(Yazıda “oyun” sözcüğü ile “halk oyunları” kastedilmektedir.)
Öğretmen okuluna kadar halk oyunlarından uzak kaldım. Öğretmen okulunda halk oyunları ekibinde yer alarak oyunlarla ciddi bir şekilde tanışma fırsatım oldu. Ekipte yer almam yaşamımı önemli ölçüde değiştirdi. Çekingenliğim azaldı, özgüvenim arttı, biraz daha toplumsallaştım.
Bu yazımızda halk oyunlarının fiziksel yararlarını bir kenara bırakıp psikolojik yararlarını kısaca inceleyeceğiz.
HALK OYUNLARI, KİŞİNİN TOPLUMA KATILMASINI VE TOPLUMA UYUMUNU SAĞLIYOR
Birlik- beraberlik ve dayanışmanın en kenetlenmiş halini halk oyunlarında görebilirsiniz. Halk oyunları o yörenin kültürünü yansıtır. Halk oyunlarıyla kişi, kendi isteğiyle ve bilinçli olarak topluma katılıyor. Oyunlar, bireylerde, kuralları tanıma; topluma ve kurallara uyma becerisinin gelişimine katkı sağlıyor.
Oyuna katılanlar; dikkat çeker, onlara özenilir, başkaları tarafından daha çok sevilirler. Oyunlara katılmak, çekingenliğinden şikayetçi olanlar için en iyi ilaçtır.
SPOR YAPMAK İSTEMEYENLER, OYUN OYNAYABİLİRLER
Halk oyunları bir spor dalı olmayıp bir kültürel etkinlik gibi görünse de spor yapmakla elde edilen –burada yazamadığımız- fiziksel kazanımlara, halk oyunlarıyla da ulaşılabilir.
Günde 40 dakikalık bir yürüyüşün yerini daha kısa süreli bir oyun alabilir. Üstelik bir parkura, bir makineye de gerek yoktur. Odanızın 5.6 metrekarelik alanı size yeterlidir. Halk oyunları; top oyunları, boks vb. sporlar gibi ağır değildir. Kalbinize, bedeninize ağır bir yük binmez. Yarış sporlarında sadece sporcular aktifken halk oyunlarında aktif olan sizsiniz.
Halk oyunları sağlıklıdır. Oyunlarda oyunu sanki bir spor eğitmeni yönetiyormuş gibi durum yaşanır. Ör. Artvin oyunlarında, oyuna ağır (yavaş) barla başlanır. Oynayanların nefesleri açılır, kasları ısınır. Sonrasında hızlı bara ve horonlara geçilerek daha üst düzeyde zor hareketler yapılır. Sonunda başka bir yavaş oyunla oyuna son verilir.
HALK OYUNLARI İYİ BİR EĞLENME ARACIDIR
Yaşamımızda her birinin ayrı bir yeri olsa da; maç, konser, televizyon izleme; gezme gibi etkinliklerin bizi halk oyunları kadar eğlendireceğini sanmıyorum. Gerçek eğlenme, halk oyunlarında saklıdır.
OYNAMAK, KİŞİYİ OLUMSUZ DUYGU VE DÜŞÜNCELERDEN ARINDIRIYOR
Kişi, oynarken topluma uymak, gerekli figürleri yapmak için kendisini oyuna yoğunlaştırmıştır. Aksi
halde şaşıracaktır. Olumsuz duyguları yaşama, negatif düşünme şansı pek fazla yoktur. Ayrıca eğlenceli ortam, müzik ve bir spor etkinliği olan oyunla, vücuttaki mutluluk hormonları (endorfin, serotonin) seviyeleri artacaktır. Ortam, müzik ve spor; kişinin vücut bütçesini ve vücudundaki inflamasyonu olumlu etkileyecektir. Oyunu bırakıp yerine geçen birey; kesinlikle sakin, keyifli ve huzurludur. Tüm bunlar, beden ve duygu sağlığı açısından önemli, istenilen bir durumlardır.
OYNAMAK BEYİN SAĞLIĞI AÇISINDAN YARARLIDIR
Oynarken beynin birçok bölgesi uyarılır, çalışır; beyinde nöral bağlantılar güçlenir. Yani oynarken bedensel egzersizin yanında zihinsel egzersiz de yapılır. Bu durum herkes için yararlıdır. Düzenli oynanan halk oyunları, çocukların bedensel ve zihinsel gelişiminde etkili olurken, yaşlılarda görülebilecek aksaklıkların azalmasına katkı sağlar.
BAŞKA YÖRELERİN, BAŞKA ÜLKELERİN OYUNLARI DA ETKİLİ MİDİR?
Yazımı Artvin kültürünü ve oyunlarını göz önünde bulundurarak yazdım. Ancak içinde müzik ve fiziksel hareket olan tüm dans ve oyunların hepsi yararlıdır.
ÇOCUKLARINIZI OYNATIN
Az da olsa düğünlerde halaya kalkmak istemeyenlere, hatta oynamaktan çekindikleri için düğün yapmak istemeyen kişilere rastlanmaktadır. Aile ve öğretmenlerin çocuklarını küçük yaşta oyuna yönlendirmeleri önemlidir. Küçük yaşta oyuna başlamayanlar büyüyünce utanıyorlar. En azından üç ileri, üç geri figülü bir halayı herkes oynayabilmeli.
Okulda, Ara sıra dinlenme saatlerinde, açık havada, telefondaki bir müzik eşliğinde, oyun oynayan çocukların yaramazlık yapmaya zamanları kalmayacaktır, derslere de daha iyi odaklanacaklardır.
OYUNA KATILIN
Halk oyunlarında; hoşgörü, dürüstlük, iş birliği, disiplin, özgüven egemendir. Ayıplama, kınama diye bir durum söz konusu olamaz. Statü farkı gözetilmez. Usta, acemi herkes oyuna kabul edilir. Şimdiye kadar hiç oyun oynamayanlar, hiç çekinmeden rahatlıkla oyunlara katılabilirsiniz. Kendinizi biraz zorlayın, hemen ilk fırsatta oyuna katılın; kesinlikle memnuniyetle oyundan ayrılacaksınız.
Oyun öğrenmek için kişi yakınlarından, internetten yararlanabilir.)
YAŞLILAR, OYNAYIN!
Eskiden düğünlerde daha çok yaşlılar oynardı. Şimdi meydan gençlere kaldı. Yaşlıların oynamaları, onların bedensel, zihinsel sağlıkları açısından oldukça önemlidir.
Haydi gönlü genç insanlar!.. Fırsatları kaçırmayın. Evde torunlarınızla oyun kurun. Düğünde, dernekte, törende, festivallerde; fırsat bulduğunuz her yerde oynayın. Düğünde en az bir tur atın ki düğünde olduğunuz belgelensin!
YA OYNAMAYANLAR?..
Müzik ve eğlenceye katılıp, oynamayan kişiler de durumdan kazançlı çıkıyorlar. Müzik ve eğlenceye konsantre olduklarında kendileri oynamasalar bile zihinleri oynuyordur. Çünkü müzik dinliyorlar, içten tempo tutuyorlar vs. Kısaca onların beyinleri de oynayanlar gibi oyun ve eğlence ve ortamdadır. Tüm bunlar onların vücut bütçelerine, dolayısıyla sağlıklarına olumlu katkı sağlayacaktır.
DEVLET- KURUM- KURULUŞLAR
Halk oyunları özendirilmeli, yaygınlaştırılmalı, halkın oyunlara daha fazla katılması sağlanmalı.
BEN!..
Sizi bilmem ama kendim “Nerede oyun (düğün), orada bulun” prensibini uyguluyorum, uygulayacağım!
Halk oyunları oynamanın kazanımları saymakla bitmez. Oyun havası duyduğunda yerinde duramayanları, gönülden kutluyorum.
Sonraki yazılar: Duygu yönetiminde uğraşılar, tepki yöntemleri
Kalın; sağlıkla, mutlulukla!..
Dursun BİLGİN