Gülmenin, neşeli olmanın yararları; gülme ile ilgili birçok önemli tespitler bu yazıda...
Kaybolan gün, hiç gülmeden geçen gündür.(S.Chomfor)
Kültürümüzde de çok aşırıya kaçmamak koşuluyla gülmeye ve gülümsemeye önem verilir.
Güler yüz, sevginin anahtarıdır. (Hz. Ali)
Eğer öleceksen yüzünde bir gülümsemeyle öl. (Batman)
Neşeli ol ki genç kalasın; bu dünyadan da zevk alasın. (Çocuk Şarkısı)
GÜLMENİN TANIMI
“Gülmek, insan, hoşuna ya da tuhafına giden olgular karşısında, kâh kah diye sesler çıkararak duygusunu açığa vurmak.”(TDK) şeklinde tanımlanmış. Gülmek, neşenin en zirvedeki halidir diyebiliriz.
“Gülmek, insan, hoşuna ya da tuhafına giden olgular karşısında, kâh kah diye sesler çıkararak duygusunu açığa vurmak.”(TDK) şeklinde tanımlanmış. Gülmek, neşenin en zirvedeki halidir diyebiliriz.
Gülmenin, dolayısıyla neşeli olmanın kişilere çok önemli yararları vardır. Gülmenin fiziki yararlarını kısaca belirttikten sonra ruhsal yönünü incelemeye çalışalım.
GÜLMENİN YARARLARI
Biyolojik Yönden
Nefesi açar. Kan dolaşımını hızlandırır. Yüksek tansiyonu düşürür. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Yüz, mide, diyafram kaslarını güçlendirir. Günde 15 dakika gülmek, o kişinin ömrünü 2 yıl uzatıyormuş. Ve sayamadığımız birçok yararlar…
Ruhsal ve Toplumsal Yönden
Gülme ve gülümseme insanı güzelleştiriyor.
“ Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim.”(Aldous Huxley) Gülen ve neşeli kişilerin yüzlerinin daha az kırıştığını ve yaşlarından daha genç göründüklerini söyleyebiliriz. Birbirini sevip de ayrılan kişilerin en çok hatırladıkları ve özledikleri sevgililerinin gülümseyen yüzleridir.
Güler yüzlü kişilerin arkadaşları daha fazla olur.
Gülen kişiler çevrelerine pozitif enerji yaydıklarından onlara ilgi daha fazladır. Onlar, yansıttıkları pozitif enerji ile karşılarındaki gergin insanı bile yumuşatıp rahatlatabilirler. Gülümsediğinizde karşı kişinin hüzünleri dağılabilir; kendilerini daha iyi hissedebilirler. Gülmek bulaşıcıdır, siz güldükçe yanınızdakilerini de güldürebilirsiniz. Yakınlarına sürekli dertlerini anlatan, ağlamaklı insanlardan ise çevresindekiler, uzaklaşmak eğilimindedirler.
Gülme hastalıklara ve acılara karşı dayanıklılığı artırıyor:
Gülme hastalıklara ve acılara karşı dayanıklılığı artırıyor:
Neşeli ve gülen kişinin beyni, hastalığa değil onu neşelendiren uyarana odaklanıyor, kişi hastalığını ve acısını fazla hissetmiyor. Hasta birey, stresteyse, kendini daha çok dinliyor ve hastalığını abartıyor; birey neşeliyse var olan hastalığını bile umursamıyor. Ayrıca gülme ve sevinmeyle birlikte vücutta faydalı hormonlar (ör.endorfin) salgılanıyor, bunların etkisiyle fiziksel olarak da ağrının etkisi azalıyor, bireyin acıya karşı dayanıklılığı artıyor.
Gülmek stresi azaltıyor.
Stres hastalıkları tetiklerken, neşeli, gülen kişilerde hastalıklar hafifleyebiliyor. Kişideki olumlu hava ve bu ortamda oluşan olumlu hormonlar hastalıklara ilaç etkisi oluşturuyorlar. Gülme ferdi rahatlatıp gevşetiyor, bağışıklık sistemini güçlendirerek onu hastalıklara karşı daha dayanıklı hale getiriyor.
Çocuklar ve bebekler kendilerine gülenleri ve kendileriyle ilgilenenleri severler.
Bakmayı bilen bir bebeğe, güler yüzle veya asık yüzle bakarsanız farklı tepkilerle karşılaşırsınız. Gülerek ve onunla ilgilenerek bebeğinizin kalbini fethedebilirsiniz. İçinizdeki olumsuz duyguları çocuklara yansıtmayın, onlara tebessüm edin.
GÜLÜNCE ÇOCUK ŞIMARIR MI?
Eskiden çocuğun şımaracağı gerekçesiyle bazı ailelerde babalar, çocuğu sevmez ve ona gülmezlerdi. Böyle ortamda sürekli çatık, somurtkan yüze ve sevilmemeye alışan çocuk zamanla umursamaz, duygusuz bir karakter oluşturabiliyor. Sevilmemeyi fazla önemsemiyor. İlgi çekmek amacıyla şımarık davranışlar sergileyebiliyor.
Oysa güler yüzlü ve sevecen bir ortamda yetişen çocuk, karşısındaki kişilerin gerginliğinden rahatsız olur; onun için onları üzecek davranışları yapmamaya çaba gösterir.
ŞEN ŞAKRAK BİR ÇOCUK YETİŞTİREBİLİR MİYİZ?
Çocuk genlerinden gelen özellikler ve çevrenin katkılarıyla bir kişilik oluşturmaktadır. Genlerine göre her çocuğun aynı oranda neşeli bir mizaca sahip olacağı söylenemez. Ancak bizler bir şeyler ekleyerek onun neşeli bir karaktere sahip olmasını sağlayabiliriz.
Ta doğumundan itibaren bebeğimize sürekli gülersek, onunla ilgilenirsek, o da benzer biçimde bize tepki verir, gülmeye gülümsemeye başlar. Bu davranışlar tekrarlandıkça, gülümsemeye alışan ve güldüğü, gülümsediği zaman daha çok sevildiğini anlayan çocuk, başkalarına da gülümser ve onları da gülümsetir ve kendini sevdirir. Böylece neşeli bir tutum geliştirmeye başlar. Çocuk diğer zamanlarda da benzer dönütler alırsa, şen şakrak kişilerle, filmlerle karşı karşıya gelirse neşeli olmayı, şen şakrak olmayı bir davranış biçimi olarak benimseyip kişiliğine katar.
GÜLMENİN DE BİR SINIRI VARDIR
Normal gülme, tansiyonu düşürürken, aşırı kahkaha kan basıncını etkileyerek geçici bilinç kaybına yani bayılmalara neden olabiliyor. Normal gülme kalp krizi riskini azaltırken aşırı kahkaha bazen kalp ritminde bozulmalara ve krize neden olabiliyor. Normal gülme insanı gevşetip rahatlatırken, aşırı kahkaha baş ağrısı oluşturabilir. Normal gülme nefesi açarken aşırı kahkaha sonucunda nefessiz kalınabilir. Aşırı kahkahanın bir yan etkisi de: idrar tutamama (internetten özet)
GÜLMEYİ SEVMEYENLER
Eskiden bazı kişilerce gülme, ayıp bir davranış olarak algılanırdı. Bugün çoğunluk gülmeyi önemserken halen gülmeyi sevmeyen insanlarımız vardır. Kimileri gülmeyi bir “ sırıtma” olayı olarak görürler; kimileri de gülen kişilerin kendi olumsuzluklarına güldüklerini varsayarak gülmeyi sevmezler, hatta böyle ortamlardan sıkılırlar. Biz onları doğal karşılıyoruz; olabildiğince onların yanında gülmüyoruz.
LANET OLSUN O GÜLMELERE!
Siz karşınızdakini alay edip aşağılayarak, hele birde başkalarının yanın da onu küçük düşürerek gülüyorsanız; siz gülerken o incinip yaralanıyorsa ve siz bundan zevk alıyorsanız; lanet olsun o gülmelere!
SONUÇ: Hayatımızın en güzel anları güldüğümüz anlardır. Yaşamın tüm olumsuzluklarına rağmen onları görmezden gelerek gülebilirsiniz. Olumsuzluklara inat siz gülün. Yeter ki siz gülün, bakın o zaman işleriniz bile, biraz daha yoluna girecek. Çünkü başarı stresle değil, üstün moralle kazanılır.
Sonraki yazıda bir güldürü aracı olarak FIKRA ve ÖNEMİ ele alınıyor
Teşekkürler! Kalın sağlıkla, esenlikle...
Dursun BİLGİN
Güncelleme: 21/02/2023