8 Haziran 2024 Cumartesi

HOŞGÖRÜ, SABIR, PAYLAŞMA YÖNTEMLERİ

 


 Kabullenme” içerikli yazılarımızda, hiçbir çözümü olmayan engellilik, hastalık vb. sorunları kabullenerek problemi etkisizleştirebileceğimizi açıklamıştık.

Önceki yazıda ise,  önemsenmeyecek basit hata ve sorunların çözümünde, duruma göre, görmezden gelme, hoşgörü ve ve sabretme gibi pasif yöntemlerinin işe yarayabileceğini belirtmiş; “görmezden gelme” yöntemini incelemiştik.

Bu yazıda hoşgörü, sabır ve paylaşma yöntemlerini kısaca ele alacağız.

HOŞGÖRÜ

Hoşgörü: Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu… (TDK) Hoşgörü, çoğunlukla kişilerin hatalarını anlayışla karşılamak gibi bilinse de hoşgörünün özü, bireylerdeki ve  toplumlardaki farklılıkları anlayışla, hoşça karşılamaktır.

Bireylerdeki hoş görme ve sabretme tutumları, hemen hemen  tüm kültürlerde görülen yaygın davranışlardandır. Tüm insanlar, birbirlerine benzerlikleri yanında birbirlerinden farklı kişiliklere sahiptirler. Benzer biçimde toplumsal yapıların, aralarında benzerlikleri olduğu gibi farklılıkları da vardır. Herkesin, her şeyin bizim ölçülerimize uygun olmasını bekleyemeyiz. Böyle bir beklenti, kişileri sürekli bir sıkıntıya, rahatsızlığa sokar. Zararı olmayan, toplum  ve kişilerdeki bu farklılıkları hoş görmek; bireyleri daha mutlu eder, topluma uyumlarını kolaylaştırır, insanların birbirleriyle daha iyi ilişkiler kurmasına yardımcı olur.

 Kısaca; görmezden gelme, hoşgörü, sabır gibi yöntemler kişilerin kendilerinin mutlu olmasına zemin hazırladığı gibi insanların bu tutumları sayesinde, toplumdaki çatışmalar azalmakta ve toplumlar ayakta kalabilmektedir.

SABRETME

Sabır, acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi… (TDK) Zorluklar karşısında dayanabilme gücü..

Fazla önemi olmayan sorunlarla karşılaşıldığında ve çözüm üretilemeyen, ör. felaket, yakınını kaybetme vb. geçici olaylarda sabırlı olmak yararlıdır.

Canımızı sıkan olaylar, çoğunlukla gelip geçicidir. Yaşadığımız olayın geçeceğini bilerek sabretmek bizi rahatlatır.

Bazı durumlarda sabırlı olmak, hoşgörülü olmak, tatsız olayların büyümesini önlüyor. Kişi çoğunlukla sabrettiğine seviniyor. Olay, zamanla sönükleşiyor, önemsenmiyor.

SON SÖZLER

“Görmezden gelme yöntemi” ile ilgili açıklamalar, hoşgörü ve sabretme yöntemleri için de geçerlidir.

Yöntemlerin yerinde, kararında zamanında uygulanması önemlidir. Hoşgörü ve sabrın da bir sınırı vardır. Her şeyi, her zaman hoş görecek; her şeye, her zaman sabredecek halimiz yoktur. Kendimize, doğaya çevreye zararlı olabilecek eylemleri hoş göremeyiz. Çözümü olmayan doğal sorunlar karşısında sabredebiliriz, çözüm olasılıkları olan problemler karşısında oturup bekleyemeyiz. Nereden gelirse gelsin, aşırı haksızlıklar, yolsuzluklar karşısında sabırlı olamayız.

PAYLAŞMA

Canımızı sıkan bir olayı bir başkasıyla paylaşmak, o konuda bilgi almak, neden- niçin olduğunu anlamak, olayı çözümlemek, bize ferahlık verir. Bu konuda ailemizden, öğretmenimizden, uzmanından, arkadaşımızdan, polis vb. kurum yetkililerinden; bilgi için kitaplardan, internetten  yararlanabiliriz. Böylesi durumlarda en güvenilir liman, ailemiz, özellikle annemizdir. Zor durumunuzda, siz haksız olsanız bile, sanırım anneniz sizi yüzüstü bırakmayacaktır.

Paylaşma olayında, paylaşan kişinin iki sorunla karşılaşma olasılığı vardır:

Siz derdinize derman ararken sizi hepten negatifliğe sürükleyen kişiler olabilir. Aranızda olumsuz şeyler konuşarak hepten dolduruşa gelebilirsiniz. Çünkü beynimiz biraz telkine yatkındır. Aşırı zor durumlarda uzmanından yaralanmak bence en iyi çözümdür.

Sorununuzu karşıdaki kişiyle paylaştığınızda, az ihtimal de olsa onu etkileyebilirsiniz, sorununuzu, duygularınızı ona yansıtabilirsiniz. Özellikle duygusal ağırlıklı, hassas yapılı kişiler bu duruma biraz yatkındırlar. Bu nedenle bazı insanlar kendilerine olumsuz şeylerin anlatılmasına karşıdırlar. Biraz da haklı olarak, kendilerini negatifliğe sürükleyen kişilerden uzak durma eğilimindedirler. Bundan ötürü canımızı sıkan olayı, yabancılar dışında  dost ve yakın arkadaşlarımızla paylaşmamız daha doğru olur.

Sonraki yazılar: Dikkat dağıtıcı ve tepkisel yöntemler

Kalın sağlıkla, mutlulukla…

Dursun BİLGİN