4 Ocak 2020 Cumartesi

ÇOCUĞUMUZA KURAL KOYMA


   İki kişilik bir toplumdan Dünya toplumlarına kadar, toplumları ayakta tutan biricik temel, kurallardır. Toplum nasıl yönetilirse yönetilsin; ister monarşik, ister demokratik olsun, en ilkelinden en gelişmişine kadar, o toplumun ayakta kalabilmesi için, belirli kuralları benimseyip o kurallara uymaları gerekir. Bir arada yaşayan sadece iki kişi bile, belirli kuralları belirleyip o kurallara uymasalar aralarında anlaşamazlar.
Dini, vicdani kurallar, gelenek- görenekler, yasalar, görgü, trafik, oyun, sınıf, futbol, olimpiyat kuralları vb. tüm kurallar o toplumun yararınadır o toplumun bel kemiğidir.
Kurallarla özgürlüğümüzün kısıtlandığını sanırız. Oysaki özgürlüğümüzü kurallar sayesinde kullanabiliyoruz. Bir kargaşa ortamında özgürlüğünüzü ne kadar kullanabileceğinizi düşünebilirsiniz.
Kurallarla toplumda bir düzen sağlanır, karmaşa giderilir.
 Çocuklar, her oyuna başlamadan önce oyun kurallarını açıklar sonra oyuna başlarlar. Kural bozanları da oyuna almak istemezler. Kurallara uyulmadan o oyun oynanmaz.
Bizler bile kurallarını bilmediğimiz toplumlarda bocalarız.
Aslında kendimiz için de, zihnimizde kurallar koyup uyguluyoruz
.
ÇOCUĞUMUZA NİÇİN KURAL KOYMAK İSTEMİYORUZ?
Çocuğumuza kural koyduğumuzda, çocuğumuzun özgürlüğünü kısıtladığımızı, ileride çekingen, uyuşuk biri olabileceğini, bizi sevmeyeceğini düşünürüz. Onun mutsuz olmasından korkarız.

KURALSIZLIK (ANOMİE)
“Fransız sosyolog Emile Durkheim, bireyin sanki herhangi bir toplumsal ve moral kural yokmuş gibi keyfince ve sınırsız olarak davranmasına ‘anomie’ (kuralsızlık) adını vermiştir.
Yapılan araştırmalarda kuralları yok sayma, normsuzluk durumunun bireyleri, toplumsal yasaları da görmezden gelerek, bencilleşmeye, içine kapanmaya, kendisine olan saygısını kaybetmeye, suç işlemeye hatta isyana yönelttiği saptanmıştır.”(E.Kalaycıoğlu)
Kuralsızlıkta, ilkel isteklerin ön plana çıkması, baskın kişi ve grupların oluşması, hak kaybı ve kargaşa söz konusudur bu da kimsenin kabullenemeyeceği bir durumdur. Tüm toplumsal sistemlerde yasalara saygı söz konusudur.
Şu anda kargaşa içinde olan toplumlarda asıl sorun, insanların kuralları tanımamaları yeteri kadar kurallara uymamalarıdır. Bunu nedeni de yönetim boşluğu, iyi yönetilememe ve halkın eğitimsizliğidir. Gelişmiş toplumlarındaki kural saygısını, diğerlerinde pek fazla göremezsiniz.

KURALSIZLIĞIN ÇOCUK AÇISINDAN ZARARLARI
“Ailenin kuralsız, gevşek tutumu sonucunda; bencil, sorumsuz, şımarık çocuk yetişmesi doğaldır.” (A.Yörükoğlu) Deneyimi olmadığı için çocuk ne yapacağını şaşırır; muallakta kalır. Kişi, alışkanlığını ömür boyu sürdürebilir. Bireyin; toplumdan dışlanma, çatışma ve olumsuz tepki görme olasılığı artar.
Yetişkin otoritesinin ve disiplininin bulunmadığı, tamamen özgür bırakılmış durumlarda tepkiler daha sık ve şiddetli biçimde ortaya çıkar. Sürekli kavga ortamı oluşur. Bu da aileyi huzursuzluğa sürükler.

KURAL KOYMANIN YARARLARI
Çocuk tecrübesiz olduğu için her zaman disiplin ve yönlendirmeye, çocuğun gereksinimi vardır. Çocuğun bu gereksinimi konulan kural ve sınırlamalarla karşılanacaktır.
Kurallar, çocukta sorumluluk hissini geliştirir. Toplumsal kurallara uyma, dürtülerini kontrol etme, işbirliği yapma, hatalarını keşfetme, düzeltme motivasyonunu artırır. Birey kurallarla kendinin değerli ve güvende olduğunu hisseder. (çocuklu dünya)
Sınırlar önceden belli ise çocuk ne yapacağı konusunda bocalamaz. Sınır ve kurallar getirilerek yapılması olası yanlışların önüne, yanlış yapılmadan geçilmiş olur.
 Hepimiz kurallarla, sınırlarla yaşarız. Çocuğumuzu kural ve sınırlamalara küçük yaşta alıştırırsak, onun hayata ve topluma uyumu kolaylaşır; neleri yapacağını, neleri yapmayacağını; doğruları, yanlışları bilen; kararlı, sağlıklı bir birey olur.
Kuralların benimsenmesi zaman ve kültürlere göre değişiklikler gösterebilir. Kişilerin kurallara bakış açıları farklı olabilir.

KURALLAR KONULURKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Ev ve okul kurallarını, demokratik ülkelerde çıkarılan kanunlara benzetebiliriz. Kurallar, gereksinimleri karşılamak, ortaya çıkan sorunları gidermek amacıyla birlikte kararlaştırılıp uygulanmalı. Bu konuda evde ve okulda aşağıdaki hususlara dikkat edilmeli:
Kural belirlemeye çocuklar da katılmalı. Çocuklar da bir ölçüde büyükleri etkilerler. Özellikle çocuk ilkokula başladıktan sonra, evde ve okulda kuralların birlikte kararlaştırılması ve çocukların kararda yer almaları, çocukların kuralı daha kolay benimsemelerini sağlar. Kararda yer aldıkları için çocukların özgüvenlerini artırır.
 Üstten gelen “Şöyle olacaksınız” şeklindeki emir vb. kurallar tepki toplar, onlarda karşı gelme hissini uyandırır ve kolaylıkla benimsenmez.
Konulacak kuralla ilgili problem gündeme getirilerek, “Nasıl çözüm üretebiliriz?” diye onların fikirlerine başvurulur. Gerekirse okullarda oylama yapılabilir.
Kurallar, hep birden değil, zamanla ve gereksinimlere uygun olarak ele alınıp konmalı ve uygulanmalı. Evde veya sınıfta bütün kuralları bir anda gündeme getirmek, çocukların şaşırmalarına, sıkılmalarına, kurallara karşı tepki duymalarına ve kuralları benimsememelerine neden olur. Kurallar, çocuğun yaşına, durumuna, problemin çözmeye uygun olmalı, çocuğun gereksinimlerini karşılamalı.
Konulan kurallara, kural koymaya öncülük eden egemen kişi dâhil herkes uymalı. Çocuk söylenenden fazla, gördüğünü yapar. Kural yalnız çocuk için değil evdeki veya o toplumdaki herkes içindir. Kendimiz öncelikle o kurala uymalı, kurala uyduğumuzu çocuğa belirginleştirmeliyiz. Kuralı uygulayanlar hemfikir olmalı ve tutarlı davranmalıdırlar. Kendimiz kurallara uygun davrandığımızda, kural koymaya bile gerek kalmayacaktır.
Kural sayısı ne kadar az olursa etkileri o kadar fazla olur. Fazla kurallarla çocuk bunaltılmamalı.5-6 yaşındakine 5-6 kuraldan fazlasına gerek yok”(O. Aydın) . Çocuğu sürekli uyarmak tepkiye yol açar.

KURALLARI UYGULAMA
Çocuğun sakın bir zamanında kural net bir şekilde söyleniyor. Kural koymanın nedeni, yararları ve nasıl uygulanacağı açıklanıyor. Ara sıra kural hatırlatılıyor.
 Kriz anında kural konulmamalı. Sık sık kural değiştirilmemeli. Kuralda çocuğa fazla esnek ya da katı davranılmamalı.
Çocuğun farklı bir kişilik geliştirdiği dikkate alınarak, kendini geliştirebilmesi için yeteri kadar fırsat ve sorumluluk verilip ona özgürlük tanınmalı.
 Çocuk deneyerek öğrenir. Çocuğumuza, kendine ve başkalarına zarar vermeyecek şekilde basit hataları yapmasına izin veriyoruz.
Çocuk, çocukluğunu yaşayabilmeli; onu, kurallarla aşırı mükemmeliyetçiliğe zorlamıyoruz

KURAL KOYMAYA NE ZAMAN BAŞLANMALI?
Çocuklarda kural algısı, dört yaşından sonra yavaş yavaş gelişmeye başlıyor; ama bilişsel olgunluğa erişemediklerinden kurallara uyarken tutarsızlık sergiliyorlar. 6 yaşından sonra kuralların neden olduğunu neden uymaları gerektiğini anlamaya başlıyorlar. O anlamasa bile kuralar konmalı.(Anneysen)
İzlenimlerime göre (net değil) ortalama bir- bir buçuk yaş dolaylarında kurallara başlanabilir. Küçük yaşlarda, yanlışlara düşmeden; çocuğumuza sakin, net bir şekilde kuraları öğretirsek; kurallara alışmaları kolay olur. Kurallara erken başlanınca çocukla çatışmaya fazla girilmez. Alışılmış yanlışları düzeltmek ve yanlıştan vazgeçirmek, daha zordur.

KURALA UYUM SÜRECİ ZAMAN İSTER.
Kural öğretilir öğretilmez hemen çocuğun eksiksiz bir şekilde kurala uyması beklenemez. Çocuğun kuralı özümsemesi, alışması zaman alır. Çocukla hemen çatışmaya girilmemeli. Bu süreçte, vazgeçmeden, sabırla, kararlılıkla; bağırmadan, kızmadan, yalvarmadan kuralı çocuğumuza öğretmeye devam ediyoruz.

EVDE HANGİ KURALLAR KONMALI?
Birinci Derecede Önemli Olanlar
“Kendine, başkalarına, eşyalara zarar vermek yok.
Tehlikeli davranışlarda bulunmak yok.
 İzinsiz eşya almak yok.
 Bağırarak ve ağlayarak konuşmak yok.” (G. Erdoğan)
 Kimseye vurmak yok
Diğer Kurallar
Burada sınırsız sayıda kuraldan söz edilebilir. Aşağıda belirlenen bazı örnek kurallar, bağlayıcı değildirler. Her çocuk ve aile yapısı birbirinden farklı olduğundan, her aile gereksinimlerine ve çocukta görülen yanlış davranışlara göre farklı kurallar koyup uygulayabilirler.
Zamanında yemeğini yer, zamanında uyur. Sabahleyin kalktıktan sonra yüzünü yıkar. Yemekten önce ve sonra ellerini yıkar. Dişlerini fırçalar. Elbisesini kendi giyer. Yatağını, odasını, oyuncaklarını kullandıktan sonra derli toplu tutar. Sabahleyin günaydın diyerek büyüklerini karşılar. Toplumun ortak mallarına zarar vermez ve sınırsız.

ÇOCUĞUMUZ KURALLARA UYUMADIĞINDA NELER YAPABİLİRİZ?
Kurallara karşı gelen, ağlayan, isteğinde direten çocuklara bazı yöntemler uygulayarak onların sakinleşmelerini, kurallara uymalarını sağlayabiliriz. Bu önemli konu ayrıca yeni bir yazıda ele alınıyor.
Not: Bu yazı, özellikle ilkokul öncesi çocuklar göz önüne alınarak hazırlanmıştır.
Sonraki yazı: ÇOCUĞUMUZA SINIR KOYMA