30 Nisan 2025 Çarşamba

SİGARA (8) ANNE BABA OLARAK SİGARA VE UYUŞTURUCUYA BAŞLAMAMIŞ YA DA YENİ BAŞLAMIŞ OLAN ÇOCUĞUMUZA NASIL YAKLAŞMALIYIZ?

 


İşte öneriler:


ÇOCUĞUNUZA SAĞLIKLI BİR YAŞAM MODELİ SUNUN

Çocuklar, en çok anne babalarını izler ve taklit eder. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemiş ebeveynler, çocuklarına doğrudan bir rol model sunar. Sigara ve uyuşturucuya hiç başlamamış bir çocuk için bu olumlu örnek, güçlü bir koruma kalkanı görevi görür. Ailede açık iletişim, düzenli yaşam, spor, sanat ve kitaplarla iç içe bir ev ortamı çocuğun dışarıdaki zararlı etkenlere karşı daha dirençli olmasını sağlar.


ÖNLEYİCİ BİLGİLENDİRMEYİ ERKEN YAŞTA YAPIN

Çocuğunuz henüz sigara ya da uyuşturucu gibi zararlı maddelere başlamamışsa, bu durumu sürdürmesi için onu bilinçlendirmek büyük önem taşır. Ancak bu bilgilendirme korkutmaya dayalı değil, bilimsel ve güvenilir bilgilerle yapılmalıdır. Sigaranın ve uyuşturucunun kısa ve uzun vadeli zararlarını sade bir dille anlatmak, çocuğun bilinçli tercihler yapmasına katkı sağlar. Erken yaşta yapılan bu bilinçlendirme, çocuğun kendi kararlarını alırken doğru temellere dayanmasını sağlar.


GÜVENLİ BİR İLETİŞİM KANALI OLUŞTURUN

Çocuklar çoğu zaman karşılaştıkları sorunları paylaşmazlar çünkü yargılanmaktan veya cezalandırılmaktan korkarlar. Aile içindeki iletişimin yargılayıcı değil, kabul edici ve anlayışlı olması, çocuğunuzu duygusal olarak size daha çok yakınlaştırır. Bu yakınlık, hem bağımlılık gibi riskli durumları önceden fark etmenizi sağlar hem de çocuğun bu tür alışkanlıklardan uzak durmasına yardımcı olur.


YENİ BAŞLAMIŞ BİR ÇOCUĞA TEPKİ VERİRKEN DİKKATLİ OLUN

Eğer çocuğunuzun sigara ya da uyuşturucu kullanmaya başladığını fark ettiyseniz, vereceğiniz ilk tepki çok önemlidir. Öfke, bağırma veya cezalandırma gibi tepkiler, çocuğun daha fazla içine kapanmasına ya da yalan söylemesine neden olabilir. Bunun yerine durumu önce anlamaya çalışın. Çocuğunuzun neden böyle bir yola başvurduğunu sorgulamak yerine anlamaya çalışmak, onunla empati kurmak güvenli bir ilişki zemini sağlar.


UZMAN DESTEĞİ ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN

Sigara ya da uyuşturucu kullanımının altında psikolojik sorunlar, arkadaş baskısı veya özgüven eksikliği gibi birçok neden olabilir. Bu tür durumlarda sadece ebeveyn müdahalesi yeterli olmayabilir. Gerekli durumlarda bir psikolojik danışman ya da madde bağımlılığı uzmanından destek almak hem sizin hem çocuğunuzun bu süreci daha sağlıklı atlatmasını sağlar. Uzman desteği almak bir zayıflık değil, çocuğunuzun geleceği için atılmış güçlü bir adımdır.


KURALLARI NET KOYUN, SEVGİYİ EKSİK ETMEYİN

Çocuğunuzun neye izin verilip neye verilmediğini bilmesi gerekir. Ancak bu kurallar sert, baskıcı ve katı değil; sevgiyle ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Örneğin evde sigara içilmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini net bir dille anlatın. Aynı zamanda çocuğunuza değer verdiğinizi, onu dinlediğinizi ve bu süreçte yalnız olmadığını hissettirin. Disiplin ve sevgi birlikte uygulandığında, çocuk kendini hem güvende hem de sorumlu hisseder.


ARKADAŞ ÇEVRESİNİ TANIYIN VE TAKİP EDİN

Çocuğunuzun kimlerle vakit geçirdiğini, arkadaşlarının kimler olduğunu bilmek, olası riskleri önceden fark etmenize yardımcı olur. Ancak bunu bir dedektif gibi değil, doğal bir ilgiyle yapmak gerekir. Ortak etkinlikler düzenlemek, arkadaşlarını eve davet etmek, çocuğun sosyal çevresine saygılı bir şekilde yaklaşarak bilinçli gözlemler yapmak önemlidir. Çünkü birçok çocuk ilk sigara ya da madde deneyimini arkadaş çevresinden etkilenerek yaşar.


DEĞİŞİM MÜMKÜNDÜR

Çocuğunuz sigara ya da madde kullanıyor olsa bile bu durum kalıcı olmak zorunda değildir. Ergenlik dönemi kimlik arayışlarının ve sınırları test etmenin yoğun olduğu bir süreçtir. Bu dönem geçici olabilir. Önemli olan sizin rehberliğinizin, sabrınızın ve desteğinizin bu dönemde çocuğunuzun yanında olmasıdır. Çocuğunuza değişebileceğini, yanlışlardan dönebileceğini ve her zaman bir çıkış yolu olduğunu hissettirmek, onun yeniden sağlıklı bir hayata yönelmesini sağlayabilir.


Sonraki yazı: SİGARAYI NASIL BIRAKTIM (Final)

Sağlıkla, mutlulukla kalınız.

30.04.2025

DURSUN BİLGİN








29 Nisan 2025 Salı

SİGARA ÜZERİNE KARIŞIK BİRKAÇ SÖZ

 


Yazılarımda genellikle sigaranın hepimizin bildiği zararlarını anlatıyorum. Acaba sigaranın hiç mi yararı yoktur diye düşündüm ve internete sordum. Karşıma çıkan ilginç bir sonuç şöyleydi:


SİGARANIN FAYDALARI

Sigara içeni köpek ısırmaz, çünkü yanında baston taşır.

Evine hırsız girmez, çünkü sabahlara kadar öksürür.

Üzerine sinek konmaz, çünkü buram buram nikotin kokar.

Yürümek zorunda kalmaz, çünkü tekerlekli sandalyede gezdirilir.

İhtiyarlamaz, çünkü genç yaşta sevdiklerine kavuşur. Ve farklı birkaç tümce… (Kaynak: Komikim  com)


İşin şakası bir yana, sigaranın aşırı ruhsal bozukluklar, örneğin şizofreni gibi durumlarda, teskin edici bir etkisi olabileceği düşüncesine sahiptim. Ancak araştırınca gördüm ki, şizofreni hastaları sigara kullansalar bile zararı, olası faydalarından çok daha fazla. Dolayısıyla hiçbir doktor, hiçbir kişiye, hiçbir zaman sigara içmeyi önermiyor.


TİRYAKİLERE SONSUZ TEŞEKKÜRLER!..

"Bir sigaranın ne kadarı vergiye kesiliyor?" sorusunu internete sordum. Sonuçlara göre, 60 liralık bir sigaranın 48 lirası vergi, kalan 12 lira ise üretim maliyeti, dağıtım gideri ve satıcı kârı gibi unsurlar için harcanıyor. Yani, 20 dal sigaranın 16’sı vergiye gidiyor. (Kaynak: Ekonomim)


Bütçe gelirlerinin önemli bir kısmı sigara vergilerinden sağlanıyor. Bu nedenle devlet bütçesine katkılarından dolayı sigara içicilerine sonsuz teşekkürler!..


Bu durumu bir arkadaşıma anlattığımda, "Az bile…" dedi. "Havayı kirlettikleri için aslında tazminat ödemeleri gerekir.”  diye ekledi. Bilmem haksız mı? Yoksa sadece şaka mı? Tıpkı şu an benim yaptığım gibi…


EĞİTİMCİ ALİ KÖK'TEN

“Sigara, cepte taşınan bir düşmandır; düşmanıma bile tavsiye etmem.” (Düşüncedeki güzelliğe bakar mısınız?)

"Sigara önce kâvlık (hava atma), sonra pişmanlıktır.” 

“Parasını el alır, dumanını yer alır."


GÖZLEMLERİMDEN

Sigara, insanı düşman kapısına götürebilir. Kişi aç kaldığında ekmek istemek için bile gidemeyeceği bir düşmanın kapısına, sigara istemek için gidebiliyor.


Üşendiği için ekmek almaya gitmediği uzaktaki bir bakkala, sigara almak için üşenmeden yürüyor. (Yaşadıklarımdan)


Sahi, bu sigara ekmekten de mi önemli, ekmekten de mi değerli?


BİR ÖRNEK

Şöyle bir sahne hayal edin: Bir yakınımız balkona çıkmış ve intihar etmek üzere. "Yapma, etme!" diyoruz. O ise, "Sen benim özgürlüğüme karışamazsın, balkondan nasıl düşüldüğünü merak ediyorum, atlayacağım," diyor. Böyle bir durumda, onun özgürlüğünü veya merakını hesaba katmadan, onu kurtarmak için hepimiz savaşım veririz. 


Bu örneği vermekte biraz tereddüt ettim ama sigara ve uyuşturucuya yeni başlayacakların durumu tam da buna benziyor. "Özgürlük" kılıfı altında, merak duygusuna yenilerek, sonu belli olan bir tehlikeye sürükleniyorlar. Anne, baba, toplum ve devlet olarak bu kişilere yardımcı olmalıyız. Çünkü uyuşturucuya kapılan kişiler,  hayattan kopabiliyorlar.


Sigara ve uyuşturucuya hiç başlamamış veya yeni başlamış olanlara, karşılaşacakları tehlikenin büyüklüğünü anlatmak için bu örnek kullanılabilir. Böylece, gidecekleri yerin nasıl bir yer olduğunu daha iyi kavrayabilirler. Nasıl bir durumla karşılaşacaklarını daha net bir şekilde anlayabilirler.


SONRAKİ YAZI: ANNE- BABA OLARAK SİGARA VE UYUŞTURUCUYA BAŞLAMAMIŞ YA DA YENİ BAŞLAMIŞ OLAN ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALI?


Kalın; sağlıkla, mutluluka!..

29.04. 2025

Dursun BİLGİN



28 Nisan 2025 Pazartesi

SİGARA : Bölüm 6 SİGARA İÇMEK DUYGULARIMIZI NASIL ETKİLER? İŞTE GERÇEKLER, ÇÖZÜM YOLLARI



Sigara kullanımı, özellikle stresli, kaygılı veya öfkeli anlarda birçok kişinin başvurduğu bir alışkanlık haline gelmiştir. . Peki, sigara gerçekten rahatlatır mı? Sigaranın psikolojik etkileri nelerdir? Bu yazıda “sigara içmek stresi azaltır mı?” sorusuna bilimsel veriler ışığında yanıt ararken, duygular üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerine de değineceğiz.


SİGARANIN TESKİN EDİCİ BİR ÖZELLİĞİ VAR MI?

Sigaranın "sakinleştirici" etkisi genellikle bir yanılsamadır. Nikotin, kısa vadede dopamin (mutluluk hormonu) salınımını artırarak geçici bir haz ve rahatlama hissi yaratabilir. Ancak bu etki oldukça kısa sürer ve vücut nikotine karşı hızla tolerans geliştirir. Dolayısıyla kişi daha sık sigara içmeye başlar ve bağımlılık döngüsüne girer. Bu durum bir "sakinleşme" değil, bağımlılığın tatminiyle geçici bir huzur hissidir.


SİGARA OLUMSUZ DUYGULARI AZALTIR MI, ARTIRIR MI?

Olumsuz duyguları sigarayla bastırmak neden tehlikelidir?

Sigara içen bireyler, kaygı, öfke ya da stres gibi duygular karşısında sigarayı geçici bir teselli aracı olarak kullanabilir. Nikotin yoksunluğu da bu duyguları körükler. Kişi kendini kötü hissettikçe sigaraya başvurabilir, Bu davranışlar zamanla sigaranın bir “duygu düzenleyici” gibi görülmesine neden ;olur. Sigara uzun vadede içicinin ruh halini daha da kötüleştirir. Bu kısır döngüden çıkmak giderek zorlaşır.


Bilimsel çalışmalar, sigaranın uzun vadede depresyon, anksiyete (kaygı, endişe) ve duygusal dengesizlikleri artırdığını göstermektedir


SİGARA KISA VE UZUN VADEDE SİNİR SİSTEMİNİ NASIL ETKİLER?

Nikotin, merkezi sinir sistemini uyarır ve bağımlılık yapıcı etkisiyle beyindeki ödül sistemini etkiler. Kısa vadede dikkati toplamada ve uyanıklıkta artış sağlayabilir. Ancak bu etki geçicidir. Uzun vadede sigara, beyin kimyasını olumsuz etkileyerek kişinin stresle baş etme becerisini zayıflatır. Sinir sisteminde yıpranmaya, duygusal dengesizliklere ve hafıza sorunlarına; kişide uykusuzluk,daha fazla gerginlik ve huzursuzluk sorunlarına yol açabilir.


SİGARAYI BIRAKMAK PSİKOLOJİK OLARAK KİŞİYİ NASIL ETKİLER?

Sigarayı bırakmak, başlangıçta yoksunluk belirtileri nedeniyle zorlayıcı olabilir. Sinirlilik, huzursuzluk, odaklanma güçlüğü ve kaygı gibi semptomlar yaşanabilir. Ancak bu süreç geçicidir. Birkaç hafta içinde beyin kimyası dengeye gelir ve kişi gerçek bir zihinsel berraklık, duygusal istikrar ve fiziksel rahatlık yaşamaya başlar. Uzun vadede sigarayı bırakmak kişinin özgüvenini artırır, kendine olan saygısını güçlendirir ve genel psikolojik sağlığını olumlu yönde etkiler.


DUYGULARLA SAĞLIKLI BAŞA ÇIKMA YOLLARI

Sigara gibi zararlı alışkanlıklar yerine, duygusal dalgalanmalarla başa çıkmak için sağlıklı yollar tercih edilmelidir. Meditasyon, derin nefes almak, yürüyüş, sanatla uğraşmak, spor yapmak ve diğer uğraşılar; sosyal destek aramak bu yöntemlerden sadece birkaçıdır. Özellikle psikolojik destek almak, alışkanlıkların kökenine inmeye ve kalıcı çözümler üretmeye yardımcı olabilir. 


Bu konularda yazılarımdan güvenle yararlanabilirsiniz.


SON SÖZ

Sigara, duygusal anlamda geçici bir rahatlama sağlıyormuş gibi görünse de uzun vadede ruhsal ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyen bir bağımlılıktır. Kişinin sigaradan uzak durması son derecede önemlidir.


Sonraki yazı: Sigara Üzerine Karışık Bazı Sözler


28.04.2025

Dursun BİLGİN



Anahtar Kelimeler (Keywords)

sigara duygulara etkisi, sigara stres ilişkisi, sigara psikolojik etkileri, sigara depresyon kaygı, sigara bağımlılık döngüsü, sigara bırakmanın psikolojik faydaları, sağlıklı başa çıkma yolları, nikotin ve duygu durumu








25 Nisan 2025 Cuma

SİGARA: BÖLÜM 5- Sigaranın Beyne Etkileri: Hafıza Kaybı, Dikkat Dağınıklığı ve Zihinsel Gerileme

 


Sigara içmek, merkezi sinir sistemi üzerinde doğrudan etkiler. İçeriğindeki nikotin, kısa vadede uyarıcı etki gösterse de uzun vadede beyin hücrelerine zarar verir. Düzenli sigara tüketimi, beyin işlevlerini yavaşlatabilir, hafıza zayıflamasına ve dikkat eksikliğine neden olabilir. Bilimsel araştırmalar, sigara içen bireylerde bilişsel performansın zamanla düştüğünü göstermektedir.


NİKOTİNİN BEYİN KİMYASI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Nikotin, beyindeki dopamin düzeyini artırarak geçici bir keyif hissi yaratır. Ancak bu durum, beynin doğal dopamin üretimini azaltır. Sonuç olarak motivasyon düşüklüğü, depresif ruh hali ve konsantrasyon sorunları ortaya çıkabilir. Sigara bağımlılığı bu kimyasal değişimlerle doğrudan ilişkilidir.


BİLİŞSEL GERİLEME VE HAFIZA KAYBI RİSKİ

Uzun süreli sigara kullanımı, öğrenme, hafıza ve karar verme gibi bilişsel işlevlerde gerilemeye yol açabilir. Sigara içen bireylerde özellikle ileri yaşlarda Alzheimer ve demans gibi nörolojik hastalıkların görülme riski daha yüksektir. Bu durum, beyin hacmindeki küçülmeyle de ilişkilidir.


OKSİJEN TAŞINIMININ AZALMASI VE DAMAR SAĞLIĞI

Sigara içmek, kan damarlarını daraltarak beyne yeterli miktarda oksijen ulaşmasını engeller. Oksijen yetersizliği, zihinsel bulanıklık, yorgunluk ve algılamada yavaşlamaya neden olabilir. Ayrıca inme riski artar ve bu durum kalıcı beyin hasarına yol açabilir.


SİGARAYI BIRAKMANIN BEYİN SAĞLIĞINA FAYDALARI

Sigaranın bırakılması, beyin sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratır. Kan dolaşımı ve oksijenlenme normale döner, dopamin dengesinin yeniden kurulmasıyla ruh hali iyileşir. Zihinsel netlik artar, hafıza güçlenir ve odaklanma becerisi gelişir. Sigara bırakıldığında beyin, kendini belirli ölçüde onarma kapasitesine sahiptir.


Sigara bırakıldığında diğer organlar da zamanla  kendilerini temizler, sigaradan kaynaklanan hasarlarını onarırlar.


KISACA

Sigara, beyin işlevlerini olumsuz etkileyerek zihinsel performansı düşürür. Nikotin bağımlılığı, sadece fiziksel değil aynı zamanda nörolojik etkiler de yaratır. Sağlıklı bir beyin yapısı ve güçlü zihinsel beceriler için sigaradan uzak durmak, son derecede önemlidir.


O pis, katranlı dumanla tertemiz beynimizi  ve diğer organlarımızı kirletmemiz, kabul edilebilir, doğru bir davranış değildir.


Sonraki yazı: Sigara İçmek Duygularımızı Nasıl Etkiler?


Sağlıklı ve mutlu kalınız.

25 /04/ 2025

DURSUN BİLGİN


Anahtar Kelimeler 

sigaranın beyne etkisi, sigara hafıza kaybı, nikotin beyin hasarı, sigara ve dikkat eksikliği, sigaranın zararları, sigara beyin sağlığı, sigara ve bilişsel gerileme, sigarayı bırakmak beyin









23 Nisan 2025 Çarşamba

SİGARA- BÖLÜM 4 SİGARA VÜCUTTA NASIL YOL ALIR? VÜCUT NASIL ETKİLENİR?


 Yediğimiz besinler, bağırsaklardan kana karışır; soluduğumuz havadaki oksijen ise akciğerlerimizden kana geçer. Kanla taşınan bu besinler ve oksijen, hücrelerimizde yanarak enerji üretir. Bu enerjiyle vücudumuzun ısısı sağlanır, organlarımız çalışır. Hücrelerde oluşan yararlı maddeler vücudun onarımında ve yeniden yapılanmasında kullanılırken, artık maddeler ise yine kan yoluyla vücuttan atılır. Artık maddeler böbreklerden, karbon dioksit akciğerlerden dışarı verilir. Sindirim atıkları da vücuttan uzaklaştırılır.

Peki bu kusursuz sisteme sigara dumanı karışırsa neler olur? 

SİGARANIN ZARARLI İÇERİĞİ

Bir sigarada yaklaşık 7000 kimyasal madde bulunur. Bunların en az 250’si sağlığa zararlıdır ve yaklaşık 70’i doğrudan kansere neden olur. 

Nikotin: Bağımlılık yapar; kalp atış hızını ve kan basıncını yükseltir.

Karbon monoksit: Kandaki oksijen taşıma kapasitesini düşürerek vücudu adeta oksijensiz bırakır. 

Katran: Dişlerde ve akciğerlerde birikir, kansere neden olabilir. 

Hidrojen siyanür ve arsenik gibi zehirli maddeler: Vücutta ciddi hasarlara yol açar.

Kurşun ve kadmiyum: Böbreklere ve sinir sistemine zarar verir. (Bilgi: chatGPT’den)

SİGARANIN YOLCULUĞU

Vücudumuz, bizden dağ havası gibi bol oksijenli, temiz hava beklerken, biz ona sigara ile duman, karbon monoksit ve zehirli gazlar göndeririz. Her nefes çektiğimizde oksijenle birlikte sigara dumanı da akciğerlerden kana karışır ve kan yoluyla bu zararlı maddeler tüm organlara ulaşır. Ulaştığı organlara  zehir taşır; onları tahriş eder, onlara zarar verir. Çünkü vücudumuz bu maddelere alışkın değildir, bunları iyi bir şekilde temizleyemez. 

Sonuç olarak, parmak uçlarımızdan beynimize kadar tüm hücreler dumandan olumsuz etkilenir. Oksijen gibi yaşamsal maddeler boşa harcanır. 

Zaten kendi metabolizmasından kaynaklanan atıklarla mücadele eden vücudumuz, sigaradan gelen ekstra yükle baş etmek zorunda kalır. Üstelik bu maddeleri filtreleyebilecek, temizleyebilecek özel bir organımız da yoktur. Karaciğer, akciğer ve böbreklerimiz bu yük karşısında zorlanır.

Ayrıca, duman hücrelerdeki yanmayı (metabolik enerji üretimini) da olumsuz etkiler. Bu durum, hücrelerin ihtiyaç duyduğu enerjinin azalmasına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, hücre onarımının yavaşlamasına yol açar. Vücut daha kolay yorulur; dış tehditlere, hastalıklara açık hale gelir .

SİGARANIN ORGANLARA VERDİĞİ ZARARLAR

Sigara, geçtiği damarları daraltır ve sertleştirir. Kanın rahatça dolaşmasını engeller. Bu durum kalp, beyin ve diğer organların yeterince oksijen ve besin alamamasına yol açar. Sonuç olarak kalp krizi, inme ve yüksek tansiyon riski artar. Akciğerler zamanla beyazdan siyaha döner; kronik bronşit ve akciğer kanseri gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı yükselir. Aynı zamanda boğaz, böbrek, mesane gibi diğer organlarda da kanser riski ciddi şekilde artar.

Sigara beyni, beynin çalışmasını ve duygularımızı da etkiler. Bu iki önemli durum farklı yazılarda irdelenecek.

SİZ Mİ YOKSA SİGARA MI?..

“Bağımsızım” diye kimsenin emrinde olmayı pek sevmiyoruz.. Peki o zaman neden sigaranın emirlerine, dürtülerine göre hareket ediyoruz? O bizden ya da başkalarından çok mu güçlü? Kendi elimizle bedenimize bu işkenceleri çektirmeye hakkımız var mı?

En büyük bağımsızlık, sağlıklı kararlar verebilme özgürlüğüdür.

Kalın; sağlıkla, mutlulukla!..

Sonraki yazı: Sigara Beynimizi Nasıl Etkiler?

23. 04. 2025

DURSUN BİLGİN


Anahtar kelimeler 

sigaranın zararları, sigara vücutta nasıl yayılır, nikotin etkileri, sigara ve organ hasarı, karbon monoksit etkisi, sigara dumanı vücut, sigara içeriğindeki kimyasallar, sigara neden zararlıdır, akciğer kanseri sebepleri, sigaranın dolaşımı



21 Nisan 2025 Pazartesi

BİR SİGARA ÖYKÜSÜ (3. BÖLÜM) SİGARADA GELDİĞİM EN SON NOKTA NE OLDU?

Bir Sigara Öyküsü (3. Bölüm)

TÜKENMELER

Yaş 44… Artık ne bedenim eskisi kadar güçlü ne de zihnim pürüzsüz çalışıyor. Oysa bir zamanlar eski okuluma gidip gelirken, 15-20 kilometrelik yolu dinlenmeden yürüyebiliyordum. Çetin kış koşullarında bile… Şimdi 3-5 kilometrelik mesafede nefes nefese kalıyor, bacaklarım beni yarı yolda bırakıyor.

Fiziksel gücümdeki bu düşüşe zihinsel sorunlar da eşlik etmeye başladı. Zaman zaman denge kaybı, zihinsel boşluk, sarhoşluk, uyku hali şeklinde ataklar ve unutkanlık... Pazar alışverişlerinde ödeme yapıp yapmadığımı hatırlamakta zorlanıyorum. Tıpkı o bilindik hastalık gibi. Ama henüz pek gencim. Durumun vehametini anlıyorum: “Bu gidişle 60'ı görebilirsem şanslıyım,” diyorum.

BİR ÇIKIŞ YOLU BULMALIYIM

Öncelikle devlet hastanelerine, ardından bir üniversite hastanesine başvurdum. Çeşitli tetkikler yapıldı. Vertigo teşhisi kondu. İlaçlar verildi. Ama... değişen pek bir şey olmadı.

Yeniden üniversite hastanesine yöneldim. Bu kez kulak, sinir ve denge üzerine daha ayrıntılı araştırmalar yapıldı. Yine sonuçsuz. Her şey sapasağlam.

Doktorum dayanamadı. Sonunda, “Senin hastalığın psikolojik. Kimse sende bir şey bulsun, diplomamı yırtacağım,” dedi.

İSTANBUL’DA

Doktorum haklı olabilir. Bu yüzden psikiyatriye başvurmaya karar verdim. İstanbul’da yalnızca öğretmenlere hizmet veren bir hastane vardı; oraya gittim. Doktor beni bir çizgi üzerinde ileri geri yürüttü, çeşitli testler yaptı. Sonra dönüp, “Senin bizimle bir işin yok. Nörolojiye gitmelisin,” dedi.

KÜÇÜK DAMAR VE SİGARA

Nörolojide bir dizi tetkik yapıldı. MR çekilmesi istendi. O zamanlar üniversite hastanelerinde bile MR cihazı pek seyrekti. Özel bir hastanede ücretli çektirdim. Sonuç: “Orta derecede küçük damar hastalığı.” Beynimdeki bazı küçük (kılcal) damarlar tıkanmış, beyin yeterince beslenememişti, oksijensiz kalmıştı. Bazı bölgelerde “çillenmeler” oluşmuştu; yani hücre hasarları. Bu durumun birçok nedeni olabilirdi fakat doktorum özellikle bir şeye dikkat çekti: Sigara!

“Bu tablonun en büyük sebebi sigaradır. Eğer hemen bırakmazsanız, tablo daha da ağırlaşır,” dedi. Üç ilaç yazdı, birini ömür boyu kullanmamı istedi. İlaçlardan biri E vitaminiydi. Ben onun yerine ceviz ve benzeri yağlı tohumları az miktarda tüketmeye başladım.

DİPLOMASI SAPASAĞLAM

Bir gerekçeyle “Kimse sende bir şey bulsun, diplomamı yırtacağım” diyen doktoruma MR sonucunu gösterdim. Raporu uzun uzun inceledi, bir şey söylemedi. Diploması hâlâ sapasağlam, yerli yerinde…

VE BAŞARDIM!

Sigarayı bırakmak zorunda kaldım. Kolay olmadı. Yine de başardım. Zamanla iyileştim. Neredeyse eski sağlığıma kavuştum. Artık baş dönmeleri daha seyrek, zihnim daha berrak. Fiziksel gücüm yerinde…

ŞUNU SÖYLEYEBİLİRİM

Sigara içen herkes, er ya da geç sanırım sigarayı bırakmak zorunda kalacak. Ya kendi isteğiyle ya da doktor zoruyla. Fazla alışmadan, erkenden bırakmak önemli… Aksi takdirde bu zinciri kırmak giderek zorlaşıyor.

ÖNEMLİ NOT: Yukarıdaki baş dönmesi vb. belirtiler sadece küçük damar hastalığından kaynaklanmayabilir. Başka tür hastalıklarda da aynı belirtiler görülebilir. Küçük damar hastalığı, çeşitli nedenlere bağlı olarak sadece sigara içenlerde değil, sigara içmeyenlerde de görülebilir.

ETKİLENMİŞ

Eşim, giderek artan bir öksürük sorunu yaşamaya başladı. Hastaneye götürdüm. Filmi çekildi. Doktor filme bakarak eşime “Sigara içiyor musunuz?” diye sordu. Eşim şaşkınlıkla “Hayır” dedi. Doktor hemşireye dönerek filmi gösterdi:

“Bak şuna, bir de sigara içmediğini söylüyor.”

Oysa eşim hayatı boyunca sigara içmemişti. Meğer benim dumanımdan, yani pasif içicilikten etkilenmiş.

Bu olaydan sonra evde, kapalı alanlarda sigara içmeyi tamamen bıraktım. Eşim düzeldi ama yaşadığım pişmanlık içimde kaldı.

Kimsenin, kapalı alanda sigara içerek başkalarına zarar vermeye hakkı yoktur.

YIPRANMIŞIM

Sigarayla geçen yıllarım, bedenimi ve zihnimi yıprattı. Dişlerim sarardı, diş taşı o kadar birikmişti ki doktor üç seansta ancak temizleyebildi. Ve daha neler neler!..

SİZ!

Umarım sizler bu alışkanlığa hiç başlamaz ya da başladıysanız da en kısa sürede bırakırsınız. Kendiniz için, sevdikleriniz için; daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için…


Anahtar Kelimeler: sigara, sigarayı bırakmak, küçük damar hastalığı, pasif içicilik, baş dönmesi, vertigo, sigaranın zararları, beyin damar tıkanıklığı, sigara bırakma hikayesi, sağlık

20 Nisan 2025 Pazar

BİR SIGARA ÖYKÜSÜ (BÖLÜM 2) SİGARALI İSTANBUL- ANKARA OTOBÜS YOLCULUĞU

   


Öğretmenlik mesleğime 1972’de Zonguldak’ta başladım. İlk maaşımı alır almaz, İstanbul’a doğru yola çıktım. Sirkeci’de eski bir otele yerleştim. Bir hafta boyunca elimde harita, İstanbul’un tarih kokan sokaklarını adımladım. 


 Artık paralar yavaş yavaş suyunu çekmeye başlamış, memlekete dönme vakti gelmişti. Artvin’e gitmek için biletimi aldım. O zamanlar Artvin’e gidecek otobüsler, Ankara güzergâhını kullanırlardı.


 İstanbul-Ankara yolculuğum, eski bir otobüste başladı. Otobüs hareket eder etmez birçok yolcu, sigarasını yaktı. O dönemde bazı insanlar açık havada değil de, özellikle araç içinde sigara içmeyi tercih ederdi, nedense!


Yanımda orta yaşlı, sessiz bir beyefendi oturuyor. Bir sigara yaktım. Ön sıralardan yaşlıca bir teyze ayağa kalktı, “Arkadaşlar, sigara içmezseniz sevinirim, beni araba tutuyor,” dedi. Hak verdim. Hemen sigaramı söndürüp önümdeki küllüğe bıraktım. Benimle birlikte birkaç kişi sigarasını söndürdü.

 

SİGARADA CÖMERT AMA…


Koridorun sol tarafında, otuzlarına yaklaşmış bir bey, gazetesine gömülmüş, sigarasını içmeye devam ediyor. Bir süre sonra bana dönüp bir sigara uzattı. “Almaz mısın?” dedi. “Teşekkür ederim, ama rahatsız olanlar var,” diye yanıtladım. Israr etti: “Bir taneyle bir şey olmaz.” Nezaketi geri çevirmek istemedim; sigarayı aldım, yaktım.


Dikkatimi gazetesindeki bir başlık çekmişti. Sigara ile kurduğumuz samimiyete dayanarak: “Şu yazıya bir göz atabilir miyim? Dikkatimi çekti de...” Adam başını bile kaldırmadan, “Görmüyor musun okuyorum, lazımsa kendi gazeteni al, oku,” dedi. Çevredekilerden bana ve ona bakanlar oldu. Utandım, istediğime bin pişman oldum.  Az önce uzattığı sigarayı neredeyse yalvararak vermişti. Oysa şimdi en ufacık bir incelik kırıntısı göstermiyordu. O an anladım ki, herkesten her şey istenmez; bazı insanlar nezaketi sadece kendi işlerine geldiğinde anımsarlar.


LEŞ GİBİ!..


Yanımdaki yol arkadaşım uyur gibi yapıyor. Sohbet etmeye çalıştım, karşılık vermedi. Bir süre sonra bıkkın bir şekilde yerinden kalktı, “Leş gibi sigara kokuyorlar!” diyerek otobüsün arkasındaki boş koltuklara geçti. Gazete okuyucusunun azarlamasından öte yol arkadaşımın yanımdan uzaklaşması çok zoruma gitti. Ben sigara aracılığı ile insanlarla daha iyi ilişkiler kuracağımı sanıyordum. 


ÖNDEKİ TEYZE


Öndeki teyze arabanın titrek yoluna ve içerideki atmosfere daha fazla dayanamadı, defalarca poşete sarıldı. Onun gibi araba tutan birkaç kişi daha vardı. Manzara gerçekten iç karartıcıydı. Aslında “otobüsün içerisinde sigara içilmemesi gerektiğini” düşündüm.


BİR GARİP YAKINLAŞMA


Arkamdaki koltukta oturan genç bir bayan hafifçe omzuma dokundu. “Bir sigara verir misin?” dedi.  Uzattım. Sonra birden, “Yanına oturabilir miyim?” diye teklifte bulundu. “Size bir şey söylemek istiyorum.” Şaşırdım. “Elbette,” dedim. Ben pencere kenarına geçtim, o koridor tarafına oturdu. Hafifçe kızardım. Neyse ki otobüs sakinleşmiş, çoğu yolcu uykuya dalmıştı.


Bana ne söyleyeceğini merak ediyorum.


Kendini tanıttı. Yüksek bir memurun kızıymış. Üniversitede okuyormuş. Ben de yeni atanmış bir öğretmen olduğumu söyledim. Yol boyunca sohbet ettik, sigaralar paylaştık. Aramızda garip bir yakınlık oluşmuştu.


MOLA


Muavin mikrofondan yemek molasını anons etti. Kararsızdım, “Acaba yemeğe davet etsem yanlış mı anlaşılır?” diye düşündüm. Sonunda cesaretimi topladım: “Yemeğe çıkıyorum, isterseniz birlikte yiyebiliriz.” Gülümsedi, “Olur,” dedi. Bir masaya oturduk. Ben bir çorba içip kalkmayı planlıyordum. O üç porsiyon yemek sipariş etti. Tabaklara bir iki kaşık dokundu, gerisini bıraktı. İçimden “Yazık oldu bu yemeklere,” diye geçirdim. Aşçıların bu duruma içten içe kızdığına daha önceden tanık olmuştum.


SAHTE DOSTLUKLAR


Hesabı ödedim. Otobüse döndüğümüzde yine yanıma oturdu. Bana ne söyleyeceğini merak ediyorum. Sonunda anlattı: “Şu an Ankara’dan memlekete dönecek kadar param yok,” dedi. Ciddi bir miktar para istedi. “Memlekete varınca adresine hemen yollarım,” dedi. Şaşkınlıkla, “Aslında ben de aynı durumdayım, hiç param kalmadı,” dedim. Kısa bir sessizlik oldu. Sonra arkadaki koltuğuna geçti. Artık ne sigara istedi, ne de konuştu. Sanki küsmüştü.


Yıllar sonra televizyonda sahte gelin hikâyelerini izlerken bu anı gelir aklıma. O gün o bayana para veremediğim, iyi mi  yoksa kötü mü oldu, bilemem. Ama sigaraya verdiğim para, ona vereceğimden kat kat fazla. Üstelik vücudumu yıpratıyor ve sigara yüzünden benden uzaklaşanlar var.


Uyuşturucuyu bilmem ama sigara aracılığıyla kurulan bazı dostlukların geçici, sahte ve çıkara dayalı olduğunu sanıyorum. Oysa kahvenin…


Sonraki yazı: Sigara ve Sonuç 


Siz de benzer ya da başka anılarınızı yorumda paylaşabilirsiniz.



19 Nisan 2025 Cumartesi

Bir Sigara Öyküsü – Bölüm 1: Sigaraya Nasıl Başladım?


Öğretmen okulunda son sınıfın son aylarındayız. Okulda gizlice sigara içen arkadaşlarımız vardı. Yasak olduğu için çoğu ya tuvalette ya da okulun dışındaki "Kumluk" adı verilen alanda içiyordu.

Ben ise kendi kendime söz vermiştim: Sigara içmeyeceğim. İçsem bile, babamın gönderdiği parayı buna harcamayacaktım.

Yatılı okulda kalıyorduk. Etüt aralarında arkadaşlar Kumluk’a gidip sigara içerken, ben onlara pek katılmıyordum.

İlk Adımlar: Kumluk’la Tanışma

Bir gün bir arkadaşım “Hadi Kumluk’a gidelim,” dedi.

“Hayır, orada çoğu sigara içiyor,” dedim.

“Sen içmek zorunda değilsin. Sadece bir tur atalım,” diye ısrar etti.

İkna oldum ve birlikte gittik. Kumluk kalabalıktı. Çoğu kişi sigara içiyordu ama bana ısrar edilmedi. Sohbet ettik, yürüyüş yaptık. O gün sadece gözlemledim.

İlk Sigara Deneyimi

Bir başka gün, “Dere kenarında yürüyelim. İstersen içme,” dedi aynı arkadaşım. Kabul ettim. Sohbet ederken biri sigara uzattı. Önce reddettim. Ama “Bir tane içmekle bir şey olmaz,” dediler.

Merak ettim. Aldım.

Daha önce mısır püskülünden sigaralar yapmıştım ama bu gerçek bir sigaraydı. Dumanı ağzıma alıp hemen geri üfledim. Tadı berbattı. “Buna neden para harcıyorlar ki?” diye düşündüm.

Ama sonra biri, “Helal be, sen de başlamışsın artık!” dedi.

Sigara içmek bir tür ‘erkeklik göstergesi’ gibi sunuluyordu. Bu hoşuma gitmişti.

İlk Paket ve İlk Övgüler

Bir süre sonra kendime bir paket sigara aldım. Mütalaa sonrası arkadaşlarımı Kumluk’a ben çağırdım. Paketi çıkardım, uzattım. Herkes bir sigara aldı.

Ertesi gün aynı paketi yine uzatınca biri, “Hani içmiştin? Paketin aynı duruyor,” dedi. Utandım. “Bu yeni paket,” dedim.

  • “Vay be, kısa sürede tiryaki oldun!”
  • “Sana sigara yakışıyor!”
  • “Bize katılmana sevindik!”

Daha önce hiç bu kadar övülmemiştim. Meğer bu övgüler, bağımlılığın tuzak melodileriymiş.

Sigara İçmek İçin Para Kazanmak

Birkaç hafta sonra babamın gönderdiği para yetmemeye başladı. İnşaatta çivi toplayıp düzeltip satarak para kazanmaya başladım. Ellerim şişti, acı içinde kaldım. Para kazanmanın zorluğunu o gün anladım.

“Doğru” Sigara İçmek ve İlk Kriz

Sigara içiyorum ama hâlâ dumanı sadece ağzıma alıp geri veriyorum.

Bir arkadaşım, “Sigara öyle içilmez, içine çekmen lazım,” dedi. Gösterdi.

Denemek istedim… Keşke denemeseydim!

Bir nefeste midem bulandı, ciğerlerim yanmaya başladı. Öksürük krizine girdim. Gözlerim yaşardı, yüzüm kıpkırmızı oldu. Derenin pis suyundan birkaç yudum içince biraz düzeldim.

Gerçekler Geç Geliyor

Sigaranın kurduğu dostlukların çoğu sahteydi. Bunun farkına çok geç vardım.

O yaşta bir rehberim olsaydı… Belki de bu hatayı yapmazdım.

Bu süreç aylarca sürdü.

Sanırım…

  • Sanırım hiçbir beden sigaraya kolay alışmıyor.
  • Sanırım vücudumuz başta bizi uyarıyor ama biz bu sinyalleri görmezden geliyoruz.

Ben sigaraya arkadaş etkisiyle, biraz da büyükleri taklit ederek başladım. Belki de çoğu insan gibi…

Ve Sonradan Anladım ki…

Sigara içmemek, dışlanmak değil; bağımlı olmamak, özgür kalmaktır.

Sonraki yazı: Sigaralı İstanbul- Ankara Yolculuğu


Siz ve tanıdıklarınız benzer deneyimler yaşadı mı? yorumlarda paylaşabilirsiniz.


Etiketler: sigaraya başlama hikayesi, sigaranın zararları, gençlerde sigara alışkanlığı, bağımlılık, öğretmen okulu anıları, ergenlikte kötü alışkanlıklar, sigarayı bırakma motivasyonu