18 Mayıs 2025 Pazar

ZİHİN NEDİR? BEYİNLE OLAN İLİŞKİSİ VE ÇALIŞMA PRENSİPLERİ (TÜRKÇE & ENGLİSH)


                                                                                      


Dünyanın, hatta evrenin en güçlü yazılımı olan; gizemli, kapalı bir kutu zihin hakkında bilgiler edinmek ister misiniz?


Zihnimiz duygularımızdan etkilenir; aynı zamanda duygularımızı da etkiler. Güzel duygular ve konforlu bir yaşam için zihni tanımak, onu doğru kullanmak ve sağlıklı tutmak oldukça önemlidir. Bu yazı dizimizde “zihin” konusunu ele alacağız.


ZİHİN NEDİR?


Zihin; beynin fiziksel olarak çalışması sonucunda ortaya çıkan düşünme, algılama, anlama, hatırlama, karar verme ve hayal kurma gibi soyut işlevlerin bütünüdür. Yani beynin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan, görünmeyen bilişsel süreçlerdir. Duygularımızın, düşüncelerimizin, anılarımızın ve inançlarımızın şekillendiği alandır. Fiziksel olarak elle tutulamasa da zihnin varlığı, davranışlarımız ve tepkilerimizle somut şekilde gözlemlenebilir.


ZİHİN BEYNİN NERESİNDEDİR?


Zihin, tek bir beyin bölgesiyle sınırlı değildir. Beyin, birçok bölgeden oluşur ve bu bölgeler birlikte çalışarak zihinsel süreçleri oluşturur. Örneğin:


Prefrontal korteks, karar verme, planlama ve sosyal davranışları yönetir.


Hipokampus, öğrenme ve hafızayla ilgilidir.


Amigdala, duygusal tepkileri düzenler.



Bu nedenle zihin; beynin farklı bölgelerinde eş zamanlı olarak gerçekleşen bir süreçler bütünüdür.


Beyin donanım ise, zihin onun yazılımıdır diyebiliriz. Yani dünyanın, belki de evrenin en gelişmiş bilgisayarı beyin; dünyanın, belki de evrenin en gelişmiş bilgisayar programı ise zihindir.


ZİHNİN ÇALIŞMA PRENSİBİ NASILDIR?


Zihnin bilişsel işlevleri; elektriksel sinyaller, kimyasal iletim ve esnek sinir ağı yapısı sayesinde gerçekleşir. Bu sistem, bir orkestradaki farklı enstrümanlar gibi birlikte çalışarak düşünmeyi, karar vermeyi, öğrenmeyi ve hatırlamayı mümkün kılar.


Zihin sürekli bir hareket hâlindedir. Dış dünyadan gelen verileri algılar, işler, sınıflandırır, anlam üretir ve saklar. Bu süreçte geçmiş deneyimlerden, öğrenilmiş kalıplardan ve duygusal durumdan etkilenir.


Zihin, bilinçli ve bilinçdışı olmak üzere iki temel düzeyde çalışır:


Bilinçli zihin, şu anda farkında olduğumuz düşünceleri ve kararları içerir.


Bilinçdışı zihin ise farkında olmadığımız, ancak davranışlarımızı etkileyen inançları, korkuları ve alışkanlıkları barındırır.


Zihnin ne olduğuna kısaca değindik. Zihnin nasıl çalıştığını ve görevlerini, sonraki yazımızda örneklerle daha anlaşılır biçimde açıklayacağız.


Sağlıkla, mutlulukla kalınız.

17.05.2025

DURSUN BİLGİN


Diğer yazılar, "dursunbilgin.blogspot.com"da

......


WHAT IS THE MIND? ITS RELATIONSHIP WITH THE BRAIN AND HOW IT WORKS


Would you like to learn more about the mind, the most powerful software in the world—or even the universe—a mysterious and closed system?


Our mind is affected by our emotions, and in turn, it affects them. For a pleasant emotional state and a comfortable life, it is essential to understand the mind, use it correctly, and keep it healthy. In this article series, we will focus on the topic of the mind.


WHAT IS THE MIND?


The mind is the totality of abstract functions such as thinking, perceiving, understanding, remembering, decision-making, and imagining that result from the brain’s physical activity. In other words, it consists of invisible cognitive functions that emerge through the brain's operations. It is the area where our emotions, thoughts, memories, and beliefs are shaped. Although it cannot be touched physically, the existence of the mind can be observed through our behaviors and reactions.


WHERE IS THE MIND LOCATED IN THE BRAIN?


The mind is not limited to a single region of the brain. The brain is made up of many regions, and these work together to produce mental processes. For example:


The prefrontal cortex manages decision-making, planning, and social behaviors.


The hippocampus is involved in learning and memory.


The amygdala regulates emotional responses.


Therefore, the mind is a whole system of processes that occur simultaneously in different parts of the brain.


If we compare the brain to hardware, the mind would be its software. In other words, the brain is perhaps the most advanced computer in the universe, and the mind is its most advanced program.


HOW DOES THE MIND WORK?


The cognitive functions of the mind occur through electrical signals, chemical transmission, and a flexible neural network. This system works like different instruments in an orchestra, making thinking, decision-making, learning, and remembering possible.


The mind is in constant motion. It perceives, processes, classifies, creates meaning from, and stores data from the outside world. This process is influenced by past experiences, learned patterns, and emotional states.


The mind operates on two basic levels: conscious and unconscious:


The conscious mind includes the thoughts and decisions we are aware of at the moment.


The unconscious mind contains beliefs, fears, and habits that we are unaware of but which influence our behavior.


We’ve briefly introduced what the mind is. In our next article, we will explain more clearly how it works and what its functions are, with examples.


Stay healthy and happy.

May 17, 2025

DURSUN BİLGİN


You can find more articles at dursunbilgin.blogspot.com




4 Mayıs 2025 Pazar

BİR SİGARA ÖYKÜSÜ- 9 (Son bölüm) BAKIN, SİGARAYI NASIL BIRAKTIM!



İLK DENEME: YARIM BIRAKILAN BİR SAVAŞ


Doktorumun ısrarlı uyarıları ve kendi sağlığıma ilişkin artan endişelerim sonucunda, sigarayı bırakmaya karar verdim. Bir sabah, elimde yarım kalmış bir sigara ile sobanın başına geçtim. Kalanları oracıkta yaktım ve içimden, “Artık bundan böyle sigara içmeyeceğim,” dedim. O an verdiğim sözle bir dönemi kapattığımı düşündüm.


Ancak iş sandığım kadar kolay olmadı. Takip eden iki hafta boyunca sürekli sigara dürtüleriyle savaştım. Dayanamadım. “günde sadece birkaç tane” diyerek sigaraya yeniden yöneldim. Zamanla sayı eskisini de geçmeye başladı.


DOKTORLA KARŞILAŞMA


Yeniden doktorumun kapısını çaldım. İçimde bir mahcubiyet, yüzümde pişmanlıkla olan biteni anlattım. Bana uzun uzun bakıp sadece şunu söyledi:


“Özgürsün… Ama eğer sigaraya devam edersen, bir daha yanıma gelme. Sigara içtiğin sürece yapabileceğim bir şey yok.”


Teşekkür edip üzülerek yanından ayrıldım. Bu sözler içime işledi; yüreğimde bir sızı bıraktı. Artık bir çıkış yolu bulmalıyım.


GAZETEDE KARŞIMA ÇIKAN UMUT


Bir gün tesadüfen okuduğum bir gazetede kısa ama çarpıcı bir başlık dikkatimi çekti:


“Sadece 8 saniye sabredenler, sigarayı bırakabilir.”


Merakla devamını okudum. Yazıya göre, sigara içme isteği yani kriz (dürtü) sadece 8-10 saniye sürüyor. Eğer kişi 8 saniye sabredebilirse, kriz kendiliğinden kayboluyor ve kişi sigara içmiş gibi rahatlama hissediyor. Ta ki bir sonraki krize kadar…


Bu yöntem aklıma yattı. Denedim. Dürtü (kriz) geldiğinde durdum, sadece 8 saniye...(bazı kişilerde birkaç dakika sürebilir.) Gerçekten de o dayanılmaz istek azaldı, sigara içme arzusu belirgin şekilde sönümlendi. Yöntemin İşe yarayacağına inandım.


YENİ BİR KARAR, YENİ BİR BAŞLANGIÇ


Artık kalıcı olarak sigarayı bırakmaya karar verdim. Evdeki son sigara paketini elime aldım, kiloluk büyük bir Samsun paketi... Sobaya attım. Ardına bakmadan, kararlılıkla…


SİGARA KRİZLERİYLE YAŞAMAK


Sigarayı bırakan da, içmeye devam eden de sigara krizleriyle karşılaşır. Ancak arada çok büyük bir fark vardır: İçmeye devam eden bu krizi ömür boyu yaşar; bırakan ise giderek hafifleyen, azalan bir krizle karşılaşır. Zamanla bu istek silikleşir, kaybolur. 


Ömür boyu sürecek sigara krizlerine teslim olmak mı? Yoksa birkaç hafta sabredip sonsuza  kadar kurtulmak mı? Tercih sizin.


ARAŞTIRMALARA GÖRE SİGARAYI BIRAKIRKEN SABREDİLMESİ GEREKEN KRİTİK DÖNEMLER


Sigara bırakıldıktan sonra :

İlk 3 gün: Nikotin vücuttan atılır. İstek en yoğundur.

İlk hafta: Dürtüler dalgalar halinde gelir. Şiddeti azalır.

İlk ay: Fiziksel bağımlılık büyük ölçüde azalır. Stres,öfke vb. tetikleyiciler dürtü yaratabilir. Bu konuya dikkat etmek ve sabırlı olmak önemli.

İlk üç ay: Beyin kimyası büyük ölçüde normale döner. Kalıcı bırakma süreci oturur.

Kişilere göre farklılıklar olabilir.

Kısaca şiddeti giderek azalan 8 saniyelik veya birkaç dakikalık krizlere en fazla üç ay sabredebilen kişi sigarayı bırakabilir.


GERİ DÖNÜŞ KAPISINI KESİNLİKLE KAPATIN


Sigarayı bıraktıktan sonra asla açık bir kapı bırakmayın. Eskisinden daha bağımlı hale gelebilirsiniz.


Her ne koşul olursa olsun, kararlılığınızı sürdürün. Zorluklara azıcık sabredebilirseniz ömür boyu memnun kalacaksınız. 


Sigara tiryakileri içmemeye kesin karar verdiklerinde beyin durumu kabullenir ve alışır. Kişi iradesi ve kararlılığıyla, oruç tutarken nasıl sigara içmiyorsa bıraktığı zamanlarda da içmeyebilir.


Başlangıçta zorlanıyorsunuz. Giderek istek azalıyor ve  sönüyor. Hatta bir süre sonra sigaradan nefret bile edebiliyorsunuz.


8 SANİYELİK MUCİZE


Sadece 8-10 saniye… O dürtü geldiğinde sabredin. Geçecek. Hem de kendi kendine. Bu sadece sigara için geçerli değil; öfke kontrolü, aşırı yeme isteği, tatlı krizi... hepsi için geçerli. Beyin kısa bir bekleyişin ardından sakinleşiyor. 


O anda isteğinize değil, zamanın geçmesine odaklanın. Farklı şeyler düşünmeye çalışın. Bir şeylerle uğraşın.


Başarabilirsiniz! Bu mümkün! Daha temiz bir ciğer, daha güçlü bir kalp, daha güzel duygular yaşamak için!..


Herkese sigarasız, sağlıklı günler diliyorum.


04. 05. 2025

DURSUN BİLGİN


30 Nisan 2025 Çarşamba

SİGARA (8) ANNE BABA OLARAK SİGARA VE UYUŞTURUCUYA BAŞLAMAMIŞ YA DA YENİ BAŞLAMIŞ OLAN ÇOCUĞUMUZA NASIL YAKLAŞMALIYIZ?

 


İşte öneriler:


ÇOCUĞUNUZA SAĞLIKLI BİR YAŞAM MODELİ SUNUN

Çocuklar, en çok anne babalarını izler ve taklit eder. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemiş ebeveynler, çocuklarına doğrudan bir rol model sunar. Sigara ve uyuşturucuya hiç başlamamış bir çocuk için bu olumlu örnek, güçlü bir koruma kalkanı görevi görür. Ailede açık iletişim, düzenli yaşam, spor, sanat ve kitaplarla iç içe bir ev ortamı çocuğun dışarıdaki zararlı etkenlere karşı daha dirençli olmasını sağlar.


ÖNLEYİCİ BİLGİLENDİRMEYİ ERKEN YAŞTA YAPIN

Çocuğunuz henüz sigara ya da uyuşturucu gibi zararlı maddelere başlamamışsa, bu durumu sürdürmesi için onu bilinçlendirmek büyük önem taşır. Ancak bu bilgilendirme korkutmaya dayalı değil, bilimsel ve güvenilir bilgilerle yapılmalıdır. Sigaranın ve uyuşturucunun kısa ve uzun vadeli zararlarını sade bir dille anlatmak, çocuğun bilinçli tercihler yapmasına katkı sağlar. Erken yaşta yapılan bu bilinçlendirme, çocuğun kendi kararlarını alırken doğru temellere dayanmasını sağlar.


GÜVENLİ BİR İLETİŞİM KANALI OLUŞTURUN

Çocuklar çoğu zaman karşılaştıkları sorunları paylaşmazlar çünkü yargılanmaktan veya cezalandırılmaktan korkarlar. Aile içindeki iletişimin yargılayıcı değil, kabul edici ve anlayışlı olması, çocuğunuzu duygusal olarak size daha çok yakınlaştırır. Bu yakınlık, hem bağımlılık gibi riskli durumları önceden fark etmenizi sağlar hem de çocuğun bu tür alışkanlıklardan uzak durmasına yardımcı olur.


YENİ BAŞLAMIŞ BİR ÇOCUĞA TEPKİ VERİRKEN DİKKATLİ OLUN

Eğer çocuğunuzun sigara ya da uyuşturucu kullanmaya başladığını fark ettiyseniz, vereceğiniz ilk tepki çok önemlidir. Öfke, bağırma veya cezalandırma gibi tepkiler, çocuğun daha fazla içine kapanmasına ya da yalan söylemesine neden olabilir. Bunun yerine durumu önce anlamaya çalışın. Çocuğunuzun neden böyle bir yola başvurduğunu sorgulamak yerine anlamaya çalışmak, onunla empati kurmak güvenli bir ilişki zemini sağlar.


UZMAN DESTEĞİ ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN

Sigara ya da uyuşturucu kullanımının altında psikolojik sorunlar, arkadaş baskısı veya özgüven eksikliği gibi birçok neden olabilir. Bu tür durumlarda sadece ebeveyn müdahalesi yeterli olmayabilir. Gerekli durumlarda bir psikolojik danışman ya da madde bağımlılığı uzmanından destek almak hem sizin hem çocuğunuzun bu süreci daha sağlıklı atlatmasını sağlar. Uzman desteği almak bir zayıflık değil, çocuğunuzun geleceği için atılmış güçlü bir adımdır.


KURALLARI NET KOYUN, SEVGİYİ EKSİK ETMEYİN

Çocuğunuzun neye izin verilip neye verilmediğini bilmesi gerekir. Ancak bu kurallar sert, baskıcı ve katı değil; sevgiyle ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Örneğin evde sigara içilmesine kesinlikle izin verilmeyeceğini net bir dille anlatın. Aynı zamanda çocuğunuza değer verdiğinizi, onu dinlediğinizi ve bu süreçte yalnız olmadığını hissettirin. Disiplin ve sevgi birlikte uygulandığında, çocuk kendini hem güvende hem de sorumlu hisseder.


ARKADAŞ ÇEVRESİNİ TANIYIN VE TAKİP EDİN

Çocuğunuzun kimlerle vakit geçirdiğini, arkadaşlarının kimler olduğunu bilmek, olası riskleri önceden fark etmenize yardımcı olur. Ancak bunu bir dedektif gibi değil, doğal bir ilgiyle yapmak gerekir. Ortak etkinlikler düzenlemek, arkadaşlarını eve davet etmek, çocuğun sosyal çevresine saygılı bir şekilde yaklaşarak bilinçli gözlemler yapmak önemlidir. Çünkü birçok çocuk ilk sigara ya da madde deneyimini arkadaş çevresinden etkilenerek yaşar.


DEĞİŞİM MÜMKÜNDÜR

Çocuğunuz sigara ya da madde kullanıyor olsa bile bu durum kalıcı olmak zorunda değildir. Ergenlik dönemi kimlik arayışlarının ve sınırları test etmenin yoğun olduğu bir süreçtir. Bu dönem geçici olabilir. Önemli olan sizin rehberliğinizin, sabrınızın ve desteğinizin bu dönemde çocuğunuzun yanında olmasıdır. Çocuğunuza değişebileceğini, yanlışlardan dönebileceğini ve her zaman bir çıkış yolu olduğunu hissettirmek, onun yeniden sağlıklı bir hayata yönelmesini sağlayabilir.


Sonraki yazı: SİGARAYI NASIL BIRAKTIM (Final)

Sağlıkla, mutlulukla kalınız.

30.04.2025

DURSUN BİLGİN








29 Nisan 2025 Salı

SİGARA ÜZERİNE KARIŞIK BİRKAÇ SÖZ

 


Yazılarımda genellikle sigaranın hepimizin bildiği zararlarını anlatıyorum. Acaba sigaranın hiç mi yararı yoktur diye düşündüm ve internete sordum. Karşıma çıkan ilginç bir sonuç şöyleydi:


SİGARANIN FAYDALARI

Sigara içeni köpek ısırmaz, çünkü yanında baston taşır.

Evine hırsız girmez, çünkü sabahlara kadar öksürür.

Üzerine sinek konmaz, çünkü buram buram nikotin kokar.

Yürümek zorunda kalmaz, çünkü tekerlekli sandalyede gezdirilir.

İhtiyarlamaz, çünkü genç yaşta sevdiklerine kavuşur. Ve farklı birkaç tümce… (Kaynak: Komikim  com)


İşin şakası bir yana, sigaranın aşırı ruhsal bozukluklar, örneğin şizofreni gibi durumlarda, teskin edici bir etkisi olabileceği düşüncesine sahiptim. Ancak araştırınca gördüm ki, şizofreni hastaları sigara kullansalar bile zararı, olası faydalarından çok daha fazla. Dolayısıyla hiçbir doktor, hiçbir kişiye, hiçbir zaman sigara içmeyi önermiyor.


TİRYAKİLERE SONSUZ TEŞEKKÜRLER!..

"Bir sigaranın ne kadarı vergiye kesiliyor?" sorusunu internete sordum. Sonuçlara göre, 60 liralık bir sigaranın 48 lirası vergi, kalan 12 lira ise üretim maliyeti, dağıtım gideri ve satıcı kârı gibi unsurlar için harcanıyor. Yani, 20 dal sigaranın 16’sı vergiye gidiyor. (Kaynak: Ekonomim)


Bütçe gelirlerinin önemli bir kısmı sigara vergilerinden sağlanıyor. Bu nedenle devlet bütçesine katkılarından dolayı sigara içicilerine sonsuz teşekkürler!..


Bu durumu bir arkadaşıma anlattığımda, "Az bile…" dedi. "Havayı kirlettikleri için aslında tazminat ödemeleri gerekir.”  diye ekledi. Bilmem haksız mı? Yoksa sadece şaka mı? Tıpkı şu an benim yaptığım gibi…


EĞİTİMCİ ALİ KÖK'TEN

“Sigara, cepte taşınan bir düşmandır; düşmanıma bile tavsiye etmem.” (Düşüncedeki güzelliğe bakar mısınız?)

"Sigara önce kâvlık (hava atma), sonra pişmanlıktır.” 

“Parasını el alır, dumanını yer alır."


GÖZLEMLERİMDEN

Sigara, insanı düşman kapısına götürebilir. Kişi aç kaldığında ekmek istemek için bile gidemeyeceği bir düşmanın kapısına, sigara istemek için gidebiliyor.


Üşendiği için ekmek almaya gitmediği uzaktaki bir bakkala, sigara almak için üşenmeden yürüyor. (Yaşadıklarımdan)


Sahi, bu sigara ekmekten de mi önemli, ekmekten de mi değerli?


BİR ÖRNEK

Şöyle bir sahne hayal edin: Bir yakınımız balkona çıkmış ve intihar etmek üzere. "Yapma, etme!" diyoruz. O ise, "Sen benim özgürlüğüme karışamazsın, balkondan nasıl düşüldüğünü merak ediyorum, atlayacağım," diyor. Böyle bir durumda, onun özgürlüğünü veya merakını hesaba katmadan, onu kurtarmak için hepimiz savaşım veririz. 


Bu örneği vermekte biraz tereddüt ettim ama sigara ve uyuşturucuya yeni başlayacakların durumu tam da buna benziyor. "Özgürlük" kılıfı altında, merak duygusuna yenilerek, sonu belli olan bir tehlikeye sürükleniyorlar. Anne, baba, toplum ve devlet olarak bu kişilere yardımcı olmalıyız. Çünkü uyuşturucuya kapılan kişiler,  hayattan kopabiliyorlar.


Sigara ve uyuşturucuya hiç başlamamış veya yeni başlamış olanlara, karşılaşacakları tehlikenin büyüklüğünü anlatmak için bu örnek kullanılabilir. Böylece, gidecekleri yerin nasıl bir yer olduğunu daha iyi kavrayabilirler. Nasıl bir durumla karşılaşacaklarını daha net bir şekilde anlayabilirler.


SONRAKİ YAZI: ANNE- BABA OLARAK SİGARA VE UYUŞTURUCUYA BAŞLAMAMIŞ YA DA YENİ BAŞLAMIŞ OLAN ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALI?


Kalın; sağlıkla, mutluluka!..

29.04. 2025

Dursun BİLGİN



28 Nisan 2025 Pazartesi

SİGARA : Bölüm 6 SİGARA İÇMEK DUYGULARIMIZI NASIL ETKİLER? İŞTE GERÇEKLER, ÇÖZÜM YOLLARI



Sigara kullanımı, özellikle stresli, kaygılı veya öfkeli anlarda birçok kişinin başvurduğu bir alışkanlık haline gelmiştir. . Peki, sigara gerçekten rahatlatır mı? Sigaranın psikolojik etkileri nelerdir? Bu yazıda “sigara içmek stresi azaltır mı?” sorusuna bilimsel veriler ışığında yanıt ararken, duygular üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkilerine de değineceğiz.


SİGARANIN TESKİN EDİCİ BİR ÖZELLİĞİ VAR MI?

Sigaranın "sakinleştirici" etkisi genellikle bir yanılsamadır. Nikotin, kısa vadede dopamin (mutluluk hormonu) salınımını artırarak geçici bir haz ve rahatlama hissi yaratabilir. Ancak bu etki oldukça kısa sürer ve vücut nikotine karşı hızla tolerans geliştirir. Dolayısıyla kişi daha sık sigara içmeye başlar ve bağımlılık döngüsüne girer. Bu durum bir "sakinleşme" değil, bağımlılığın tatminiyle geçici bir huzur hissidir.


SİGARA OLUMSUZ DUYGULARI AZALTIR MI, ARTIRIR MI?

Olumsuz duyguları sigarayla bastırmak neden tehlikelidir?

Sigara içen bireyler, kaygı, öfke ya da stres gibi duygular karşısında sigarayı geçici bir teselli aracı olarak kullanabilir. Nikotin yoksunluğu da bu duyguları körükler. Kişi kendini kötü hissettikçe sigaraya başvurabilir, Bu davranışlar zamanla sigaranın bir “duygu düzenleyici” gibi görülmesine neden ;olur. Sigara uzun vadede içicinin ruh halini daha da kötüleştirir. Bu kısır döngüden çıkmak giderek zorlaşır.


Bilimsel çalışmalar, sigaranın uzun vadede depresyon, anksiyete (kaygı, endişe) ve duygusal dengesizlikleri artırdığını göstermektedir


SİGARA KISA VE UZUN VADEDE SİNİR SİSTEMİNİ NASIL ETKİLER?

Nikotin, merkezi sinir sistemini uyarır ve bağımlılık yapıcı etkisiyle beyindeki ödül sistemini etkiler. Kısa vadede dikkati toplamada ve uyanıklıkta artış sağlayabilir. Ancak bu etki geçicidir. Uzun vadede sigara, beyin kimyasını olumsuz etkileyerek kişinin stresle baş etme becerisini zayıflatır. Sinir sisteminde yıpranmaya, duygusal dengesizliklere ve hafıza sorunlarına; kişide uykusuzluk,daha fazla gerginlik ve huzursuzluk sorunlarına yol açabilir.


SİGARAYI BIRAKMAK PSİKOLOJİK OLARAK KİŞİYİ NASIL ETKİLER?

Sigarayı bırakmak, başlangıçta yoksunluk belirtileri nedeniyle zorlayıcı olabilir. Sinirlilik, huzursuzluk, odaklanma güçlüğü ve kaygı gibi semptomlar yaşanabilir. Ancak bu süreç geçicidir. Birkaç hafta içinde beyin kimyası dengeye gelir ve kişi gerçek bir zihinsel berraklık, duygusal istikrar ve fiziksel rahatlık yaşamaya başlar. Uzun vadede sigarayı bırakmak kişinin özgüvenini artırır, kendine olan saygısını güçlendirir ve genel psikolojik sağlığını olumlu yönde etkiler.


DUYGULARLA SAĞLIKLI BAŞA ÇIKMA YOLLARI

Sigara gibi zararlı alışkanlıklar yerine, duygusal dalgalanmalarla başa çıkmak için sağlıklı yollar tercih edilmelidir. Meditasyon, derin nefes almak, yürüyüş, sanatla uğraşmak, spor yapmak ve diğer uğraşılar; sosyal destek aramak bu yöntemlerden sadece birkaçıdır. Özellikle psikolojik destek almak, alışkanlıkların kökenine inmeye ve kalıcı çözümler üretmeye yardımcı olabilir. 


Bu konularda yazılarımdan güvenle yararlanabilirsiniz.


SON SÖZ

Sigara, duygusal anlamda geçici bir rahatlama sağlıyormuş gibi görünse de uzun vadede ruhsal ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyen bir bağımlılıktır. Kişinin sigaradan uzak durması son derecede önemlidir.


Sonraki yazı: Sigara Üzerine Karışık Bazı Sözler


28.04.2025

Dursun BİLGİN



Anahtar Kelimeler (Keywords)

sigara duygulara etkisi, sigara stres ilişkisi, sigara psikolojik etkileri, sigara depresyon kaygı, sigara bağımlılık döngüsü, sigara bırakmanın psikolojik faydaları, sağlıklı başa çıkma yolları, nikotin ve duygu durumu








25 Nisan 2025 Cuma

SİGARA: BÖLÜM 5- Sigaranın Beyne Etkileri: Hafıza Kaybı, Dikkat Dağınıklığı ve Zihinsel Gerileme

 


Sigara içmek, merkezi sinir sistemi üzerinde doğrudan etkiler. İçeriğindeki nikotin, kısa vadede uyarıcı etki gösterse de uzun vadede beyin hücrelerine zarar verir. Düzenli sigara tüketimi, beyin işlevlerini yavaşlatabilir, hafıza zayıflamasına ve dikkat eksikliğine neden olabilir. Bilimsel araştırmalar, sigara içen bireylerde bilişsel performansın zamanla düştüğünü göstermektedir.


NİKOTİNİN BEYİN KİMYASI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Nikotin, beyindeki dopamin düzeyini artırarak geçici bir keyif hissi yaratır. Ancak bu durum, beynin doğal dopamin üretimini azaltır. Sonuç olarak motivasyon düşüklüğü, depresif ruh hali ve konsantrasyon sorunları ortaya çıkabilir. Sigara bağımlılığı bu kimyasal değişimlerle doğrudan ilişkilidir.


BİLİŞSEL GERİLEME VE HAFIZA KAYBI RİSKİ

Uzun süreli sigara kullanımı, öğrenme, hafıza ve karar verme gibi bilişsel işlevlerde gerilemeye yol açabilir. Sigara içen bireylerde özellikle ileri yaşlarda Alzheimer ve demans gibi nörolojik hastalıkların görülme riski daha yüksektir. Bu durum, beyin hacmindeki küçülmeyle de ilişkilidir.


OKSİJEN TAŞINIMININ AZALMASI VE DAMAR SAĞLIĞI

Sigara içmek, kan damarlarını daraltarak beyne yeterli miktarda oksijen ulaşmasını engeller. Oksijen yetersizliği, zihinsel bulanıklık, yorgunluk ve algılamada yavaşlamaya neden olabilir. Ayrıca inme riski artar ve bu durum kalıcı beyin hasarına yol açabilir.


SİGARAYI BIRAKMANIN BEYİN SAĞLIĞINA FAYDALARI

Sigaranın bırakılması, beyin sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratır. Kan dolaşımı ve oksijenlenme normale döner, dopamin dengesinin yeniden kurulmasıyla ruh hali iyileşir. Zihinsel netlik artar, hafıza güçlenir ve odaklanma becerisi gelişir. Sigara bırakıldığında beyin, kendini belirli ölçüde onarma kapasitesine sahiptir.


Sigara bırakıldığında diğer organlar da zamanla  kendilerini temizler, sigaradan kaynaklanan hasarlarını onarırlar.


KISACA

Sigara, beyin işlevlerini olumsuz etkileyerek zihinsel performansı düşürür. Nikotin bağımlılığı, sadece fiziksel değil aynı zamanda nörolojik etkiler de yaratır. Sağlıklı bir beyin yapısı ve güçlü zihinsel beceriler için sigaradan uzak durmak, son derecede önemlidir.


O pis, katranlı dumanla tertemiz beynimizi  ve diğer organlarımızı kirletmemiz, kabul edilebilir, doğru bir davranış değildir.


Sonraki yazı: Sigara İçmek Duygularımızı Nasıl Etkiler?


Sağlıklı ve mutlu kalınız.

25 /04/ 2025

DURSUN BİLGİN


Anahtar Kelimeler 

sigaranın beyne etkisi, sigara hafıza kaybı, nikotin beyin hasarı, sigara ve dikkat eksikliği, sigaranın zararları, sigara beyin sağlığı, sigara ve bilişsel gerileme, sigarayı bırakmak beyin









23 Nisan 2025 Çarşamba

SİGARA- BÖLÜM 4 SİGARA VÜCUTTA NASIL YOL ALIR? VÜCUT NASIL ETKİLENİR?


 Yediğimiz besinler, bağırsaklardan kana karışır; soluduğumuz havadaki oksijen ise akciğerlerimizden kana geçer. Kanla taşınan bu besinler ve oksijen, hücrelerimizde yanarak enerji üretir. Bu enerjiyle vücudumuzun ısısı sağlanır, organlarımız çalışır. Hücrelerde oluşan yararlı maddeler vücudun onarımında ve yeniden yapılanmasında kullanılırken, artık maddeler ise yine kan yoluyla vücuttan atılır. Artık maddeler böbreklerden, karbon dioksit akciğerlerden dışarı verilir. Sindirim atıkları da vücuttan uzaklaştırılır.

Peki bu kusursuz sisteme sigara dumanı karışırsa neler olur? 

SİGARANIN ZARARLI İÇERİĞİ

Bir sigarada yaklaşık 7000 kimyasal madde bulunur. Bunların en az 250’si sağlığa zararlıdır ve yaklaşık 70’i doğrudan kansere neden olur. 

Nikotin: Bağımlılık yapar; kalp atış hızını ve kan basıncını yükseltir.

Karbon monoksit: Kandaki oksijen taşıma kapasitesini düşürerek vücudu adeta oksijensiz bırakır. 

Katran: Dişlerde ve akciğerlerde birikir, kansere neden olabilir. 

Hidrojen siyanür ve arsenik gibi zehirli maddeler: Vücutta ciddi hasarlara yol açar.

Kurşun ve kadmiyum: Böbreklere ve sinir sistemine zarar verir. (Bilgi: chatGPT’den)

SİGARANIN YOLCULUĞU

Vücudumuz, bizden dağ havası gibi bol oksijenli, temiz hava beklerken, biz ona sigara ile duman, karbon monoksit ve zehirli gazlar göndeririz. Her nefes çektiğimizde oksijenle birlikte sigara dumanı da akciğerlerden kana karışır ve kan yoluyla bu zararlı maddeler tüm organlara ulaşır. Ulaştığı organlara  zehir taşır; onları tahriş eder, onlara zarar verir. Çünkü vücudumuz bu maddelere alışkın değildir, bunları iyi bir şekilde temizleyemez. 

Sonuç olarak, parmak uçlarımızdan beynimize kadar tüm hücreler dumandan olumsuz etkilenir. Oksijen gibi yaşamsal maddeler boşa harcanır. 

Zaten kendi metabolizmasından kaynaklanan atıklarla mücadele eden vücudumuz, sigaradan gelen ekstra yükle baş etmek zorunda kalır. Üstelik bu maddeleri filtreleyebilecek, temizleyebilecek özel bir organımız da yoktur. Karaciğer, akciğer ve böbreklerimiz bu yük karşısında zorlanır.

Ayrıca, duman hücrelerdeki yanmayı (metabolik enerji üretimini) da olumsuz etkiler. Bu durum, hücrelerin ihtiyaç duyduğu enerjinin azalmasına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, hücre onarımının yavaşlamasına yol açar. Vücut daha kolay yorulur; dış tehditlere, hastalıklara açık hale gelir .

SİGARANIN ORGANLARA VERDİĞİ ZARARLAR

Sigara, geçtiği damarları daraltır ve sertleştirir. Kanın rahatça dolaşmasını engeller. Bu durum kalp, beyin ve diğer organların yeterince oksijen ve besin alamamasına yol açar. Sonuç olarak kalp krizi, inme ve yüksek tansiyon riski artar. Akciğerler zamanla beyazdan siyaha döner; kronik bronşit ve akciğer kanseri gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı yükselir. Aynı zamanda boğaz, böbrek, mesane gibi diğer organlarda da kanser riski ciddi şekilde artar.

Sigara beyni, beynin çalışmasını ve duygularımızı da etkiler. Bu iki önemli durum farklı yazılarda irdelenecek.

SİZ Mİ YOKSA SİGARA MI?..

“Bağımsızım” diye kimsenin emrinde olmayı pek sevmiyoruz.. Peki o zaman neden sigaranın emirlerine, dürtülerine göre hareket ediyoruz? O bizden ya da başkalarından çok mu güçlü? Kendi elimizle bedenimize bu işkenceleri çektirmeye hakkımız var mı?

En büyük bağımsızlık, sağlıklı kararlar verebilme özgürlüğüdür.

Kalın; sağlıkla, mutlulukla!..

Sonraki yazı: Sigara Beynimizi Nasıl Etkiler?

23. 04. 2025

DURSUN BİLGİN


Anahtar kelimeler 

sigaranın zararları, sigara vücutta nasıl yayılır, nikotin etkileri, sigara ve organ hasarı, karbon monoksit etkisi, sigara dumanı vücut, sigara içeriğindeki kimyasallar, sigara neden zararlıdır, akciğer kanseri sebepleri, sigaranın dolaşımı