Ayrıca, örnekleme ve dolaylı anlatımla kıskançlık duygusu…
ÖRNEK OLAY
Ali, eşiyle kaldırımda ilerlerken karşıdan gelen genç,
istemeden gözünü onlara kaçırır. Duruma öfkelenen Ali, sen benim eşime nasıl
yan gözle bakarsın, diyerek gence yumruk atar. Olaya hazırlıksız yakalanan genç
yere düşer, başını betona çarpar.
***
Önceki “Duygular Ne Kadar Yaşanmalı?” başlıklı yazımızda;
duyguların yerinde, zamanında ve kararında yaşanmasının; doğal ve sağlıklı bir
durum olduğunu belirtmiştik. Ancak bazı durumlarda duygular, kimi kişilerde
sorunlara neden olabiliyor.
Hangi durumlarda duyguların
zararlarından söz edilebilir? Önceki yazıda kısaca açıklanan bu konuyu azıcık
açıyoruz.
ANİ OLAYLAR NEDENİYLE GELİŞEN, ANİ DUYGULANMALAR, BAZI
KİŞİLERDE OLUMSUZLUKLARA NEDEN OLABİLİR
Bir yakınını kaybeden kişiye duymadığı ölüm haberini hemen
vermeyiz. Kişi üzülüp fenalık geçirebilir.
Aniden üzülenlere benzeyen belirtileri aniden sevinenlerde
de, görmek mümkün… Çocuğu bir sınavı kazanan veya ödül alan bazı kişiler;
haberi aniden duyduklarında sevinçten ağlarlar, tansiyonları yükselebilir,
fenalık geçirebilirler.
DUYGUSAL DALGALANMALARIN ŞİDDETLİ OLANLARI, BAZI KİŞİLERİ
OLUMSUZ OLARAK ETKİLEYEBİLİR
Yukarıdaki örnek olayda uzun süreli kıskançlık dugusunu
yaşayan Ali, gencin bakmasına aniden
şiddetle öfkelenip olumsuz bir olaya neden olmuş, kendisi de belki daha ağır
çeşitli olumsuzlukları yaşamıştır. Kendine hakim olup sadece üç adım atabilseydi,
olası o gençle ömür boyu bir daha karşılaşmayacaktı.
NOT: Herkesin gözü istemeden bazı şeylere kaçabilir. Kasıtlı,
uzun süreli bakanlar; bilinçli takip edenlerin davranışları taciz olarak
algılanabilir. Ama yine çözüm, kavga değildir.
SÜREĞENLEŞEN DUYGULAR KİŞİYİ OLUMSUZ ETKİLER
Duygular yaşanılır, geçilir.
Hepimiz üzücü, sevindirici her çeşit olaylarla karşılaşıyor,
zaman zaman acı, tatlı her çeşit duyguyu yaşayıp geçiyoruz. Bu, hayatın normal
bir akışı ve normal bir durumdur. Bizim engel olamadığımız olayların getirdiği
duyguları, içinde bulunduğumuz duruma uygun olarak yaşamamız, gayet normal ve sağlıklıdır. Ancak
yaşadığımız o duyguyu uzun zaman üzerimizden atamıyorsak, bu normal ve sağlıklı
değildir.
Örnek olaydaki Ali, anlaşılan çok uzun süren bir kıskançlık
duygusunun etkisi altındadır. Olaya karışmasaydı bile, o aşırı ve uzun süren kıskançlık
duygusu, kendisini yoktan yere mutsuz hissetmesine, aile içinde anlaşmazlıklara
neden olacaktır. Eşinin kimseyle konuşmasını, kimsenin yakınında olmasını
kıskanacak; içten içe kendini yiyecektir.
Aşırı ve uzun süreli kıskanç olma durumu, bilinçdışı
nedenlerden kaynaklandığı için, Ali içine düştüğü o durumun; yaşadığı
zorlukların, belki farkında bile olamayacaktır. Belki de iyi yaptığını, o
kişinin bunu hak ettiğini düşünecektir.
Uzun süren, olumsuz olarak nitelendirdiğimiz üzüntü,
kıskançlık öfkelenme duyguları gibi, diğer olumlu duygularımızın da şiddetli ve
uzun süreli olanları normal sayılmıyor. Ör. Neşeli olmayı hepimiz sağlıklı buluruz. Ancak uzun süren, aşırı taşkınlık ve neşeli
olma durumunu, uzmanlar normal saymıyor, bir bozukluk olarak nitelendiriyorlar.
Olaylardan aşırı ve uzun süreli etkilenmemek önemli ölçüde
kendi elimizde… Yazıları takip etmeye devam edin!
"Olaylara Karşı Dayanma Gücümüz" sonraki yazıda…
Kalın; sağlıkla, mutlulukla…
Dursun BİLGİN