ÇOCUĞUN HIZLI OKUYABİLMESİ İÇİN AİLELERİN YAPABİLECEKLERİ
Ona
kitap okuyun. Aile, bebekliğinden itibaren çocuğa kitap okuyarak onun, duyu
organlarının, beyninin çalışmasını sağlayabilir, dinleme becerisi ve anlama
gücünün gelişimine katkıda bulunulabilir. Kendilerine kitap okunan ve kitabın
resimleri gösterilen çocukların okula ve okuma yazmaya karşı ilgi ve istekleri
artar.
Yaşına, yeteneğine uygun etkinlikleri
zamanında yaptırın. Aile, çocuğun
yaşına uygun bilgi ve becerileri kazanması için rehberlik yaparak çocuğu okula
hazırlar. Okula gelmeden önce yeteri kadar oynamış, defter- kalemle, sayılarla
tanışmış çocuk okula hazır olarak gelecek, okuma yazmayı daha kolay öğrenecek
ve daha hızlı okuyacaktır.
Çocuğunuz birinci sınıfı bitirip yaz
tatiline girdiğinde kesinlikle onunla ilgilenin!
Birinci sınıfı bitirdiği yılın yaz tatilinde
aşırı baskı yapmadan, bıktırmadan birlikte yapacağınız okuma-anlatma çalışmaları,
çocuğunuzu akranlarından ileriye taşıyacak; okumayı unutmayacak; hatta
hızlandırarak ömür boyu sürecek başarısında etkili olacak. Özgüvenini artırıp,
okumaya karşı olumlu tutum geliştirecektir.
Okul ile iş birliği yapın. Aile olarak,
çocuğa nasıl yardım edeceklerini, okulla iş birliği yaparak belirlemeliler. Aile
ve okul birlikte hareket etmezse çocukta zihin karışıklığı oluşabilir. Örneğin:
Okulda, sesten hareketle “okuma-yazma” öğretilirken, evde harflerin adlarının
öğretilmesi, öğretmeni ve çocuğu zora sokabilir. Benzer şekilde 6 ile 4’ün
toplanmasını okulda ve evde farklı yöntemlerle öğrenen çocuğun kafası
karışacak, işlemi yapmakta zorlanacaktır.
Okuma- Yazmayı Kimler Öğrenebilir?
Bir arkadaşım, seminer konuşmasında
şöyle demişti: “Bir çocuk normal uzaklıktaki okuluna kendi kendine gidip
dönebilecek kapasiteye sahipse, bu çocuk okuma-yazmayı öğrenebilir.”
OKULDA HIZLI OKUMANIN ALTYAPISI NASIL OLUŞTURULUR?
Eskiden çözümleme yöntemi ile cümle; sözcük,
hece sonuçta seslere (harf) ayrılıp, sesler yeniden birleştirilerek hece,
sözcük, cümle oluşturularak okuma-yazma öğretilirdi. Şimdi bireşim yöntemi ile önce
sesler (harfler)tanıtılıp bunlar birleştirilerek hece, sözcük ve tümce
oluşturularak okuma yazma öğretilmektedir.
Öğretim yöntemi
olarak hangi yöntem uygulanırsa uygulansın, çocuğun “tümden görme” özelliğini korumak,
onun görme açısını daraltmamak, anlama yeteneğini köreltmemek; sonuç olarak
çocuğun ileride hızlı okumasını sağlayabilmek için ilk okuma-yazma öğretiminde
bazı stratejilerin göz önüne alınıp uygulanması gerekir.
Not: İlgili stratejileri çocuğunu
çalıştıran veliler de uygulamalı.
Heceleri belirginleştirmeme: Sözcük
veya tümceler,( kalem)biçiminde her bir hece
farlı renklerle yazılarak, hecelerin
altları çizilerek, çizgiyle ayrılarak, ayrı yazılarak, heceler çubukla veya parmakla
gösterilerek belirginleştirilip parça parça okutulup yazıldığını düşünelim.
Bu biçimde heceler
belirginleştirilerek daha kolay öğretim yapılabilir. Ancak sürekli aynı yöntem
uygulanıp sözcük ve tümceler hece hece okutulursa çocuğun göz hareketleri hece
boyu ile sınırlanmış, kısa kısa sıçramalara zorlanmış ve bu tür sıçramalar
alışkanlık haline getirilmiş olacaktır. Göz ve beynin bütünü değil de parçaları
görmeye yönlendirilmesi ve alıştırılması gözün görme açısının daraltılması ile
ileride hece hece okumaya, dolayısıyla yavaş okumaya zemin hazırlanmış olur.
Çünkü okurken parça görmeye alışan göz ve beyin sözcük ve tümceyi tümüyle
göremez. Sadece heceleri görür ve öyle okur. Birey sözcük ve tümceleri tümüyle
görüp alışıncaya kadar bir süre hece hece okumak zorunda kalır. Kişi bu
alışkanlıktan ömür boyu etkilenebilir. Kısaca hece hece yazılmış yazılar hızlı
okumayı engeller.
Tek bir hecenin
tanıtılması ve okutulması gereken durumlarda, heceleri belirginleştirmek yerine
diğer hecelerin üstü kapatılıp görünen hece okutulup tanıtılabilir.
Diğer heceler görünmediği için, göz parçayı görmeye zorlanmamış olur.
Oluşturulan hece, sözcük ve cümleleri bir bütün
olarak bir çırpıda okumaya alıştırma: Seslerin birleşiminden oluşan hece,
başlangıçta sesler belirginleştirilerek(aaassss)sonuçta bir seferde (as)söyleniyorsa
sözcükler de heceleri ayrı ayrı tanıtmanın ardından sözcük tek seferde bir
bütün olarak konuşur gibi bir çırpıda okunmalı. Ör. “kalem” bir seferde okunuyor. Hece hece okunmadan
tümü birden gösterilip tümü birden okunuyor. Sözcükler tanıtılıp cümle
oluşturulunca yine cümledeki sözcükler tek tek gösterilmeden, cümle; bir bütün olarak,
konuşur gibi, bir çırpıda okunup okutulmalı.
Öğrencilerin parça parça okumalarını
engellemek için, öğrencilere, “ Ayrı ayrı söyleme, tümünü birden bir seferde
oku.” vb. uyarılar yapılabilir.
Not: Çocukların
gözleri her zaman okunan yazı üzerinde olmalı.
Birleştirmelerde anlamlı yeni hece, sözcük ve
tümce oluşturma: Öğrencileri okuduğunu anlamaya alıştırmak için, yeni hece
ve sözcük oluştururken, olabildiğince anlamlı hece ve sözcük oluşturmaya gayret edilmeli.
Hemen arkasından oluşturulan yeni sözcüğün anlamına öğrencilerin dikkati
çekilmeli. Öğrenciler, anlamlı
sözcükleri okuyup yazmaktan daha çok zevk alırlar.
Her zaman anlamlı hece
üretmek olanaksızdır. Ara sıra anlamsız heceler de oluşturulabilir. Böyle
durumlarda ortaya çıkan hecenin hangi sözcüğün parçası olduğuna öğrencilerin
dikkatleri çekilirse o anlamsız hece onlar için anlam kazanır. Anlamsız bazı
hecelerin de başka hecelerle birlikte anlam kazandığını fark edebilirler. Ör “
pa” hecesi paranın bir parçası olduğu “para”
kelimesi hece hece söylenerek buldurulabilir.
Yeni metinler oluşturma: Çocukların göz
ve beynini hızlı okumaya alıştırmanın bir yolu da basit metinler üzerinde
çalışmaktır. Kavratılmış hece ve sözcüklerden yeni metinler oluşturulabilir. Oluşturulacak
metinde aynı hece ve sözcükler bolca yer almalı. Metin bir “Türkçe" dersi
gibi işlenmeli. Metinde tanıdığı hece ve sözcülerle karşılaşan çocuğun gözü ve
beyni metindeki sözcükleri bir bütün olarak görür, öyle okur, anlar; hızlı ve
uzun atlayışlar yapar. Hızlı okumanın temeli böylece oluşmaya başlar.
Çocuğun gözünü, okurken geri dönmemeye
alıştırmama: Hızlı okumada gözlerin, hızlı uzun adımlarla sürekli ilerisini
görmesi esastır. Gözlerin okuduğu yere dönmesi veya daha gerilere kayması okuma
hızını azaltan önemli bir etkendir. Çocuğun gözünün geri kayma alışkanlığını
edinmemesi için:
Serbest okumada çocuk yanlış okuduysa
görmemezlikten gelinmeli. Özellikle az da olsa bazı mükemmeliyetçi
öğretmenler, doğru okumayı hızlı okumaya yeğlerler. Çocuk sesli okurken yanlış
okuduğunda, “Doğru oku.” diye uyarır ya da doğrusunu kendileri söylerler.
Yanlışını düzeltmek için çocuğun gözü geri kayar, yanlış okuduğu yeri yeniden
okur.
Çocuk sürekli
uyarılırsa çocuğun gözü ve dikkati, yazıda ilerlemekten çok “yanlış
okumayayım” diye gerideki sözcükler üzerinde kalır. Tedirginleşir, doğru
okumuş olsa bile, geriye bakıp doğru okuduğu sözcükleri yeniden
tekrarlar. Göz giderek geri kaymaya alışır, okuma hızı azalır.
Bu durumu
önlemek için çocuğun ufak tefek yanlışları görmezden gelinmeli. Çocuk, kendi
yanlış okuyup geri dönüyorsa, “Yanlış okusan bile geri bakmamaya çalış,
okuduğunu tekrarlama” biçiminde çocuk kırılmadan uyarılmalı.
Amaç hızlı okumaksa, zor metinler fazla
tercih edilmemeli. Kişi okuduğunu anlamayınca veya çok zor okunabilen
sözcüklerle karşılaşınca, gözleri geri kayabilir. Bireyin amacı hızlı okumaksa
seviyesinin çok fazla üzerinde yazıları okumamalı.
Araştırma amacıyla
okunuyorsa, zor yazılar, sözlük, internet
vb.den yararlanılarak yavaş ve dikkatlice okunabilir.
Okuma yazma öğretimi sırasında okunan hece,
sözcük ve tümceler defalarca yeniden okunmamalı. Hece, sözcük, tümce
oluştururken okunun yazıyı, defalarca yeniden okutmak ve bu işi sürekli
yapmak, bence gözü geri kaymaya
yönlendirebilir. Okunan kısım, doğru ve bir bütün olarak okunduğunda yeniden
birkaç kez okutmanın bir anlamı yoktur.
Heceleri Hangi Durumlarda
Belirginleştirmeliyiz?
Heceleri belirgin (Ör. Heceleri renkli
yazılmış veya hecelerin altı çizilmiş) yazılar daha kolay okunur ancak göz
daracık bir alanı görmeye yönlendirildiği için hızlı okunamaz. İlk okuma-yazma
öğretiminde bazı öğrenciler, yapıları gereği heceleri iyice belirtmeden, o
heceleri anlayamazlar; ya da okurken sözcüğün tümünü birden görüp
kavrayamazlar. Onların okumaya geçmeleri güçleşir.
“Yavaş okumak hiç
okuyamamaktan iyidir.” mantığından hareketle, bu çocuklarla çalışılırken anlayıncaya
kadar heceler gösterilip belirginleştirilebilir, tekrarlar yapılabilir. Serbest
okuma döneminde fazla yanlış okuyanların dikkatlerini okunan yazıya iyice
yoğunlaştırmaları amacıyla, kısa bir süreliğine heceler belirginleştirilebilir.
Çocuk okumayı öğrenir öğrenmez hemen
serbest okumaya geçilmemeli. Okumaya başladıktan sonra, becerilerini biraz
daha pekiştirmeleri, ustalaşmaları için, hece, sözcük, cümle ve metin oluşturma,
okuma yazma çalışmalarına devam edilmeli. Bu ara dönemde harcanacak bir iki
hafta, çocukların ilerde hızlı okumalarında etkili olacaktır.
Kısa kısa: Türkçe derslerinde ve onun
bir parçası olan ilk okuma ve yazma derslerinde okuma, anlama, anlatma ve yazma
çalışmaları birlikte yürütülmeli.
Öğretimde bireysel
farklılıklar dikkate alınmalı. Çocuktan yeteneğinin üzerinde bir başarı
beklenmemeli.
Çocuk hataya alıştırılmamalı, alışılmış hatayı
düzeltmek, yeni davranışı öğretmekten zordur.
SERBEST OKUMAYA GEÇİŞTE İLK METİN OLARAK EN KOLAY VE ANLAŞILIR METNİ SEÇİNİZ
İlk serbest okuma dersinin önemi: İlk
serbest okuma dersinde seçilip okutulacak metin, o derste yapılacak etkinlikler,
çocuğun okumaya karşı geliştirebileceği tutum bakımından önemlidir. O deste
kazanacağı başarı veya başarısızlık çocuğun okumaya karşı bakış açısını
etkileyebilecektir. Ör. Bir çocuğun uzun ve anlaşılamayan bir metni, hece hece
okumaya zorlandığını varsayalım. Metin hece hece okunduğu için okunması uzun
sürecek. Çocuk dikkatinin tamamını okumaya vereceği ve hece hece söylenen
sözcüklerin anlamı tam kavranamayacağı için; okuma, çocuğa zevksiz gelecek,
uzun süre okumaktan bıkkınlık duyacaktır. İster istemez çocuğun zihninde,
okumaya karşı olumsuz bir şema oluşacaktır. Böyle bir olumsuz şemanın
oluşmaması için:
İlk okunacak okuma parçasının seçimi: İlk metin, okumaya hızlı başlama açısından
oldukça önemlidir. İlk okutulacak
metin, çocukların en kolay ve anlayarak okuyabilecekleri kısa bir metin seçilmeli.
Paragraflar kısa sözcük ve kısa cümlelerden oluşmalı. Metnin hızlı ve adımlı
okunması için metinde aynı hece ve sözcükler bolca tekrarlanmalı. Metin, ilgi
çekici, yaş ve dil gelişimlerine uygun, hareketli, bilinmeyen sözcük sayısı az
olan bir okuma parçası seçilmeli, onların zevklerine uygun masal vb. olay
yazısı olmalı. Başlangıçta kitaptaki
sıraya uymadan kitaptaki en kolay metin seçilmeli. Ör. “İki inatçı Keçi”
masalından okumaya başlayan çocuklar gerçekten fark atıyorlar.
İlk Serbest Okumaya Hazırlık: Serbest okumaya geçiş,
çocuğun yaşamında önemli bir aşamadır. Bunun coşkusu öğrencilere uygun biçimde
yansıtılmalı. Okumaya karşı öğrenciler güdülenmeli. Metinle ilgili resim üzerinde konuşularak
altında ne yazdığı konusunda öğrencilerde merak uyandırılmalı.
Metni, kendisinin (öğretmenin) okuyacağı ve nasıl dinleyecekleri açıklanmalı. Öğretmen metni konuşur gibi okunmalı, öğrenciler dinlemeli.
Öğretmen metni
anlatmalı öğrencilere anlattırmalı, oyunlaştırmalı. Öyle ki öğrenciler,
okumadan önce, metni yarı yarıya ezber hale gelmiş olmalıdırlar.
Metni nasıl okuyacakları en ince
ayrıntılarıyla öğretilmeli. Eğer bu konu öğretilmeden “haydi okuyalım”
deyip işe başlanırsa öğrenciler nasıl okuyacaklarını bilmedikleri için sınıfta
bir karmaşa oluşur.
Yazıyı okuyan
öğrenci, okurken sağa sola bakmamalı. Gözleri okuduğu yazı üzerinde olmalı.
Gözleri satırda
sürekli ve hızlı ilerlemeli, okuduğu sözcükleri bir seferde konuşur gibi
söylemeye, öğretmen gibi okumaya çalışmalıdırlar.
Okurken başka
hiçbir şey düşünmeden okuduklarını düşünmeli, yazılanları zihinlerinde tutup
canlandırmalıdırlar.
Yanlış okusalar
bile geri dönüp okudukları yazıya bakmamalıdırlar.
Dik oturulup uygun
uzaklıktan, uygun ses tonuyla, parmak ve kalemle takip etmeden okumalıdırlar.
Öğrencilere okutma: Metin anlam olarak iyice kavrandıktan sonra, en
iyi okuyanlardan başlanarak sırayla öğrencilere okutulmalı. Yavaş okuyanların
dikkatleri dağılmaya başladıkları anda, “Kalanı sonra okuruz” deyip
bırakılmalı.
Not: Burada anlatılanlar sadece ilk
metinle ilgilidir. İlerideki zamanlarda;
anlatım çalışmaları, okumadan sonra yapılabildiği gibi; okuma parçası,
çocuk fazla sıkılmadan sonuna kadar da okutulabilir.
Okurken sözcükleri
hece hece değil bütün olarak okuyup söylemeye çalışmalıdırlar.
Serbest okumaya yeni başlayan öğrenci hece
hece okumak zorunda mıdır? Sözcük veya sözcük kümelerini bir bütün olarak
okuyamaz mı? Önceden yeteri kadar sözcük, cümle, metin oluşturma, bunları okuma
yazma çalışmaları yapılmış ve bunlar bir bütün olarak kavratılmış bir bütün
olarak görmeye yöneltilmişse yani göz ve beyin bütün olarak kavrama ve görme
konusunda eğitilmişse, okunacak metin üzerinde yeteri kadar çalışılıp
öğrenciler metni yarı ezber durumdaysalar; öğretmeni de örnek alarak; öğrenciler,
okurken sözcüklerdeki harfleri gördükten sonra büyük olasılıkla hece hece
söylemeden sözcükleri hatta sözcük kümelerini bir bütün olarak söyleyeceklerdir.
Hızlı okumanın sırrı budur.
Hızlı okuma, hece ve sözcüklere tek tek bakıp
okumak değildir. Onlara bir bakınca tanınan harf ve sözcüklerden hareketle
sözcük kümelerini algılamaktır. Her şeyi tam görmese bile beyin eksikleri tamamlayabiliyor.
( Bir öğrencim altı harfi tanımadığı halde hızlı okuyabiliyordu. Yazmada zorlanıyordu,
bilemediği harflerin yerine ya benzer sesleri yazıyordu ya da bilemediği
sesleri yazmadan geçiyordu.) Ancak tüm öğrencilerin aynı ölçüde başarılı
olacağı söylenemez.
Hızlı okumanın kötü yanı: Özellikle
çocuklarda okuma hızı arttıkça yanlış okuma olasılığı da artmaktadır. Doğal
olarak her şeyde bir denge oluşturulmalı. Çocuk hızlı okumayı önemseyip aşırı
yanlış okuyorsa kabul edilebilecek bir durum değildir. Özel olarak çocukla ilgilenilmeli.
Çocuğa, “geriye dönmeden biraz daha yavaş dikkatli ve doğru okuması” önerilebilir.
Dikkat edilecek noktalar: İlk metinde
öğrencilerin hatalı okumaları doğaldır. İlk birkaç metinde Çocukların hataları
görmemezlikten gelinmeli, çocuklar eleştirilmemeli, hataları nedeniyle onlara
kızılmamalı. Basit başarıları görülüp “aferin” vb. pekiştirenlerle
ödüllendirilmeli. Onların okumaya karşı cesaretleri artırılmalı.
Kolay birkaç metin
üzerinde çocuklar, tümden görmeye, hızlı okumaya alıştıktan sonra giderek daha uzun,
zor ve karmaşık metinlere geçilebilir. Önceki metinlerde sözcükleri ve sözcük
kümelerini bütün olarak görmeye ve okumaya alışan çocuk, yeni metinleri de aynı
şekilde okumak için sorumluluk duyacak, kendini zorlayıp hızlı okumaya
çalışacaktır. Daha dikkatli okumaya alışacağından gün geçtikçe hataları
azalacaktır.
Bu aşamadan sonra
çocuğun hızlı okuma becerisini üst seviyelere taşıması için onun kendisi çaba
göstermelidir. Okul ve ailenin çocuklarını serbest okumaya teşvik etmeleri
önemlidir.
Sonraki yazı: OKUMA YETERSİZLİĞİNE ÇÖZÜMLER
Teşekkürler.
Hoşça kalın.
Dursun BİLGİN
Güncelleme: 23.02.2023