29 Mayıs 2023 Pazartesi

OLAYLARA KARŞI DAYANMA GÜCÜMÜZ

 


Önceki bir yazımızda, duyguların yerinde, zamanında ve kararında yaşanmasının, doğal ve sağlıklı bir durum olduğunu; diğer yazımızda, yaşanan duyguların ani, şiddetli ve uzun süreli olanlarının, bazı kişileri olumsuz yönde etkileyebileceğini, belirtmiştik.

 ZORLUKLARA KARŞI DAYANMA GÜCÜ NEDİR?

“Zorlara (Stres) dayanma gücü (ego gücü), Bu güç, kalıtsal yapıya bağlı olduğu gibi, yaşam deneyimlerine de bağlıdır. Bu güç, çocukluğun ilk yıllarından başlayarak kişinin karşılaştığı yaşam olayları ve öğrenme olanaklarından kazandığı bekleyebilme, erteleyebilme, gerçeği değerlendirme, sorun çözme, baş etme, özetle organizmayı uyum için yönlendirme  gücüdür.” * (Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, M. Orhan Öztürk, N. Aylin Uluşahin, 14. Baskı. S. 17)

OLAYLARIN ANİ, ŞİDDETLİ, UZUN SÜRELİ OLANLARI HERKESTE BİR OLUMSUZLUK YARATIR MI?

Yaşamın bir özelliği olarak hepimiz, çok kez canımızı sıkan olaylarla, zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz.  Buna karşın uzmana gereksinimi olanlar pek fazla olmuyor. Yani olayların ani, şiddetli, uzun süreli olanları, sadece bazı kişilerde uzman yardımı gerektirecek olumsuzluklara neden olabiliyor.

AYNI OLAY KARŞISINDA HERKES AYNI DUYGUYU MU YAŞAR?

Olaylar, kişilerde benzer duyguların yanında farklı duyguların da oluşmasına neden olabilir. Ev sahibinin  evden çıkarmasını bir kiracı üzüntü ile karşılarken, bir diğeri bunu fırsat olarak görür ve daha iyi ev bulurum diye sevinebilir.

OLAYLARA KARŞI DAYANIKLI MIYIZ?

Çok şükür, örseleyici olaylara karşı -ölçüsü değişmekle birlikte- hepimizin azımsanmayacak kadar, dayanma gücümüz vardır. En ağır zorlukların bile üstesinden gelebiliyoruz. Yeter ki kendimiz, bilinçli olarak pes etmeyelim, olumsuz düşünmeyelim; ümidimizi, inancımızı yitirmeyelim. Depremde enkaz altında kalanlar, en ağır örselenme (travma) ve zorlanma (stres) durumuyla karşı karşıyadırlar. Yine de aşırı etkilenenler sandığımız kadar değildir. O dayanıklılığımız olmasaydı, enkazdan sağlam insan çıkmayacaktı.

OLAYLARA KARŞI DAYANMA GÜCÜMÜZÜ BELİRLEYEN FAKTÖRLER

Kişilerin örseleyici olaylardan etkilenmeleri, olayın şiddetine ve bireyden bireye göre değişebilir. Bazıları etkilenmez; bazısı az, bazısı fazla etkilenir.

Olaylara karşı dayanma gücümüzü belirleyen etkenlere göz atalım:

KALITIMSAL YAPI: Atalarından aldığı genlerle herkes duygusal yönden ve duygusal dayanıklılık yönünden birbirinden farklıdır. Kimisi neşelidir, kimisi duygusal; kimisi sinirlidir, kimisi sakin; kimisi rahattır, kimisi heyecanlı... Bu kalıtsal özellikler onun kişiliğine yerleşmiştir, kolay kolay değiştirilemezler. Yakınlarımızın bu durumlarını beğensek de beğenmesek de kabullenmek zorundayız.

OLAYLARA HAZIRLIKLI OLMA: Olaylara hazırlıklıysak olaydan pek fazla etkilenmeyiz. Evinin pek çok yerinde çatlaklar bulunun kişi, evini boşaltır, evinin yıkılmasına fazla üzülmez. Depreme, diğer doğal ve insan kaynaklı olaylara hazırlıklı olduğumuzda, olayı daha ucuza atlatırız ve fazla etkilenmeyiz.

ORTAM VE KİŞİNİN GELİŞİM DURUMU: bireyin yetiştiği ortama ve gelişim durumuna göre  duyguları ve kişiliği şekillenir. Huzurlu ortamda yetişen çocuk, huzurlu olur.

BİRİKİM: Anne karnından başlayarak tüm olaylar, izlenimler, bilgiler kişilerin bilinç ve bilinçdışında bir birikim oluşturur. beyindeki tüm kayıtlar, bireyin olaylara bakış açısına, duygularına ve  davranışlarına  kaynaklık ediyor. Geniş açıklama: Duyguların Oluşumu

 ALGILAMA BİÇİMİ: Bardağın dolu tarafına da boş tarafına da bakmak, yani olayların olumlu- olumsuz yönlerine dikkatimizi yoğunlaştırmak kendi elimizdedir. Olayları algılama biçimine yani olaylara bakış açımıza göre -yukarıdaki kiracı örneğinde olduğu gibi- farklı duyguları, duygu yoğunluklarını ve duygu sürelerini yaşarız.

 DÜŞÜNME BİÇİMİ: Kişinin  olaylar karşısındaki olumlu- olumsuz düşünme tarzına göre onda farklı duygulanış biçimleri ve süreleri gerçekleşir. Olumlu düşünme tarzımızla olaylardan daha az etkilenebiliriz. Geniş olarak “Olaylar, Düşüncelerimiz” başlıklı yazıda ele alınacak.

 PROBLEM ÇÖZME  BECERİSİ: Her bir sorun, yeni tecrübeler edinmemizi sağlar. Hayatta hepimiz çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmakta; yine hepimiz, genellikle bu sorunların pek çoğunun üstesinden gelmekteyiz. Çoğunlukla bizzat problemin üzerine vararak sorunu çözüyoruz. Duruma göre bazen sabrediyoruz, bazen sorunu önemsemeden geçiyoruz. Altından kalkamayacağımız durumlarda da  yakınlarımızdan, uzmanından yardım alıyoruz. Hiçbiri de olmasa problemle beraber yaşamayı öğreniyoruz. Örneğin, bir engelimiz varsa…

 Sonraki yazı: Duygularımızın Kontrolü

 Kalın; sağlıkla, mutlulukla!..

 Dursun BİLGİN