Kimsenin, kendi deneyim ve bilgileri, kendi hayatını sürdürmesi için yeterli değildir. Kişilerin; başkalarının düşünce, bilgi ve deneyimlerine gereksinimi vardır.
Yazıma internetten aldığım bir anekdotla başlamak istiyorum.
“Meşhur kolonyacı Eyüp Sabri Tuncer, iflasın eşiğinde
olduğunu, söyleyerek; Vehbi Koç’tan borç ister:
Vehbi Koç, “Altı ay dayanabilir misin?” diye sorar.
“Dayanabilirim.” der, Eyüp Sabri.
Öyleyse dinle, der Vehbi Koç:
“Sana borç vermeyeceğim. Ama bedava akıl vereceğim. Bana
getirdiğin şu kolonya şişesinin deliği çok küçük. Hemen imal ettiğin ve
piyasaya sürmediğin kolonya şişelerinin deliklerini büyüt, sürümü artır.”
Satışları hızla artan Eyüp Sabri birkaç ay içinde iflastan
kurtulur.” (Amazing Photo)
ÇIKARILACAK DERSLER
Bu küçük öykücükten sizlerin de sezinlediği birçok yaşamsal
dersler çıkarılabilir:
·
Araştırılıp üzerine gidilirse her problemin bir
çözümü büyük olasılıkla vardır.
·
Sadece bir öneri bile, hayatımızı
değiştirebilir.
·
Para her şeye çözüm değildir. Bir miktar para
yanında işi akıllıca yürütmek önemlidir. Vehbi koç, akıl vermeyip borç para
verseydi, olasıdır ki o para da bitecek Eyüp Sabri iflastan kurtulamayacaktı.
·
Kişi ne kadar akıllı olursa olsun yalnızca kendi
aklıyla işlerini yürütemez. Araştırmaya, bilgiye; bir danışmana, bir uzmana her
zaman gereksinimimiz vardır. Söz konusu kolonya
şirketinin teknik elemanları, deneyimli yöneticileri vb. akil insanları
kuşkusuz ki vardır. Ama öyle bir basit fikir kimsenin aklına gelmemiştir. Bu da
normal, olağan bir durumdur. Vehbi Koç da sayısız fikirleri başkalarından
almıştır.
BAŞKALARININ DÜŞÜNCELERİNDEN YARARLANMA
Çoğumuzun bildiği bir Çin atasözünde, Bir dilencinin
söylediği, “Bana balık verme; balık tutmayı öğret.” denilerek öğrenmenin kalıcı
yararları dile getiriliyor. Dilenciye iyilik yapmak için kişi balık verirse
alan şahıs bir günlüğüne karnını doyurabilir; oysa balık tutmasını öğretirse
kişi dilenmekten kurtulur, ömür boyu karnını doyurabilir.
Bizde kimileri, “Bana akıl verme, para ver.” diyerek;
hazırcılıklarını, bilgiyi önemsemediklerini şaka yollu olsa da kabulleniyorlar.
Oysaki bizi ayakta tutan; bilgimizdir, çalışmamızdır. “Hazıra Dağlar dayanmaz.”
Aslında hepimiz; okuyarak, gözleyerek, dinleyerek
birbirimizden yararlanıyoruz. -Zaten okullar da bunun için vardırlar.- Kendi birikimlerimiz dışında başkalarının
düşünceleri, yaptıkları yanlışlar, doğrular bizlere ders oluyor; düşünce ufkumuz, bilgi hazinemiz genişliyor. Çocuklarımızın, öğrencilerimizin bizi hayretler içerisinde bırakan
düşüncelerine tanık olmuşuzdur.
“Duygusal sorunlar ve
Başa çıkma Yolları”konusunda deneyim ve birikimlerimi, yeni araştırmalarla
tamamlayarak, sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hepimiz için oldukça
yararlı tespitler, gelecek yazılarda!..
Bir sonraki, yine giriş niteliğinde bir yazı: “SAĞLIKLI OLMANIN ÜÇ TEMEL YOLU” Sağlıklı olmanın en önemli etkenleri... Gelecek
yazımızda…
Kalın; esenlikle, mutlulukla…
Dursun BİLGİN