29 Kasım 2023 Çarşamba

OLUMSUZ OLAYLARIN BAZI AVANTAJLI TARAFLARI


TRT HABER' DEN ALINTI

Önceki yazımızda deprem, sel vb. yıkımların ve ağzımızın tadını kaçıran diğer doğal sorunların,   olumsuzlukları yanında olumlu yanlarının da olduğunu; bir canlı türünün ayakta kalabilmesi için mutluluğun yanında acı ve sefaleti de yaşaması gerektiğini; olumsuz durumlar olmasaydı asıl cehennemin o zaman yaşanacağını belirtmiştik.

Olumsuz olarak nitelendirdiğimiz olayların olumlu , olumsuz yanları yanında bazı avantajlı tarafları da vardır.

İnsanların neden olduğu olumsuzlukları şimdilik bir kenara koyalım.

Akılcı, gerçekçi bir şekilde düşününce olumsuzluklardan aşırı derecede etkilenmeyiz. Çünkü yapılan tespitlere göre olumsuz durumlar:

OLUMSUZ OLAYLAR SINIRLIDIR, GELİP GEÇİCİDİRLER

Olumlu durumların sınırsız olmasına karşın, yaşanan olumsuzluklar sınırlıdır, gelip geçicidirler, bir süre sonra yükü sırtımızdan kalkacaktır. Her fırtınadan sonra kesinlikle bir dinginlik başlayacak, güneş doğacaktır.

Olumsuz durumların kalıcıları, oldukça azdır. Bazılarıyla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekebilir. Ör. Kronik rahatsızlıklar.

KISA SÜRELİDİRLER

Deprem birkaç dakika, su baskını birkaç saat sürebilir.

OLAYLAR BİZİM İRADEMİZ DIŞINDA GELİŞİYOR

Canımızı sıkan olaylar, büyük ölçüde bizim irademiz dışımızda gelişiyor. Olaylar ve gidişatı çoğunlukla kontrolümüz dışındadır. Olayların oluşunda biz etken değiliz; sorumlusu, suçlusu biz değiliz.

Bizim etkimizle olabilecek olaylar da olabilir. Hatamız nedeniyle, kazayla bir yakınımızı kaybetmiş olabiliriz. Bunlar da yine, önleyemeyeceğimiz, kaçınılmaz, olası şeyler…

İNSAN KAYNAKLI OLUMSUZLUKLAR

Yazımda; Savaş, nükleer kaza, yangın, tecavüz, cinayet gibi insan kaynaklı olumsuzlukları özellikle konumuz dışında tutmuştum. İnsan nedeniyle dünyada yaşanan olumsuzlukları sizler gibi ben de ciddi ve zararlı buluyorum. Bir savaşta yaşanan ruhsal, toplumsal ve ekonomik yıkımın hiçbir depremde veya başka felaketlerde yaşanacağını sanmıyorum.

Doyumsuzlukları nedeniyle kaynakları aşırı tüketmeleri, doğal dengenin bozulması vb. olaylar; önlemler alınmazsa, uzun vadede insanların başlarına büyük dertler açacakmış gibi gözüküyor.

SONUÇ VE ÖNERİLER

Yaşamımızda sınırsız ve uzun süreli olanakları görmezden gelirken sayılı birkaç olumsuzluğa dikkatimizi yöneltiriz. Örneğin: İki dakika havasız duramadığımız halde böyle bir olanağımızın olduğunun pek fazla farkında değiliz.

“Olumluları göz ardı ederseniz hayatın zenginliğini alır götürür. Üzerinize gereksiz bir kasvet çöker.” (David BURNS)

Yaşamın  gelip geçici, kısa süreli bazı pürüzlerinin olması gayet doğaldır. Onlar yaşamın tuzu biberidirler. Aşırı yoğun ve uzun süreli olmadığı sürece her türlü duyguyu yaşamamız normaldir. Bunlar insan olmamızın, olmazsa olmazlarıdır.

Yaşadığımız olumsuzlukları doğal sayıp, bu olumsuzlukların geçici ve kısa süreli olduğunu bilerek hareket etmek; bizi ferahlatır, olaylardan aşırı etkilenmemizi önler.

Temel gereksinimlerimizi karşılayabiliyorsak, sağlığımız yerindeyse diğer sorunlara çözümler üretebiliriz.

Başımıza gelebilecek olumsuz durumlara karşı hazırlıklı olup önceden önlemlerimizi alabiliriz.

Olumsuz durum ve duygulardan ders çıkarıp yaşamımıza yön verebiliriz.

HATIRLATMA

Uzmanlara göre, olumsuz durumlara karşı takınacağımız; inkâr, utanç, kızgınlık, saldırganlık çaresizlik gibi olumsuz duygular; sorunu kabullenme ve çözüm sürecini zorlaştırabilir.

Sonraki yazımız: OLDUĞUMUZ YOKSA HİSSETTİĞİMİZ GİBİMİYİZ?

Kalın; sağlıkla, mutlulukla!.. 29. 11. 2023

Dursun BİLGİN 

 

 

 

16 Kasım 2023 Perşembe

OLUMSUZ OLAYLARIN YARARLARI


Başımız biraz sıkışınca pek çoğumuzun: “Hayat bayram olsaydı, dünyada kötülük diye bir şey olmasaydı” diye düşündüğümüz olmuştur. Kendim, özellikle olmadık yerde sorun çıkaran, belirgin bazı kişiler yüzünden bu tür imgelere kapılmışımdır.

Dünyada; depremler, sel vb. doğal yıkımlar; canımızdan çok sevdiğimiz kişilerin kaybı; adaletsizlikler, haksızlıklar, maddi durumumuzun yetersizliği, umulmadık sorunla karşılaşma gibi, ağzımızın tadını kaçıran sınırsız sorunlar var.

Savaş, nükleer kaza, yangın, tecavüz, cinayet gibi insan kaynaklı olumsuzlukları konumuz dışında tutuyoruz. Olumsuzluk olarak, deprem, su baskını vb. afetler; hastalık, kaza, ölüm gibi olaylar; üzüntü, başarısızlık duyguları gibi; doğal olumsuz durumları belirtmek istediğimi,  önemle anımsatalım.

DÜNYA CENNET OLSAYDI

Dünyada hiçbir olumsuzluk olmasaydı; dünyada sadece iyilikler, güzellikler olsaydı; ne olurdu? Bu konuda bir şeyler düşündünüz mü?

 “ Davidson’un derin düşüncelere dalan kesişte gözlemlediği türde bir sürekli mutluluk durumuna ulaşsak ne olurdu?

West of England üniversitesi uzmanlarından ve ‘Emetion: The Science of Sentiment=Duygu: Duyarlığın Bilimi’ adlı yapıtın yazarı Dylan Evans’a göre, böylesi bir durum evrimsel bir çıkmaz olurdu. Evans ‘Darvinci oyunu kazanmanın ödülü ille de mutluluğa ulaşmak değildir. Herkesin düşler âlemine dalması herhalde insanoğlunun sonu olurdu. Bir canlı türünün başarıyla ayakta kalabilmesi için acı ve sefaleti de yaşaması gerekir.’ diyor.” (Mutlu Olmanın Biyolojik Faydaları, kim psikoloji. com)

Şimdi isterseniz bir benzetmeyle konuyu biraz daha somutlaştırmaya çalışalım.

Size iki seçenek sunulsaydı, hangisini kabul ederdiniz?

Birinci seçenek: Sana en sevdiğin yemeği sürekli vereceğim, ancak başka yemek yemeyeceksin. (yemeğin tüm gereksinimlerimizi karşıladığını varsayıyoruz.)

İkinci seçenek: Sana değişik yemekler vereceğim; ancak sevmediğin yemekleri de yemek zorundasın.

Sanıyorum duygusal düşünüp ilk seçeneği seçenler, kesinlikle zararlı çıkacaklardır. Sevdikleri yemeği yemekten, birkaç gün zevk alsalar bile, sonunda aynı yemeği yemekten kesinlikle bıkacaklardır. İkinciyi seçenler, sevmedikleri yemeklere giderek alışacaklardır.

 YAŞAMDA HİÇBİR OLUMSUZLUK OLMASAYDI…

HAYAT TEKDÜZE OLURDU

Her öğün sadece sevdiğimiz yemeği yemek gibi tekdüze, bıktırıcı, sıkıcı… Olumsuzluklar yaşamın tuzu biberidir.

BİZLER HEYKEL GİBİ, ROBOT GİBİ OLACAKTIK: DUYGUSUZ, RUHSUZ

Sevgi, nefret, mutluluk, üzüntü vb. tüm duyguları yaşadığımız iyi ve ya kötü olarak nitelendirdiğimiz olaylar belirliyor. Sadece olumlu olaylarla karşılaşsaydık hiçbir duygumuz olmayacaktı; tıpkı heykel gibi, robot gibi…

OLUMSUZLUKLAR BİZİ FAALİYETE YÖNLENDİRİYOR

Olumsuzluklar olmasaydı çalışma isteğimiz de olmayacaktı.

Aç kalmamak için çalışıyoruz. Sevilmek için başkalarıyla iyi ilişikler kuruyoruz. Deprem gerçeği için evlerimizi sağlam yaptırırken evimiz daha başka tehlikelerden de korunmuş oluyor.

DENEYİMLERİMİZLE YAŞAMI TANIYORUZ

Yaşamdan en iyi zevk alanlar, iyi günlerle beraber, kötü günleri de yaşayanlardır. Kötü tecrübeler insanı olgunlaştırıyor. Olumsuz durumlarla karşılaşan kişi, olumsuzluklardan ders çıkarıyor; doğru, kalıcı bilgilere ulaşıyor. Hani deriz ya: “Bir musibet bin nasihatten iyidir.” Birey, Olumsuzluklara karşı mücadele etmeyi öğreniyor. Kişinin kendine güveni artıyor, kahramanlaşıyor…

YAŞADIĞIMIZ O İYİ DURUMUN BİLE FARKINDA OLMAYACAKTIK

Olumlu durumların, olumsuz durumlar sayesinde farkında olabiliyoruz. Olumsuz bir durumla karşılaşmayan kişi, olumlu durumunu nasıl algılayacak ki? Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini, olumsuzlukları yaşadıkça anlıyoruz. Hastalıkla karşılaşınca sağlığın, yoklukla karşılaşınca varlığın kıymetini…

OLUMSUZ DURUMLARIN, BİZE VERDİĞİ ZARAR, ACI DIŞINDA, HİÇ Mİ FAYDALARI YOKTUR?

Her olumsuz durumun farkında olduğumuz veya olmadığımız önemli bazı yararları vardır. Yıkıcı bir afet olarak bildiğimiz depremlerle, fay hatlarında; madenler, maden suları, kaynak suları kaplıcalar vb. oluşmaktadır. Ülkemizin doğal zenginliğini, birazda deprem kuşağında olmamıza borçluyuz, diyorlar  bilim insanları.

Ve daha nice yararlar…

Demek ki hayatta olumsuzluklar olmayıp sadece olumlu durumlar olsaydı, mutlu olmayı bırak, bizler için yaşam, sanki bir cehennem olacaktı.

SONSÖZ

İrademiz dışında gelişen deprem, su baskını vb. afetler; hastalık, kaza, ölüm olaylar; üzüntü, başarısızlık duyguları gibi doğal olumsuz durumları, doğal karşılamak; sorunlara çözümler üretmeye çalışmak; ruhsal açıdan önemlidir.

Olumsuz durumların bazı avantajlı tarafları da vardır. Bakalım onlar nelermiş?  Yazımızın ikinci bölümünde…

 Kalın; sağlıkla, mutlulukla!..

 Dursun BİLGİN