15 Aralık 2018 Cumartesi

HIZLI OKUMA



“Hızlı Okuma” çocuğumuzun elde etmesini istediğimiz önemli bir beceridir. Bu bölümde hızlı okuma hakkında genel açıklamalara yer verilecek. Bir sonraki yazıda, 1. sınıftaki çocuğun hızlı okuyabilmesi için aile ve okul olarak neler yapılabileceği yani hızlı okumanın temelinin nasıl atılacağı incelenecek. Son bölümde ise “okuma Yetersizliğine Çözümler” başlığı altında yavaş okuyan çocukların okumalarının hızlanabilmesi için neler yapılabileceği irdelenecek. 

Önce hızlı okumanın yararlarına kısaca göz atalım.
 
HIZLI OKUMANIN YARARLARI
 
Yavaş okuyanlar dikkatlerinin önemli bir bölümünü okumaya ayırdıkları için, hızlı okuyanlar, yavaş okuyanlara oranla, okudukları yazıyı daha iyi anlarlar.
 
Hızlı okuyanların, testlerde başarı oranları yavaş okuyanlara göre daha yüksektir.
 
Hızlı okuyanlar, yavaş okuyanlara oranla daha kısa sürede araştırma yapıp bilgi edinebilirler, derslerde ve hayatta daha başarılı olabilirler


NASIL YAZILAR KOLAY OKUNUR?
 
Özellikle çocuklar nesneleri bir bütün olarak görürler. Yeni bir kişi ile karşılaşan çocuk; onun kaşına, gözüne dikkat etmez. Farklı bir kişi olarak görür.
 
Anlamlandırılan ve beyne tanıdık gelen yazılar daha hızlı okunur ve daha kolay anlaşılır. Bu durumu basit bir deneyle incelemeye çalışalım.
 
DENEY

ruloılıraşabahadrelişiknayukoılzıh.
 
Yukarıdaki yazıyı okuyun. Okurken saniye de tutabilirsiniz Okumakta zorlandınız ve yavaş okudunuz değil mi? (Denediğim 3 okuyucu yazıyı ortalama 12 saniyede okudular.) O yazıyı spiker bile hızlı okuyamaz. Çünkü yazı anlamsız. Beyin yazıyı algılayıp ilerleyemiyor. Semboller tanıdık değil, yani beyne klişe olarak yerleşmiş hece ve sözcükler yok. Bu kez yazıyı kümelere ayırarak okuyalım. Bakalım hızımız değişecek mi?
 
Rulo ılıraşab ahad relişik nayuko ılzıh
 
Sanırım okumanız biraz hızlandı. Denediğim 3 okuyucu yazıyı ortalama 4 saniyede okudular. Yazıyı gruplamakla okuyucuların hızları 3 kat arttı.
 
Gruplanmış nesneleri beyin daha kolay algılıyor. Az yukarıdaki siyah yazının sözcükleri aralarında ara bırakılınca yani gruplara ayrılınca daha kolay algılanıyor ve hızlı okunuyor. Okuduğumuz yazılar, gruplanmayıp sözcükler arasında ara bırakılmadan yazılaydı okuma ve anlamada ne kadar zorlanırdık değil mi?
 
Gruplara ayrılmış az yukarıdaki siyah yazıyı bu kez sağdan sola doğru okumaya çalışalım. Yazıdaki sözcükler, anlamlı oldukları halde yazı kalıpları beyne tanıdık gelmediği için okumada yine zorlanılıyor. 3 kişi ortalama 6 saniyede sağdan sola okudular. 

Sağdan sola okumayı bilenler –ör. Arapçayı okuyanlar- bile Türkçe yazıları tersten okumada zorlanıyorlar. Sözcüklerin anlamlı olmaları hızlı okumak için yeterli olmuyor; hızlı okumak için sözcük ve cümle kalıplarının beyne kazılı olması gerekiyor.
 
Yukarıdaki tersten yazılmış yazıyı doğru şekilde yazalım:
 
Hızlı okuyan kişiler daha başarılı olur.

Yukarıdaki yazının düz ve gruplanmış halini oldukça hızlı okudunuz. Çünkü beyin tümcedeki tüm sözcükleri klişe olarak tanıyor ve anlamlı nesneleri (sözcükleri) kolayca algılıyor ve hızlı okuyor.
  
Anlayamadığı yani seviyesinin çok üzerinde yazıları sürekli okuyan kişilerde anlama ve okuma düzeylerinde gerilemeler oluşabilir.
 
OKUMA EYLEMİ NASIL GERÇEKLEŞİR?

Okuyan kişi, yazıya bakınca satır üzerinde belirli bir alandaki sembolleri yani yazıları görür. O alandaki sembollerin oluşturduğu ileti beyne iletilir. Beyin gördüğü iletiyi, seçip alır yani algılar, anlamlandırır, saklar.
 
Beynin başka bir bölümünde de okunan yazıdan alınan mesajlar hayal edilir. Algılamak ve anlamak için kısa bir süre geçer. 

Sonra göz önceki baktığı bölümden daha ileriye atlar. Yeni kısımdaki kodlarda bene iletilir ve beyin tarafından çözülüp algılanır, anlamlandırılır. Okuma işlemi bitinceye kadar bakma, görme, durma, algılama, anlama, belleme, hayal etme ve atlama işlemleri sürer gider.

KİŞİNİN HIZLI OKUYABİLMESİ İÇİN
 
Kişinin hızlı okuyabilmesi için, gözünün atlama aralığının başka deyişle gözünün görüp anlamlandırdığı uzaklığın geniş olması, buradaki yazıları algılamak için harcanan sürenin kısa olması önemlidir. Atlama aralığının geniş olması için o aralıktaki sembollerin beyin tarafından tanıdık semboller olması, sembollerin anlamlı olmaları gerekir. 

Ayrıca kişinin göz, göz kası, beyin yapısı da onun görme alanını etkileyebilir. 

Benzer biçimde sembollerin beyin tarafından tanıdık semboller olmaları ve anlamlı olmaları algılama ve anlama süresini de kısaltır. Anlamlandırılamayan durumlarda göz hızlı ve uzun atlayışlar yapamaz. Beyin okunan yeri anlayıncaya kadar bekler. Hatta göz geri kayabilir. Böylece daha fazla zaman harcanır, kısaca zor yazılarda okuma ve anlama hızı düşer.
 
Okunan sembollerin tanıdık olması, yani sözcük ve cümlelerin kalıp olarak beyinde yer etmiş olması da hızlı okuma bakımından önemlidir. Ör. “anne” sözcüğünü defalarca gören, anlamını kavramış beyin yeniden aynı sözcükle karşılaştığında o sözcüğü okuma ve anlamaya fazla zaman harcamayacaktır.

 Kişi, okuduğu sürece daha çok sözcük ve cümlenin klişesi ve anlamı, beyin tarafından belleneceğinden, “Kişi ne kadar çok okursa okuma hızı da o ölçüde artar.” diyebiliriz.

OKUMA HIZI
 
 “ Söyleme” zaman alacağı için aynı kişinin sesli okuma hızı sessiz okumaya göre yavaştır. Konuşma hızı ortalama 125-175 sözcüktür. 200 sözcüğün üzerinde sesli okumaya kalkışılırsa okunan yazı, giderek mırıldanmaya dönüşür, karşıki kişiler tarafından anlaşılmaz.
 
Sessiz okuma hızı, kişilere göre değişmekle birlikte, Üniversite mezunu bir kişi dakikada 250 sözcük okuyabilmeli. Hedef 400-500 sözcük olmalı. Yetişkinler ortalaması: 150-200 sözcük. Çocuklara baskı yapılabileceği gerekçesiyle alt sınıflarda okunabilecek sözcük sayıları yazılmadı.

Saat tutarak yapılacak okumalarda çocuk, tüm dikkatini okumaya yönlendireceğinden onun anlama düzeylerinde düşüşler yaşanabilir. Bu nedenle okullarda, saat tutarak okuma, fazla salık verilmez.

Yetişkin bir kişi, okuduğunu anlayabiliyorsa belli bir hedef koyup saat tutarak okuyabilir.

“Hızlı oku” diye çocuğa yapılacak aşırı baskı; çocukta güvensizliğe, tedirginliğe hatta okuma hızının düşmesine ve anlayarak okuyamamasına neden olabilir.


HIZLI SESSİZ OKUYABİLMEK İÇİN

Dikkat tam anlamıyla okunan metne verilmeli. Dikkati dağınık kişi başka şeyler düşündüğünden okuduğundan anlam çıkaramaz, ya da anlamları karıştırır. Gözü, uzun atlayışlar yapamaz; geri kaymalar ve daha uzun süreli duraklamalar yapar.
 
Sesli, fısıltılı, dudak kıpırdatarak ya da içinden okunmamalı. Bunların hepsi bir çeşit sesli okumadır. Söyleme zaman alacağı için hızlı okunamaz. Sessiz okumada, yazı üzerinde göz gezdirilerek yazıların anlamı kavranmaya çalışılır.
 
Sözcüklere tek tek bakılmamalı, okunan yazı parmakla, kalemle vb. takip edilmemeli.
Bir bakışta en az 4-5 sözcük kümesi veya satırın yarısından fazlasını görmek için gayret edilmeli. Okunan kısmı parmakla vs. takip etmek, görme açısını daraltır ve okuma verimi düşer.
 
Gözün geri kaymasına izin verilmemeli. Kişi, yanlış okuduğunda veya okuduğunu anlamadığında göz geri döner, okuduğu yeri yeniden okur. Diğer deyişle göz, ileri atlamaz, okuduğu yerlerde kalır. Böylece okuma yavaşlanır. Küçük yanlışların olması, basit anlama eksiklikleri zamanla telafi edilebilecek hususlardır. Eğer amacımız hızlı okumaksa bazı yerleri yanlış okusak da fazla anlamasak da kesinlikle geri dönmemeye gözümüzü ve beynimizi alıştırmalıyız.
 
Seviyemize uygun yazıları okuyalım. Ağır anlatımlı yazılar, anlama gücümüzü ve okuma hızımızı azaltır. Roman, öykü gibi olay yazıları anlayarak ve hızlı okumak için uygun yazılardır. Ancak zamanla fikir yazıları ve bilimsel yazılar gibi, daha ağır yazıları okumayı da ihmal etmeyelim.
 
Hızlı okumak için kişinin kendisi çaba göstermeli. Burada yazılan teknikleri uygulayarak, gözümüzü satır üzerinde anlayabileceğimiz ölçüde hızla hareket ettirmeye, çaba göstermeliyiz. Bazı sözcükler atlansa bile sözün gelişinden yazıdan anlam çıkarılabilir. Yeteri kadar hızlanınca, anlama sorunu zaten halledilecektir.
 
Okumaya zaman ayırmalıyız. Göz ve beynimizi eğitmek için “hızlı okuma” kurslarına katılabiliriz. Okumaya zaman ayırıp tekniğine uygun okuduğumuzda beynimizin kazanmış olduğu alışkanlıkları değiştirmek biraz zor olsa da, giderek okumamızın hızlandığını fark edeceğiz.
 
OKUMANIN YARARLARI

Kitaptan edineceğimiz yeni tecrübe ve birikimlerle, hayattaki başarı şansımız artar. Kitap okuma, kişinin özgüvenin artmasında etkilidir, zihni açar, stresi azaltır, anlama gücümüzü ve konuşma yeteneğimizi kuvvetlendirir.
 
Kitap okumak, zihinsel bölümlerimizin birçoğunu, sağ ve sol lobu birlikte çalıştırır. Kitap okuyarak iyi bir beyin sporu yapmış oluruz. Bu da zihin sağlığını korumanın ve alzheimeri önlemenin yollarından biridir. Ve yazamadığımız diğerleri…
 
OKUMANIN DA BİR SINIRI VAR
 
Kitap, dengeli bir şekilde okunursa yararlıdır, aşırısı zararlıdır. Belli bir süre okunduktan sonra gözler ve beyin yorulmaya ve uyuşmaya başlar. Hareketsizlikten iskelet sistemimiz olumsuz olarak etkilenir. Biz inatla okumaya devam edersek göz, zihin ve iskelet sağlığımız olumsuz yönde etkilenebilir. Kitaba aşırı bağımlı kalınmamalı, yorulunca ara verilmeli. Okurken dik durulmalı ve 30-40 cm uzaklıktan okunmalı.
 
KİTAP SEÇİMİ

Dünya üzerinde milyonlarca kitap vardır. Bu kadar kitabı okumak olanaksızdır. Bazı kitaplardan umduğumuzu bulamayız. Kitapların hepsi de aynı ölçüde verimli değildir.
 
Hızlı okumanın amacı, kısa sürede birikimimizi daha çok artırmaktır. Yanlış seçilen bir kitapla, zamanımızı, emeğimizi boşu boşuna tüketebiliriz.. Öyle ki 500 sayfalık bir kitabı okuyup bitirdikten sonra, ne kadar yararı olduğunu düşündüğümüzde, sonuç olarak, yarım sayfalık yararlı bir yazı kadar verim alamadığımızı, tespit edebiliriz. O halde 499,5 sayfaya boşuna emek ve zaman harcandı. Oysa bazı kitapların her satırı, her cümlesi dopdoludur. Bazı kitapların içeriği zengin olmasa bile onlar, bizleri eğlendirir, hoşça zaman geçirmemizi sağlar.
 
Düşünce ufkumuzu genişletmek amacıyla kitap okuruz. Genişletme bir yana dursun, düşünce ufkumuzu hepten daraltan, bizim duygularımızla oynayan, içimizi karartan bizi hayattan koparan kitaplara ne demeli?
 Kitabın birkaç sayfasına göz attıktan sonra, kitap okuma amacımıza uygunsa o kitabı okuyabiliriz.

Sonraki yazı: 1.SINIFTAKİ ÇOCUĞUN HIZLI OKUYABİLMESİ İÇİN

Hoşça Kalın, Değerli Okumaseverler!..

Dursun BİLGİN

Güncelleme: 22.02.2023