Önceki bazı yazılarımızda duyguların yararlarından, hangidurumlarda zararlı olabileceklerinden söz etmiştik; duygu kontrol yöntemleriyle ilgili ön açıklamalarda bulunmuştuk.
Duyguların kararınca kontrolü sağlığımız açısından büyük önem
taşımaktadır.
Bu yazımızda yaşamımızda ve duygu yönetiminde işe yarayacak
bazı karışık tespitlere yer vereceğiz. İşte:
AŞIRI ÇABA BAZEN OLUMSUZ ETKİ YAPABİLİR
Duygu kontrolünde etkilendiğimiz olayı unutabilmek için
aşırı çabamız, dikkatimizi olaya yönlendirmemize neden olup olayı zihnimizden
atmamızı bazen zorlaştırabilir. Belli bir süre durumu doğal akışına
bırakabiliriz, yardım alabiliriz.
BİR DUYGU BAŞKA BİR DUYGUYU TETİKLEYEBİLİR YA DA
ENGELLEYEBİLİR
Yaşanılan bir duygu, başka başka duyguları çağrıştırabilir,
tetikleyebilir. Üzgün kişi, daha çabuk kızabilir. Ayrıca bir duygunun aşırı
baskın olması, başka duyguların yaşanmasını engelleyebilir. Aşırı çökkün
(depresif) kişi; sevgi, öfke duygularını hissetmediğini söyleyebilir. Bu
bakımdan duygu yüklü kişilerle iletişim kurarken daha dikkatli olmakta yarar
var. Ör. Öfkeli bir kişiyle…
DUYGULAR ZİHNİN ÇALIŞMASINI ETKİLEYEBİLİR
Yoğun duygu seli altında iken dikkatimizi işimize yeteri
kadar yönlendiremediğimizin hemen hepimiz farkındayız. Yoğun duygular
performansımızı etkileyebilir. Karar aşamalarında, duygu yüklü iken, ya karar
almamalıyız ya da karar alırken daha dikkatli davranmalıyız.
Kişinin bir dakika öncesi ile sonrası birbirinden farklı
olabilir. Olayın üzerinden belli bir süre geçtikten, yani olayın etkisi biraz
azaldıktan sonra kişi olayı daha bilinçli kurgulayabilir, daha olumlu
düşünebilir.
Bazı uzmanlar
da beynin acil durumlarda daha iyi çalıştığını belirterek“ Beynin acil
durumlarda ürettiği güçten yararlanın.” diyorlar.
BEYİN ALIŞKANLIK YAPAR
Beyin iyi ya da kötü, uzun süre üzerinde çalıştığı olguyu
veya nesneyi, zamanla benimseyebilir. Üzüle üzüle, üzülmeyi alışkanlık haline
getirebiliriz. Sonrasında o duyguyu içimizden atmamız biraz daha zorlaşır.
Bağımlılıkların altında beynin bu özelliği yatmaktadır. Uzun
süre sigara, telefonla ilgilenen kişi, giderek bağımlılaşıyor. En sevmediğiniz
yemeği kendinizi zorlayarak bir süre yerseniz, zamanla o yemekten hoşlanmaya
başlarsınız.
Bazen de beyin var olan duruma alışır, o durumu benimser.
Kişinin yapısı doğuştan üzgünse, sinirliyse durumu kabullenebilir.
HAYALLERİMİZ, DÜŞÜNCELERİMİZ BEYNİMİZE KODLANIR;
GELECEĞİMİZE İLİŞKİN SİNYALLER İÇERİR
Düşüncelerimiz, hayallerimiz, inançlarımız beynimize
kodlanır, yani beynimizde yer eder; yeni kurgularımız için kaynak oluşturur. Beynimiz,
yapacağı tahminlerde diğer eski deneyim ve bilgilerle birlikte bu kaynağı da dikkate
alır. Onları doğru bildiği için çoğunlukla düşündüklerimiz, inandıklarımız
doğrultusunda hareket eder. Yani kişinin olumlu veya olumsuz düşünceleri bir ölçüde
gerçekleşebilir. Başaracağına inanıyorsa, başarır. Bu açıdan
bireyin olumlu düşünmesi, olumsuz düşüncelere karşı alternatif (olumlu)
düşünceler geliştirmesi, önemlidir.
KÖTÜ ANILARI HAFIZADAN SİLMEK MÜMKÜN MÜ?
Olayı belki tamamen unutamayız, ancak olaya karşı bakış açımızı, olaya yüklediğimiz anlamı değiştirerek; düşünce ufkumuzu genişleterek; yani mantıklı düşünüp olayın nedenini, etkisini vb. anlayarak (TERAPİ) veya ilaçlarla duygunun şiddetini azaltabiliriz. Hatta giderek o duygunun sönmesini sağlayabiliriz. (Kaynak : Youtube, Kötü anıları hafızadan silmek mümkün mü? Nevzat Tarhan)
ANİ OLAYLAR DUYGU KONTROLÜMÜZÜ ZORLAŞTIRABİLİR
Ani olaylara, hazırlıklı olmadığımız için duygu kontrolümüz
zorlaşabilir. Bazı olayların başımıza gelebileceğini öngörüp önlemlerimizi
alabiliriz. Ani olaylar karşısında daha mantıklı, akılcı düşünebiliriz.
Ani olaylarda ve duygu oluşturabilecek diğer durumlarda
neler yapabiliriz? Duygularımızı denetleyerek olumsuz duyguların üstesinden
nasıl gelebiliriz?
“DUYGULARIMIZA
HÜKMETMEK, DUYGU KONTROL YÖNTEMLERİ” Sonraki yazılarda… İlk yöntem: KABULLENME
Kalın sağlıkla, mutlulukla…
Dursun BİLGİN