13 Ekim 2018 Cumartesi

EVDE VE OKULDA TEK YÖNTEMLE EN İYİ TERBİYE: ÖDÜL- GÖRMEZDEN GELME YÖNTEMİ

Çocuk eğitiminde oldukça etkili bir yöntem! Evde çocuğunuz, daha uslu ve uyumlu. Sınıfta öğrenciler, daha sessiz ve işbirlikçi...

Çocuğumuzu eğitmek; yani istediğimiz davranışları kazandırabilmemiz için birçok yöntem uygulanabilir. Çocuğumuzun eğitimi için öngörülen bu tekniklerin her birinin çocuğumuza olan etkileri farklı olabilecektir. Yöntemlerin bazıları çocuğumuzun gelişimine olumlu katkılar sağlarken; bazıları da, belki çocuğumuzda oluşabilecek bazı ruhsal sorunların nedeni olabilecektir. Bundan ötürü çocuğumuzu eğitebilmemiz için ona uygun eğitsel yöntemleri bulup; yerinde, zamanında, kararında uygulamamız büyük önem taşımaktadır

Şimdi sizlere günümüz koşullarında çocuğumuzu kırmadan, şiddet uygulamadan terbiye edebileceğimiz; çocuk eğitiminde etkili bir yöntemden söz etmek istiyorum.
 
ÖRNEK OLAY

Öğretmen okulunda okurken, kimi öğrenci arkadaşlarımız, öğretmenlerimizden bazılarını bilinçli olarak kızdırmak için uğraşırlardı. Öğretmenlerimizin büyük bölümü de olaya kızarak tepki verirlerdi. Yani farkında olmadan öğrencilerin tuzağına düşerlerdi. Onlar, tüm uğraşılarına karşın psikoloji öğretmenimizi hiçbir zaman kızdıramadılar.
 
Psikoloji öğretmenimiz, durumu bertaraf etmek için, nasıl bir yol izlediğini ayrımsadık. O, öğrencilerin kendisini kızdırmak için yaptığı davranışları görmemezlikten geliyor; hiçbir şey olmamış gibi dersini sürdürüyordu.
 
Sonuçta öğrenci arkadaşlarım, umdukları sonucu bulamayınca davranışlarını sürdüremediler; bu çirkin, yakışıksız eylemi unutup gittiler.
 
Sonraki yaşantımda öğretmenimizin uyguladığı bu yöntemin bilimsel olduğunu (Davranışçı Psikoloji),ders kitaplarında yer aldığını ve çeşitli alanlarda uygulandığını öğrendim. Söz konusu metodu, kendim de öğrencilerimin ve kendi çocuklarımın eğitiminde sınadım; yararlı sonuçlarını gördüm.
 
Şimdi “çocuklarımızı istediğimiz şekilde terbiye edebilme” yöntemini inceleyelim.
 
Davranışçı Psikoloji kuramcılarının yaptıkları deney sonuçlarına göre: Tüm canlılar, yaptıkları eylemleri sonucunda istekleri karşılandığında ya da eylem sonunda haz aldıklarında; o eylemleri yapmayı sürdürürler. Olumlu sonuç almaz veya eylem sonunda zarar görürlerse o eylemi yapmaktan vazgeçerler.

Benzer biçimde insanlar da başkaları tarafından onanan, beğenilen davranışları yapmayı sürdürürler; toplumca onanmayan davranışları genellikle benimsemezler.
 
Okul öncesinde çocuğumuz, deneyerek öğrenme, keşfetme çağında... Hangi davranışlarının olumlu sonlanacağını bilmiyor. Hatta bazı eylemlerinde kendini tehlikeye bile attığı oluyor.
 
Bu bilgiler ışığında çocuğumuzu, istediğimiz şekilde terbiye etmek için şöyle bir uygulamayı gerçekleştiriyoruz:
 
İŞTE O “ÖDÜL-GÖRMEZDEN GELME” YÖNTEMİ

Çocuğumuzun yanlış yapmaması, bocalamaması, kendisine ve çevresine zarar vermemesi için; çocuğumuza, öncelikle uyması gereken birkaç kuralı ve bu kuralların yararlarını öğretiyoruz. Bu kuralları arada bir kendisine hatırlatıyoruz.
 
Sonrasında onun davranışları ile ilgileniyoruz. Ona öğrettiğimiz veya kendi içinden gelerek yaptığı;  beğendiğimiz, olumlu davranışlarını görürsek, o davranışı ödüllendiriyoruz.
 
Burada söz konusu olan ödül; sadece maddi ödül değildir. Onun davranışlarına dikkatimizi yöneltmemiz, davranışını bir şekilde onaylamamız; “aferin, iyi yaptın” gibi olumlu bir söz söylememiz, yaptığı güzel davranıştan dolayı ona sarılmamız saçını okşamamız; yani tüm olumlu geri bildirimler onun için büyük ödüldür. Çocuğumuz yaptığı o davranışla dikkat çekebildiğini, beğenildiğini anlayacak; davranışını ileride de yapmayı sürdürecektir. Kabul gören, beğenilen o davranışı sürdürerek, giderek alışkanlık; zamanla da kişilik özelliği haline getirecektir.

Çocuğumuz o istenilen davranışı içselleştirdikçe yavaş yavaş ödüllendirmeyi bırakıyoruz.
 
Peki ya çocuğumuz olumsuz davranış sergilerse: Çocuğumuzun beğenmediğimiz olumsuz davranışı yapması durumunda; yaptığı davranışı, hatta kendisini görmemezlikten geliyoruz. Çocuk dikkatimizi çekmek, sinirlendirmek vb. amaçlarla davranışını bir süre yineliyor. Ancak yaptığı olumsuz davranış sonucunda bizden veya çevresinden hiçbir tepki alamadığı için amacına ulaşamıyor; hoşumuza gitmeyen davranışını giderek azaltıyor ve artık o davranışı yapmıyor.

Böylece çocuğumuzun kötü davranışları dikkate alınmayıp, sadece iyi davranışları dikkate alındığında; çocuğumuz, kendini gösterebilmek ve kendini kanıtlamak için iyi davranışları yapmaya odaklanıyor. Ailesi ve başkaları tarafından kabul gören davranışlarını sürdürüyor. Çevresince onanmayan, kötü davranışlarıysa sönüyor. Yani “Ödül-Görmezden Gelme” yöntemiyle çocuğumuza istediğimiz şekli verebiliyoruz.
 
Çocuğumuzun dikkatimizi çekmek için yaptığı yaramazlıkları kesinlikle dikkate almıyoruz. Ara sıra yaramazlık yapmasına izin veriyoruz. Yaramazlık onun doğasında vardır ve çocukluğunu yaşaması için gereklidir de... 

Biz, çocuğumuzun uslu ve büyükler gibi olmasını isteriz; ancak psikologlar iki üç yaşındaki çocukların uslu olmalarını normal karşılamıyorlar. O söylenenleri öğrenmekten çok, sizi örnek alarak ve “deneme- yanılma yöntemiyle tecrübeler edinip birikim kazanacaktır. Ör. Onun küçük düşmelerine izin vermezsek düşmenin ne olduğunu bilmeyen çocuk kendini balkondan aşağı korkusuzca bırakabilir. Ne demiş atalarımız? “Bir musibet bin nasihatten iyidir.”

YÖNTEMİN BEBEK VE KÜÇÜK ÇOCUKLARDA UYGULANMASI

Bebek ve küçük çocuklar, yeterli deneyim ve bilgiye sahip olamadıkları için, onların olumlu ya da olumsuz davranışları aşırıya kaçmadan görülüp uygun tepki verilmeli.

Yukarıda açıklandığı gibi, bebek ve çocukların olumlu davranışlarına olumlu tepki gösterildiğinde çocuk cesaretleniyor, o davranışı pekiştiriyor, daha çok yapıyor.

Çocuğun olumsuz davranışlarına olumsuz tepki gösterildiğinde, çocuk o davranışı elemede zorlanmıyor.

Çocuğumuzun kasıtlı yapmadığı, bilmeyerek yaptığı ve yapabileceği hataların, uyması gereken kurala uymamasının, görmezden gelinmesi doğru değildir. Çocuğun deneyimi yetersizdir. Ne yapacağını ve neyin doğru ya da yanlış olduğunu bilemez. Böyle durumlarda çocuğun karşılaştığı ve karşılaşabileceği hatalar görülmeli; yanlış, hatalı davranışlarını sürdürmesine göz yumulmamalı; kendisine ve çevresine zarar verebilecek davranışları önlenmeli. Ona gerekli öğütler verilerek, doğrular yanlışlar öğretilip düzeltilmeli.

Annenin çocuğuyla ilgilenmesi, davranışlarına tepki vermesi, çocuğun toplumsal, ruhsal ve zihinsel gelişimine olumlu olarak yansıyacaktır.
 
ÖDÜL –GÖRMEZDEN GELME YÖNTEMİNİN SINIRLILIKLARI

Eskiden; zararlı, istenmedik davranışları yapan bireylere ceza verilirdi. Bugün ödül yönteminin cezadan daha etkili olduğu saptanmıştır. Artık hayvan eğitiminde bile “ödüllendirme” sistemine başvuruluyor.

YÖNTEM KİMLERE UYGULANABİLİR?
 
Ödüllendirme yöntemi çeşitli alanlarda uygulanmaktadır. Terapistler tarafından tedavi amacıyla kullanıldığı gibi, özellikle eğitim alanında ve gündelik yaşamda uygulanmasından olumlu sonuçlar elde edilmektedir. Ör. Sokakta bize gereksiz yere sataşan tanımadığımız bir kişiyi görmezden gelerek daha büyük bir riskten kendimizi kurtarabiliriz.
 
YÖNTEMİN SINIF ORTAMINDA UYGULANMASI
 
Yöntem sınıf ortamında uygulanırsa, sınıf yönetiminde başarı artar. Sınıfta kurallar hatırlatıldıktan sonra öğrencilerin olumlu davranışları ödüllendirilip (ruhsal ödül daha önemli) olumsuz davranışları yani yaramazlıkları görmezden gelindiğinde, sınıfın sessiz ve işbirlikçi olduğu saptanmıştır.
 
YÖNTEM HANGİ YAŞTAKİ KİŞİLERE UYGULANABİLİR?
 
Yöntem, insanın hatta hayvanların bile doğasına uygundur. Çocuğumuzla anlamlı iletişim kurmaya başladığımız iki- üç yaşlarından başlayarak çocuğumuzun her çağında yöntemden yararlanılabilinir.

 Çocuğumuz yaşlandıkça, tekrarlanıp öğrenilen davranışlar alışkanlık haline geleceğinden; o davranışları, etkileyip değiştirmek giderek zorlaşacaktır. Bu nedenle yöntemin yaşla ters orantılı olarak etkisinin azalacağını söyleyebiliriz.
 
YARARLARI: Yöntemde; ceza, korku vb. gibi olumsuz etkenler uygulanmayacağı için çocukların ruhu olumsuz yönden etkilenmeyecektir.

Uyguladığımız metotla, onun daha uyumlu, kendine ve başkalarına güvenen, atılgan bir kişilik kazanmasına katkı sağlanıyor. Çocuğumuz hatalı ve doğru davranışları ayırt edebiliyor. Bize inanıyor ve bizi seviyor.
 
Çocuk eğitimine yeni başlayacak kişiler, bu yöntemi uyguladıklarında daha az sorunlarla karşılaşacaklardır.
 
OLUMSUZLUKLARI VE DİKKAT EDİLECEKLER
 
Bu yöntem de diğer iyi olgular gibi yerinde, zamanında ve kararında uygulandığında yararlı olabilmektedir.
 
Biz, yeri gelince çocuğumuza, kültürümüzü, toplumsal kuralları öğreterek; üst bilinç ve değer duygularını geliştirmesine yardımcı oluyoruz. Onun bizden ayrı, farklı bir kişilik geliştirdiğini bilerek; onun bağımsız, farklı, özgür bir kişilik geliştirmesini engellemiyoruz. Onu sadece isteklerimiz doğrultusunda koşullandırarak bir kukla haline getirmiyoruz.
 
Yöntemin sıklıkla uygulanması da etkisinin azalmasına ve bazı olumsuzluklara neden olacaktır. Çocuğumuz önemli başarı veya davranış değişikliklerinden sonra veya aşırıya kaçmadan farklı, güzel davranışlar sergilediğinde ödüllendirilmelidir. Yoksa yaptığı her eylemden sonra alacağı “aferin” in onun için bir değeri olmayacaktır.
 
Yine yöntemin aşırı kullanılıp ara verilmemesi, çocuğun her yaptığından sonra ödül ve onay beklentisine girmesine ve onay bağımlısı haline gelmesine neden olabilir.

Burada dikkat edeceğimiz bir diğer nokta, çocuğun olumlu davranışlarını ara sıra “aferin” vb. sözel ödülle ödüllendirirken; olumsuz davranışını bırakması için herhangi bir ödül önermiyoruz. Ağlayan çocuğa: “Susarsan sana çikolata veririm” dediğimizde, o an sussa bile, ileri zamanlarda çikolatayı almak için ağlamayı alışkanlık haline getirecektir. Böylece ödülle çocuğumuzun olumsuz davranışını pekiştirmiş oluruz.
 
SÜRE: Yöntemden hemen ve kesin sonuç beklenmemeli. Alışılmış davranışları değiştirmek için terapistler bile en az birkaç aylık süreye gereksinim duyarlar. Çocuğun yaşı, kişisel farklılıklarına göre değişmekle birlikte, etkili bir yöntem uygulandığında iki-üç ay içinde giderek çocuktaki değişimi fark edeceksiniz.
 
Her çocuk, diğerlerine göre farklı, özel bir kişilik taşır. Bu bakımdan çocuğumuzun eğitiminde söz konusu yöntemin yanı sıra, onun biyolojik ve ruhsal yapısına uygun, daha değişik yöntemlerin kullanılması, onun yararına olacaktır.

Kalın; esenlikle, mutlulukla...

Dursun BİLGİN

Güncelleme: 18/02/2023

Sonraki yazı: "GÜLME" nin ANALİZİ
.