31 Ocak 2025 Cuma

DUYGU KONTROLÜNDE KENDİ VE BAŞKALARININ DENEYİMLERDEN YARARLANMANIN YOLLARI

 


Duygulara hükmetmenin önemli bir yolu da kendimizin ve başkalarının deneyimlerinden ders çıkararak ona göre hareket etmektir.

KENDİ DENEYİMLERİMİZDEN, HATALARIMIZDAN DERS ALMAK

Hatalar biraz üzücü olsa da olumlu yönleri de vardır. 

“Bir musibet bin nasihatten iyidir” “Her işte bir hayır vardır.” atasözlerinde belirtildiği gibi kişiler en iyi hayat derslerini yaşadıkları olaylar sonucu, elde ettikleri deneyimlerden çıkarırlar. Bazı kişiler yaptıkları hataların kendilerine iyi bir ders olduğunu düşünerek hatalarını kabullenir, fazla olumsuz etkilenmezler.

Hatalarımızı doğru bir şekilde ele alarak onlardan değerli dersler çıkarabiliriz. 

HATALARDAN DERS ÇIKARMAK İÇİN ÖNERİLER

HATALARI ANALİZ ETME

Yapılan hatayı doğru bir şekilde tanımlamak, nasıl oluştuğunu anlamak ve etkilerini değerlendirmek, gelecekte benzer hataların önüne geçmek için önemlidir. Bu analiz, hatalardan ders çıkarmanın temel adımlarından biridir. 

DUYGUSAL TEPKİLERİ YÖNETME

Başarısızlıkların duygusal etkilerini kabul etmek ve bu duygularla başa çıkmak, hatalardan öğrenme sürecini kolaylaştırır. Duygusal engelleri aşmak, daha sağlıklı bir öğrenme deneyimi sağlar. 

HATALARI PAYLAŞMA VE GERİ BİLDİRİM ALMA 

Hatalarımızı açık yüreklilikle paylaşmak ve başkalarından geri bildirim almak, farklı bakış açıları kazanmamıza ve gelişmemize, duygu yükünün azalmasına yardımcı olur. Bu sayede, hatalardan çıkarılan dersler daha geniş bir perspektifte değerlendirilebilir. 

HATA VE BEDEL

Kişi, yapabileceği hatanın bir bedeli olduğunun bilincinde olmalı; başlangıçta düşünce, davranış ve eylemlerini ona göre ayarlamalıdır.

SONUÇ

Hatalarımızdan ders çıkarmak, kişisel ve profesyonel gelişimimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu süreç, duygusal ve bilişsel engelleri aşmayı, hataları analiz etmeyi ve elde edilen bilgileri gelecekte uygulamayı gerektirir. Hatalarımızdan öğrendiklerimiz, bizi daha güçlü ve başarılı bireyler haline getirir.

BAŞKALARININ DENEYİMLERİNDEN DERS ALMA

Hayat dersleri için hiçbir kimsenin kendi tecrübeleri yeterli değildir. Hayat dersleri almamızda , duyguların düzenlenmesinde ve problemlerin çözümünde başkalarının deneyimlerınden de yararlanılmalı.

BAŞKALARININ DENEYİMLERİNDEN NASIL DERS ALABİLİRİZ?

EĞİTİM-ÖĞRETİM, KURSLARDAN YARARLANMA

Okullara gittiğimizde, çıraklık vb. iş başında eğitim ve başka kurslara katıldığımızda; usta öğreticilerin bir ölçüde hazır olan deneyim ve bilgilerine kolaylıkla ulaşmış oluruz. Yaşamımız için gerekli bazı becerileri kazanırız. Genelde bu bilgi ve beceriler yaşamımıza yön verir.

KAYNAKLARDAN YARARLANMA

Kitap, gazete,haber,film, internet vb. kaynakları okuyup izleyerek, tecrübeli kişilerden yararlanılarak doğru ve yanlışlarımızı ayırt edebiliriz.

 Piyasada aşırı zihin karıştıran hatta zararlı kaynakların yer aldığını unutmayalım.

 GÖZLEM YAPMAK

Çevremizdeki insanların davranışlarını, kararlarını ve bunların sonuçlarını dikkatlice izlemek, hangi tutumların başarılı veya başarısız olduğunu anlamamıza yardımcı olur.

DENEYİMLERİ DİNLEMEK VE OKUMAK

Biyografiler, röportajlar, seminerler ve sohbetler aracılığıyla başkalarının yaşadıklarını öğrenmek, kendi hayatımıza dair değerli içgörüler sunar.

MENTORLUK VE DANIŞMANLIK 

Deneyimli bireylerle kurulan mentor (akıl hocası)-mentee ilişkileri, onların tecrübelerinden doğrudan faydalanmamızı sağlar.

TARTIŞMA VE ANALİZ

Başkalarının deneyimlerini başkalarıyla tartışmak, farklı bakış açıları geliştirerek daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur.

YARARLARI

Başkalarının deneyimlerinden ders almak, kendi yaşam yolculuğumuzu daha bilinçli ve verimli bir şekilde sürdürmemize yardımcı olur. Bu yaklaşım, başkalarının başarı ve başarısızlıklarını analiz ederek, benzer durumlarda daha doğru kararlar almamızı sağlar. Kendi hatalarımızı yapmadan öğrenme fırsatı sunar. Bu sayede, zaman ve kaynak tasarrufu sağlanır ve olası olumsuz sonuçların önüne geçilir. Ayrıca, empati yeteneğimizi geliştirerek, farklı bakış açıları kazanmamıza yardımcı olur.

SON SÖZ

Başkalarının tecrübeleri, (Ör. Yazılarım) ve kendi deneyimlerimiz, bizim için değerli birer rehber niteliğindedir.

Sonraki Yazı: Duygu Kontrolünde Sınırlar

Kalın; sağlıkla,

 mutlulukla!..

31. 01. 2025

DURSUN BİLGİN







17 Ocak 2025 Cuma

HİSSETTİĞİNİ YENİDEN SINIFLANDIRMA: DUYGULARA FARKLI ANLAMLAR YÜKLEYEREK DENGELİ BİR HAYAT

 


Hissettiğini yeniden sınıflandırma, yaşadığınız duyguları farklı bir çerçevede değerlendirme sürecidir. Ör. Kişi, karşılaştığı bir başarısızlığı, çeşitli şekillerde sınıflandırabilir yani kendine göre anlamlandırabilir: (Bkz. Otomatik Düşünceler

Aptalın, başarısızın tekiyim. (yıkıcı, otomatik düşünce)

Başarısız oldum ancak yeni deneyimler edindim (olumlu düşünce) 

Daha fazla çalışarak ve yeni yöntemlerle başarabilirim. (umut , olumlu yaklaşım)  

Bunu başaramadım, ama başarabileceğim pek çok iş var. (olumlu, gerçekçi) Ve daha pek çok yaklaşım… 

İlk düşünce, kişiyi olumsuz etkilerken diğer yaklaşımlar kişinin motivasyonunu artırabilir.

Duyguları hatalı yorumlamak veya yoğun bir şekilde yaşamak bireyi olumsuz etkileyebilir. Bu noktada aşırıya varmadan duygulara farklı bir anlam yüklemek işe yarayabilir.

NEDEN DUYGULARI YENİDEN SINIFLANDIRMALIYIZ?

Algıyı Değiştirmek: Duygular, olaylara verdiğimiz anlamların bir sonucudur. Durumu olumlu bir çerçeveye oturtmak, negatif duyguları azaltabilir.

Kontrolü Ele Almak: Duygularınızı yeniden tanımlamak, olaylar üzerindeki kontrol algınızı güçlendirir.

Bilinçli Tepkiler Vermek: Anlık tepkiler yerine düşünülmüş, sağlıklı tepkiler vermenizi sağlar.

YÖNTEMLER

DUYGUYU ADLANDIRIN

Hangi duyguyu hissettiğinizi doğru bir şekilde tanımlayın. Şu an ne hissediyorum? Bu duygunun sebebi ne olabilir? Örneğin, “Korkuyorum” yerine “Heyecanlıyım, çünkü bu durum bana yeni bir fırsat sunuyor” diyebilirsiniz. 

Araştırmalar, duyguları adlandırmanın stres seviyelerini düşürdüğünü göstermiştir.

DUYGUYU KABUL EDİN

Hissettiğinizi inkar etmek veya bastırmak yerine, onu kabul edin. Duygularınızın varlığını  onaylamak, onların yoğunluğunu azaltır.

 Korku, hazırlıklı olabilmek için bir uyarıcı olabilir. Üzüntü değer verdiğim şeylerin bir göstergesi…

PERSPEKTİF DEĞİŞTİRİN

Olayı başka bir açıdan değerlendirin. Aşırıya varmadan olayın olumlu yönlerini görmeye çalışın. Zorlukları bir öğrenme fırsatı olarak görün.

KENDİ HİKAYENİZİ YAZIN

Yaşadığınız olumsuzlukların size kattıklarını düşünün. Örneğin, başarısızlık bir son değil, daha güçlü bir plan yaparak başarıya giden bir adım olabilir.

NEGATİF İFADELERİ, OLUMLU VE DESTEKLEYİCİ İFADELERLE DEĞİŞTİRİN

 “Bunu yapamam” yerine “Bunu öğrenebilirim” diyebilirsiniz. Başarısız hissediyorum yerine, bu deneyim bana büyüme fırsatı sunuyor diyebilirsiniz. Pozitif dil kullanımı, motivasyonunuzu artırır ve zihinsel dayanıklılığı güçlendirir.

KABUL VE ŞEFKAT

 Kendinize karşı anlayışlı olun. Tüm duyguların geçici olduğunu ve hayatınızda bir mesaj taşıdığını unutmayın

DUYGULARINIZI YÖNETİN

Duygularınızı yeniden sınıflandırdıktan sonra, bu yeni anlam doğrultusunda harekete geçin. Ör. kendinizi stresli hissediyorsanız rahatlama teknikleri uygulayabilirsiniz.

FAYDALARI

Duyguları yeniden sınıflandırma yöntemi, hem zihinsel hem de duygusal sağlığı destekleyen bir yaklaşımdır. Özellikle stres, kaygı veya üzüntü gibi olumsuz duygularla başa çıkmada etkili bir araçtır.

Duygularınızı yeniden anlamlandırarak, olumsuzluklarla başa çıkabilir, zihinsel dayanıklılığınızı artırabilir,  daha mutlu bir yaşam sürdürebilirsiniz. Başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurabilirsiniz. 

Duygularınız size yol gösterir, onları anlamlandırmak sizin elinizde!..

UZMANINDAN ÖNERİLER

“Yeniden sınıflandırma duygu uzmanı için bir araçtır. Ne kadar fazla kavram öğrenir ve ne kadar fazla örnek kurgularsanız duygularınıza hükmetmek için bu yöntemi o kadar etkili bir şekilde kullanarak yeniden sınıflandırma yapabilir ve davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz. Örneğin bir sınava girmek üzereyseniz ve duyuşsal açıdan heyecanlı hissediyorsanız hissettiklerinizi zararlı bir anksiyete (kaygı) olarak  (“Kahretsin, bittim ben!”) veya yararlı bir heyecan olarak (“enerjiğim ve sınava hazırım!”) sınıflandırabilirsiniz.” *(s.272)

“…Yeniden sınıflandırma hayatınıza elle tutulur faydalar sağlayabilir. Bir çok çalışma GRE gibi matematik testlerinde gösterilen performansı incelemiş ve anksiyeteyi (Kaygı, endişe) vücudun bir savunma mekanizması olarak sınıflandıran öğrencilerin daha yüksek sonuçlar aldığı görülmüştür…. Bunu yaparken (olumlu düşünürken) performansı düşüren ve insanların berbat hissetmesine sebep olan proinflamatuar sitokinleri (iltihap yapıcı proteinler) daha az salgılarlar. Böylece insanlar da daha iyi performans sergileyebilir.” * (s.273)

“Bel ağrısı, spor sakatlıkları, ağır medikal tedavilerin sebep olduğu ağrılar ve diğer  hafif hastalıklar da fiziksel rahatsızlık ve duyuşsal rahatsızlığı birbirinden ayırmada benzer fırsatlar sunar. Ör. Kronik ağrılarla yaşayan insanlarda yıkıcı düşünceler yaygın bir şekilde görülür ve bu düşünceler hayatlarını hissettiklereri yoğun ağrıdan daha fazla etkiler. Fiziksel hislerini hoşnutsuz duyuşlarından ayırmayı öğrendiklerinde daha az uyuşturucu ilaç kullanabilir ve onlara daha az ihtiyaç duyabilirler.” * (274)

… Kötü hissettiğinizde, hissettiğiniz hoşnutsuz hisleri kişisel olarak ele almayın… Hissettikleriniz birer gürültüden ibaret olabilir. (önemsiz bir şeyi büyütmek) Belki de biraz uykuya ihtiyacınız vardır. *(s.280)

Sonraki yazı: Duygu Kontrolünde Deneyimlerden Yararlanma

Kalın; sağlıkla, mutlulukla!..

17.01. 2025

Dursun BİLGİN

Alıntılar:

*Beynimizin Parmak İzleri, Lisa Feldman Barrett, Timaş Yayınları 2021, 

 Bkz.dursunbilgin.blogspot.com







2 Ocak 2025 Perşembe

ANİ OLAYLAR KARŞISINDA NASIL TEPKİ VERİLMELİ?


 Ani olaylar, hepimizin hayatında karşılaşabileceği durumlardır. Beklenmedik anlarda yaşanan olaylar karşısında mantıklı kararlar almak ve duyguları kontrol etmek zorlaşabilir. Ancak doğru yaklaşımlar ve bilimsel yöntemlerle bu durumların üstesinden gelmek mümkündür.

ANİ OLAYLARDA DUYGU YÖNETİMİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Ani olaylar karşısında yoğun duygular yaşayabiliriz. Bu durumlarda duygularımızı kontrol edemezsek yanlış kararlar alma riskimiz artar. Psikologlara göre, duyguları yönetmek hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için hayati öneme sahiptir.

ANİ OLAYLARA KARŞI ETKİLİ STRATEJİLER

YER DEĞİŞTİRME YÖNTEMİ

Olumsuz bir ortamda bulunmak, duygusal dengemizi bozabilir. Bulunduğunuz yeri değiştirmek, negatif uyaranlardan uzaklaşmamıza yardımcı olur. Araştırmalara göre, travma yaşamış bireyler, olayın gerçekleştiği ortamdan uzaklaştığında daha hızlı toparlanmaktadır.

Özellikle aile içi tartışmalarda bu yöntem oldukça faydalıdır. Tartışmanın büyümesini önlemek için bir tarafın ortamdan uzaklaşması etkili bir çözümdür.

HAREKET EDİN

Fiziksel aktivite, stres hormonlarını azaltmada oldukça etkilidir. Yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak ya da sadece vücudu hareket ettirmek bile beyindeki nörotransmitterleri düzenler. Bu, daha pozitif hissetmemizi sağlar.

Hareket etmek beyninizin ihtiyaç duyduğu dengeyi sağlamasına yardımcı olur.

DİKKATİ BAŞKA ŞEYLERE YÖNLENDİRMEK: SU İÇMEK, NEFES EGZERSİZLERİ…

Klasik ama etkili yöntemlerden biri, ani duygu değişimlerinde; örneğin, korktuğumuzda, hidetlendiğimizde su içmek ya da derin nefes alıp vermektir. Bu, dikkat dağıtarak yoğun duygularınızı yönetmenize yardımcı olur.

Derin nefes alma teknikleri, vücudunuzun gevşemesini sağlar.

Su içmek, kısa süreli bir mola vererek stresinizi hafifletebilir.

Ayrıca belirli bir sayıya kadar sayabiliriz, duş alabiliriz. Dikkatimizi dağıtabilecek başka etkinliklere yer verebiliriz.

AĞLAMANIN SAĞLIKLI YÖNLERİ

Ağlamak, duygularımızı ifade etmenin doğal bir yoludur. Aşırı üzüntü, sevgi, öfke gibi duygularımıza egemen olamadığımızda; çözüm üretemediğimizde “ağlamak” bir seçenek olabilir. 

 Uzmanlar, kararında ağlamanın stresi azalttığını, duygusal rahatlama sağladığını belirtmektedir.

Ancak sürekli ağlamak yerine, dengeyi korumak önemlidir. Kendinize sorun: Bu olay gerçekten hayatımı bu kadar etkileyecek mi? Olasılıkla geçici bir durumdur.

YENİDEN SINIFLANDIRMA: DUYGULARINIZA FARKLI BİR ANLAM YÜKLEYİN

Duygularınızı yeniden tanımlamak, olaylara farklı bir perspektiften bakmanıza yardımcı olur. 

Olumsuz duygu ve düşünceler karşısında uygulayabileceğimiz, uzman görüşlerinin yer aldığı bu yöntem, “YENİDEN SINIFLANDIRMA” bir sonraki yazıda…

DUYGULARINIZI YÖNETEREK DAHA GÜÇLÜ OLABİLİRSİNİZ

Ani olaylar hayatın bir parçasıdır. Ancak doğru stratejilerle bu durumların üstesinden gelmek mümkündür. Duygularınızı kontrol etmek, hem kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar hem de yaşam kalitenizi artırır. Kendinize güvenin, yukarıdaki ve diğer yazılardaki önerileri hayata geçirin!

Kalın; sağlıkla, mutlulukla!

02.01.2025

Dursun BİLGİN