29 Aralık 2018 Cumartesi

1.SINIFTAKİ ÇOCUĞUN HIZLI OKUYABİLMESİ İÇİN



Önceki yazımızda hızlı okumaya etki eden etmenleri ve hızlı okuyabilmek için neler yapabileceğimizi incelemeye çalışmıştık. Çocuğun, okuma- yazmayı öğrenme döneminde uygulanacak bazı stratejilerle, biraz da kendi çabalarıyla onun ileride hızlı okuması mümkündür. Hızlı okumanın altyapısının nasıl oluşturulabileceğini aile ve okulun bu konuda neler yapabileceğini bu yazıda incelemeye çalışacağız.

ÇOCUĞUN HIZLI OKUYABİLMESİ İÇİN AİLELERİN YAPABİLECEKLERİ

Ona kitap okuyun. Aile, bebekliğinden itibaren çocuğa kitap okuyarak onun, duyu organlarının, beyninin çalışmasını sağlayabilir, dinleme becerisi ve anlama gücünün gelişimine katkıda bulunulabilir. Kendilerine kitap okunan ve kitabın resimleri gösterilen çocukların okula ve okuma yazmaya karşı ilgi ve istekleri artar.

Yaşına, yeteneğine uygun etkinlikleri zamanında yaptırın.  Aile, çocuğun yaşına uygun bilgi ve becerileri kazanması için rehberlik yaparak çocuğu okula hazırlar. Okula gelmeden önce yeteri kadar oynamış, defter- kalemle, sayılarla tanışmış çocuk okula hazır olarak gelecek, okuma yazmayı daha kolay öğrenecek ve daha hızlı okuyacaktır.

Çocuğunuz birinci sınıfı bitirip yaz tatiline girdiğinde kesinlikle onunla ilgilenin!
Birinci sınıfı bitirdiği yılın yaz tatilinde aşırı baskı yapmadan, bıktırmadan birlikte yapacağınız okuma-anlatma çalışmaları, çocuğunuzu akranlarından ileriye taşıyacak; okumayı unutmayacak; hatta hızlandırarak ömür boyu sürecek başarısında etkili olacak. Özgüvenini artırıp, okumaya karşı olumlu tutum geliştirecektir.

Okul ile iş birliği yapın. Aile olarak, çocuğa nasıl yardım edeceklerini, okulla iş birliği yaparak belirlemeliler. Aile ve okul birlikte hareket etmezse çocukta zihin karışıklığı oluşabilir. Örneğin: Okulda, sesten hareketle “okuma-yazma” öğretilirken, evde harflerin adlarının öğretilmesi, öğretmeni ve çocuğu zora sokabilir. Benzer şekilde 6 ile 4’ün toplanmasını okulda ve evde farklı yöntemlerle öğrenen çocuğun kafası karışacak, işlemi yapmakta zorlanacaktır.

Okuma- Yazmayı Kimler Öğrenebilir?
Bir arkadaşım, seminer konuşmasında şöyle demişti: “Bir çocuk normal uzaklıktaki okuluna kendi kendine gidip dönebilecek kapasiteye sahipse, bu çocuk okuma-yazmayı öğrenebilir.”

OKULDA HIZLI OKUMANIN ALTYAPISI NASIL OLUŞTURULUR?  
   
Eskiden çözümleme yöntemi ile cümle; sözcük, hece sonuçta seslere (harf) ayrılıp, sesler yeniden birleştirilerek hece, sözcük, cümle oluşturularak okuma-yazma öğretilirdi. Şimdi bireşim yöntemi ile önce sesler (harfler)tanıtılıp bunlar birleştirilerek hece, sözcük ve tümce oluşturularak okuma yazma öğretilmektedir.

Öğretim yöntemi olarak hangi yöntem uygulanırsa uygulansın, çocuğun “tümden görme” özelliğini korumak, onun görme açısını daraltmamak, anlama yeteneğini köreltmemek; sonuç olarak çocuğun ileride hızlı okumasını sağlayabilmek için ilk okuma-yazma öğretiminde bazı stratejilerin göz önüne alınıp uygulanması gerekir.

Not: İlgili stratejileri çocuğunu çalıştıran veliler de uygulamalı.

Heceleri belirginleştirmeme: Sözcük veya tümceler,( kalem)biçiminde her bir hece farlı renklerle yazılarak,  hecelerin altları çizilerek, çizgiyle ayrılarak, ayrı yazılarak, heceler çubukla veya parmakla gösterilerek belirginleştirilip parça parça okutulup yazıldığını düşünelim.

Bu biçimde heceler belirginleştirilerek daha kolay öğretim yapılabilir. Ancak sürekli aynı yöntem uygulanıp sözcük ve tümceler hece hece okutulursa çocuğun göz hareketleri hece boyu ile sınırlanmış, kısa kısa sıçramalara zorlanmış ve bu tür sıçramalar alışkanlık haline getirilmiş olacaktır. Göz ve beynin bütünü değil de parçaları görmeye yönlendirilmesi ve alıştırılması gözün görme açısının daraltılması ile ileride hece hece okumaya, dolayısıyla yavaş okumaya zemin hazırlanmış olur. Çünkü okurken parça görmeye alışan göz ve beyin sözcük ve tümceyi tümüyle göremez. Sadece heceleri görür ve öyle okur. Birey sözcük ve tümceleri tümüyle görüp alışıncaya kadar bir süre hece hece okumak zorunda kalır. Kişi bu alışkanlıktan ömür boyu etkilenebilir. Kısaca hece hece yazılmış yazılar hızlı okumayı engeller.

Tek bir hecenin tanıtılması ve okutulması gereken durumlarda, heceleri belirginleştirmek yerine diğer hecelerin üstü kapatılıp görünen hece okutulup tanıtılabilir. Diğer heceler görünmediği için, göz parçayı görmeye zorlanmamış olur.

Oluşturulan hece, sözcük ve cümleleri bir bütün olarak bir çırpıda okumaya alıştırma: Seslerin birleşiminden oluşan hece, başlangıçta sesler belirginleştirilerek(aaassss)sonuçta bir seferde (as)söyleniyorsa sözcükler de heceleri ayrı ayrı tanıtmanın ardından sözcük tek seferde bir bütün olarak konuşur gibi bir çırpıda okunmalı. Ör. “kalem”  bir seferde okunuyor. Hece hece okunmadan tümü birden gösterilip tümü birden okunuyor. Sözcükler tanıtılıp cümle oluşturulunca yine cümledeki sözcükler tek tek gösterilmeden, cümle; bir bütün olarak, konuşur gibi, bir çırpıda okunup okutulmalı.

Öğrencilerin parça parça okumalarını engellemek için, öğrencilere, “ Ayrı ayrı söyleme, tümünü birden bir seferde oku.” vb. uyarılar yapılabilir

Not: Çocukların gözleri her zaman okunan yazı üzerinde olmalı.

Birleştirmelerde anlamlı yeni hece, sözcük ve tümce oluşturma: Öğrencileri okuduğunu anlamaya alıştırmak için, yeni hece ve sözcük oluştururken, olabildiğince anlamlı hece ve sözcük oluşturmaya gayret edilmeli. Hemen arkasından oluşturulan yeni sözcüğün anlamına öğrencilerin dikkati çekilmeli. Öğrenciler, anlamlı sözcükleri okuyup yazmaktan daha çok zevk alırlar. 

Her zaman anlamlı hece üretmek olanaksızdır. Ara sıra anlamsız heceler de oluşturulabilir. Böyle durumlarda ortaya çıkan hecenin hangi sözcüğün parçası olduğuna öğrencilerin dikkatleri çekilirse o anlamsız hece onlar için anlam kazanır. Anlamsız bazı hecelerin de başka hecelerle birlikte anlam kazandığını fark edebilirler. Ör “ pa”  hecesi paranın bir parçası olduğu “para” kelimesi hece hece söylenerek buldurulabilir.

Yeni metinler oluşturma: Çocukların göz ve beynini hızlı okumaya alıştırmanın bir yolu da basit metinler üzerinde çalışmaktır. Kavratılmış hece ve sözcüklerden yeni metinler oluşturulabilir. Oluşturulacak metinde aynı hece ve sözcükler bolca yer almalı. Metin bir “Türkçe" dersi gibi işlenmeli. Metinde tanıdığı hece ve sözcülerle karşılaşan çocuğun gözü ve beyni metindeki sözcükleri bir bütün olarak görür, öyle okur, anlar; hızlı ve uzun atlayışlar yapar. Hızlı okumanın temeli böylece oluşmaya başlar.

Çocuğun gözünü, okurken geri dönmemeye alıştırmama: Hızlı okumada gözlerin, hızlı uzun adımlarla sürekli ilerisini görmesi esastır. Gözlerin okuduğu yere dönmesi veya daha gerilere kayması okuma hızını azaltan önemli bir etkendir. Çocuğun gözünün geri kayma alışkanlığını edinmemesi için:

Serbest okumada çocuk yanlış okuduysa görmemezlikten gelinmeli. Özellikle az da olsa bazı mükemmeliyetçi öğretmenler, doğru okumayı hızlı okumaya yeğlerler. Çocuk sesli okurken yanlış okuduğunda, “Doğru oku.” diye uyarır ya da doğrusunu kendileri söylerler. Yanlışını düzeltmek için çocuğun gözü geri kayar, yanlış okuduğu yeri yeniden okur.

Çocuk sürekli uyarılırsa çocuğun gözü ve dikkati, yazıda ilerlemekten çok “yanlış okumayayım” diye gerideki sözcükler üzerinde kalır. Tedirginleşir, doğru okumuş olsa bile, geriye bakıp doğru okuduğu sözcükleri yeniden tekrarlar. Göz giderek geri kaymaya alışır, okuma hızı azalır. 

Bu durumu önlemek için çocuğun ufak tefek yanlışları görmezden gelinmeli. Çocuk, kendi yanlış okuyup geri dönüyorsa, “Yanlış okusan bile geri bakmamaya çalış, okuduğunu tekrarlama” biçiminde çocuk kırılmadan uyarılmalı.

Amaç hızlı okumaksa, zor metinler fazla tercih edilmemeli. Kişi okuduğunu anlamayınca veya çok zor okunabilen sözcüklerle karşılaşınca, gözleri geri kayabilir. Bireyin amacı hızlı okumaksa seviyesinin çok fazla üzerinde yazıları okumamalı.

Araştırma amacıyla okunuyorsa, zor yazılar, sözlük, internet  vb.den yararlanılarak yavaş ve dikkatlice okunabilir.

Okuma yazma öğretimi sırasında okunan hece, sözcük ve tümceler defalarca yeniden okunmamalı. Hece, sözcük, tümce oluştururken okunun yazıyı, defalarca yeniden okutmak ve bu işi sürekli yapmak,  bence gözü geri kaymaya yönlendirebilir. Okunan kısım, doğru ve bir bütün olarak okunduğunda yeniden birkaç kez okutmanın bir anlamı yoktur.

Heceleri Hangi Durumlarda Belirginleştirmeliyiz?
Heceleri belirgin (Ör. Heceleri renkli yazılmış veya hecelerin altı çizilmiş) yazılar daha kolay okunur ancak göz daracık bir alanı görmeye yönlendirildiği için hızlı okunamaz. İlk okuma-yazma öğretiminde bazı öğrenciler, yapıları gereği heceleri iyice belirtmeden, o heceleri anlayamazlar; ya da okurken sözcüğün tümünü birden görüp kavrayamazlar. Onların okumaya geçmeleri güçleşir.

“Yavaş okumak hiç okuyamamaktan iyidir.” mantığından hareketle, bu çocuklarla çalışılırken anlayıncaya kadar heceler gösterilip belirginleştirilebilir, tekrarlar yapılabilir. Serbest okuma döneminde fazla yanlış okuyanların dikkatlerini okunan yazıya iyice yoğunlaştırmaları amacıyla, kısa bir süreliğine heceler belirginleştirilebilir.

Çocuk okumayı öğrenir öğrenmez hemen serbest okumaya geçilmemeli. Okumaya başladıktan sonra, becerilerini biraz daha pekiştirmeleri, ustalaşmaları için, hece, sözcük, cümle ve metin oluşturma, okuma yazma çalışmalarına devam edilmeli. Bu ara dönemde harcanacak bir iki hafta, çocukların ilerde hızlı okumalarında etkili olacaktır.

Kısa kısa: Türkçe derslerinde ve onun bir parçası olan ilk okuma ve yazma derslerinde okuma, anlama, anlatma ve yazma çalışmaları birlikte yürütülmeli.

Öğretimde bireysel farklılıklar dikkate alınmalı. Çocuktan yeteneğinin üzerinde bir başarı beklenmemeli.

Çocuk hataya alıştırılmamalı, alışılmış hatayı düzeltmek, yeni davranışı öğretmekten zordur.

SERBEST OKUMAYA GEÇİŞTE İLK METİN OLARAK EN KOLAY VE ANLAŞILIR METNİ SEÇİNİZ

İlk serbest okuma dersinin önemi: İlk serbest okuma dersinde seçilip okutulacak metin, o derste yapılacak etkinlikler, çocuğun okumaya karşı geliştirebileceği tutum bakımından önemlidir. O deste kazanacağı başarı veya başarısızlık çocuğun okumaya karşı bakış açısını etkileyebilecektir. Ör. Bir çocuğun uzun ve anlaşılamayan bir metni, hece hece okumaya zorlandığını varsayalım. Metin hece hece okunduğu için okunması uzun sürecek. Çocuk dikkatinin tamamını okumaya vereceği ve hece hece söylenen sözcüklerin anlamı tam kavranamayacağı için; okuma, çocuğa zevksiz gelecek, uzun süre okumaktan bıkkınlık duyacaktır. İster istemez çocuğun zihninde, okumaya karşı olumsuz bir şema oluşacaktır. Böyle bir olumsuz şemanın oluşmaması için:

İlk okunacak okuma parçasının seçimi: İlk metin, okumaya hızlı başlama açısından oldukça önemlidir. İlk okutulacak metin, çocukların en kolay ve anlayarak okuyabilecekleri kısa bir metin seçilmeli. Paragraflar kısa sözcük ve kısa cümlelerden oluşmalı. Metnin hızlı ve adımlı okunması için metinde aynı hece ve sözcükler bolca tekrarlanmalı. Metin, ilgi çekici, yaş ve dil gelişimlerine uygun, hareketli, bilinmeyen sözcük sayısı az olan bir okuma parçası seçilmeli, onların zevklerine uygun masal vb. olay yazısı olmalı.  Başlangıçta kitaptaki sıraya uymadan kitaptaki en kolay metin seçilmeli. Ör. “İki inatçı Keçi” masalından okumaya başlayan çocuklar gerçekten fark atıyorlar.

İlk Serbest Okumaya Hazırlık: Serbest okumaya geçiş, çocuğun yaşamında önemli bir aşamadır. Bunun coşkusu öğrencilere uygun biçimde yansıtılmalı. Okumaya karşı öğrenciler güdülenmeli.  Metinle ilgili resim üzerinde konuşularak altında ne yazdığı konusunda öğrencilerde merak uyandırılmalı.

Metni, kendisinin (öğretmenin) okuyacağı ve nasıl dinleyecekleri açıklanmalı. Öğretmen metni konuşur gibi okunmalı, öğrenciler dinlemeli.

Öğretmen metni anlatmalı öğrencilere anlattırmalı, oyunlaştırmalı. Öyle ki öğrenciler, okumadan önce, metni yarı yarıya ezber hale gelmiş olmalıdırlar.

Metni nasıl okuyacakları en ince ayrıntılarıyla öğretilmeli. Eğer bu konu öğretilmeden “haydi okuyalım” deyip işe başlanırsa öğrenciler nasıl okuyacaklarını bilmedikleri için sınıfta bir karmaşa oluşur.

Yazıyı okuyan öğrenci, okurken sağa sola bakmamalı. Gözleri okuduğu yazı üzerinde olmalı.

Gözleri satırda sürekli ve hızlı ilerlemeli, okuduğu sözcükleri bir seferde konuşur gibi söylemeye, öğretmen gibi okumaya çalışmalıdırlar.

Okurken başka hiçbir şey düşünmeden okuduklarını düşünmeli, yazılanları zihinlerinde tutup canlandırmalıdırlar.

Yanlış okusalar bile geri dönüp okudukları yazıya bakmamalıdırlar.

Dik oturulup uygun uzaklıktan, uygun ses tonuyla, parmak ve kalemle takip etmeden okumalıdırlar.

Öğrencilere okutma: Metin anlam olarak iyice kavrandıktan sonra, en iyi okuyanlardan başlanarak sırayla öğrencilere okutulmalı. Yavaş okuyanların dikkatleri dağılmaya başladıkları anda, “Kalanı sonra okuruz” deyip bırakılmalı.

Not: Burada anlatılanlar sadece ilk metinle ilgilidir. İlerideki zamanlarda;  anlatım çalışmaları, okumadan sonra yapılabildiği gibi; okuma parçası, çocuk fazla sıkılmadan sonuna kadar da okutulabilir.

Okurken sözcükleri hece hece değil bütün olarak okuyup söylemeye çalışmalıdırlar.

Serbest okumaya yeni başlayan öğrenci hece hece okumak zorunda mıdır? Sözcük veya sözcük kümelerini bir bütün olarak okuyamaz mı? Önceden yeteri kadar sözcük, cümle, metin oluşturma, bunları okuma yazma çalışmaları yapılmış ve bunlar bir bütün olarak kavratılmış bir bütün olarak görmeye yöneltilmişse yani göz ve beyin bütün olarak kavrama ve görme konusunda eğitilmişse, okunacak metin üzerinde yeteri kadar çalışılıp öğrenciler metni yarı ezber durumdaysalar; öğretmeni de örnek alarak; öğrenciler, okurken sözcüklerdeki harfleri gördükten sonra büyük olasılıkla hece hece söylemeden sözcükleri hatta sözcük kümelerini bir bütün olarak söyleyeceklerdir. Hızlı okumanın sırrı budur. 

Hızlı okuma, hece ve sözcüklere tek tek bakıp okumak değildir. Onlara bir bakınca tanınan harf ve sözcüklerden hareketle sözcük kümelerini algılamaktır. Her şeyi tam görmese bile beyin eksikleri tamamlayabiliyor. ( Bir öğrencim altı harfi tanımadığı halde hızlı okuyabiliyordu. Yazmada zorlanıyordu, bilemediği harflerin yerine ya benzer sesleri yazıyordu ya da bilemediği sesleri yazmadan geçiyordu.) Ancak tüm öğrencilerin aynı ölçüde başarılı olacağı söylenemez.

Hızlı okumanın kötü yanı: Özellikle çocuklarda okuma hızı arttıkça yanlış okuma olasılığı da artmaktadır. Doğal olarak her şeyde bir denge oluşturulmalı. Çocuk hızlı okumayı önemseyip aşırı yanlış okuyorsa kabul edilebilecek bir durum değildir. Özel olarak çocukla ilgilenilmeli. Çocuğa, “geriye dönmeden biraz daha yavaş dikkatli ve doğru okuması” önerilebilir.

Dikkat edilecek noktalar: İlk metinde öğrencilerin hatalı okumaları doğaldır. İlk birkaç metinde Çocukların hataları görmemezlikten gelinmeli, çocuklar eleştirilmemeli, hataları nedeniyle onlara kızılmamalı. Basit başarıları görülüp “aferin” vb. pekiştirenlerle ödüllendirilmeli. Onların okumaya karşı cesaretleri artırılmalı.

Kolay birkaç metin üzerinde çocuklar, tümden görmeye, hızlı okumaya alıştıktan sonra giderek daha uzun, zor ve karmaşık metinlere geçilebilir. Önceki metinlerde sözcükleri ve sözcük kümelerini bütün olarak görmeye ve okumaya alışan çocuk, yeni metinleri de aynı şekilde okumak için sorumluluk duyacak, kendini zorlayıp hızlı okumaya çalışacaktır. Daha dikkatli okumaya alışacağından gün geçtikçe hataları azalacaktır.

Bu aşamadan sonra çocuğun hızlı okuma becerisini üst seviyelere taşıması için onun kendisi çaba göstermelidir. Okul ve ailenin çocuklarını serbest okumaya teşvik etmeleri önemlidir.


Teşekkürler. Hoşça kalın.

Dursun BİLGİN

Güncelleme: 23.02.2023